Güncelleme Tarihi:
Metin Faruk TAMER- Eyyüp BURUN/GAZİANTEP, (DHA) - GAZİANTEP Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, askeri darbe girişiminin ardından tutuklanan FETÖ üyelerinden ele geçirilen listelerde isminin infaz edilecek kişiler arasında gözükmesinin doğru yolda olduğunu gösterdiğini ve bu durumun kendilerini cesaretlendirdiğini söyledi.
Ak Partili Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, beraberinde başkan yardımcıları, daire başkanları ve birim amirleri ile DHA Gaziantep Bölge Temsilciliğini ziyaret etti. Şahin medyanın objektif yayınları ile kamuoyunu doğru bilgilendirerek, darbe girişiminin başarısız olmasına katkı sunduğunu belirtti. Darbe girişiminin başarısız olmasında basının önemli paya sahip olduğunu ve ortak duruş sergileyerek toplumu doğru yönlendirdiğini belirten Şahin, bu noktada Doğan Haber Ajansı'nın katkısının gözardı edilemeyeceğini ifade ederek DHA Bölge Temsilcisi Hasan Kırmızıtaş'a teşekkür etti.
Askeri darbe girişiminin ardından yakalanarak tutuklanan FETÖ üyesi askerlerde darbenin gerçekleşmesi durumunda infaz edilecek kişilerin isimlerinin yazılı olduğu listeler ele geçirildiğini belirten Fatma Şahin, bu listede kendi adının da bulunduğunu kaydetti. Siyasete başlarken olası her türlü riski göze alarak yola çıktığını anlatan Fatma Şahin, FETÖ mensuplarının listesinde isminin bulunmasının doğru yolda olduğuna işaret ettiğini vurgulayarak şöyle dedi:
"15 Temmuz bizim için ikinci bir Çanakkale Savaşı, Kurtuluş Savaşı, milli mücadeleydi. Burada topyekun bir mücadele gerekiyordu. Dolayısıyla bu bir kurtuluş mücadelesi ve geleceğimizin mücadelesi, onurumuzun, namusumuzun, şerefimizin mücadelesi. Bu mücadelede can vermemizin bizim için hiç önemi yok, çünkü hem bizim inancımıza göre her canlı ölümü tadacak, ama asıl önemli olan şerefinle, namusunla, itibarınla yaşamak, şerefinle, onurunla ölmek bizim en önemli yaşam mücadelemizdir. Bu tür listelerin bizim doğru yolda olduğumuzu, birilerini rahatsız ederek doğru istikamette olduğumuzu gösteriyor. Bizi daha da cesaretlendiriyor, gelecek adına daha da umutlandırıyor. Bu tür olayların, siyasi suikastların olma tehlikesini istihbari olarak da bize bildirdiler. Ama biz 15 yıl önce siyasete başladığımız andan itibaren eşimle beraber, ailece tüm bu riskleri göğüsleyerek bu kararı vermiştik. O gün hangi ruhla bu kararı verdiysek, sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bugün de aynı duygularla aynı heyecanla bu yola devam ediyoruz. Dolayısıyla onların ne dediğinden daha çok bizim ne yaptığımız ve yüce Mevla’mızın bizim ne yaptığımız ile ilgili samimiyet sınavıyla nasıl koruduğu önemli. 15 Temmuz akşamı ilahi bir güç bu milletin duasını kabul etti ve hem lideri hem de milleti korudu. Biz de bu milletin bir neferi olmaktan onur ve şeref duyuyoruz. Bu mücadeleyi sonuna kadar ne pahasına olursa olsun yaşayacağız. Ben darbe gördüm, benim çocuğum darbe gördü ama benim torunumun darbe görmeyeceği bir düzeni hep birlikte getirmek durumundayız."
'ARTÇI ŞOKLAR OLACAK'
Darbe girişiminin başarısız olduğunu, tehlikenin büyük oranda giderilmesine rağmen artçı şokların olabileceğini de dile getiren Fatma Şahin, "Sayın başbakanımız tehlike devam ediyor diyor. Tabi orada istihbarı bilgiler çok net bir şekilde onlara geliyor. Daha çok bilgiye sahipler. Fotoğrafın tamamını görebiliyorlar, ama en büyük tehlike atlatıldı. Bunun yan etkileri, 20 saatte bozulduğu yeni bir dönem. Burada reformları hızlandırma, bu tehlikeye karşı gerekli tedbirleri alma elbette bizim görevimiz. Yapısal dönüşümleri yapma, çünkü her on yılda bir darbe yapan bir yapı var burada. Bu insandan bağımsız sistemde bir sorun olduğunu gösteriyor. Bu yüzden OHAL ile beraber çok daha hızlı bir şekilde bu yapısal dönüşümü yapmamız lazım. Mesela dünyada 200’e yakın darbe yapılmış. Darbe yapılan ülkelerde çok yapısal dönüşümler yapılmış. İstihbaratta yapılmış, askerin kendi içinde yapılmış, sivilleşme de ve demokratikleşme de yapılmış. Bunların hepsi bir paket. Dolayısıyla onlardan alınan tecrübeyle bizim yerli ve milli bir dönüşümü de beraberinde koruyarak 15 Temmuz’un akşamında bizim hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını görüp, her türlü tedbirimizi almamız lazım" diye konuştu.
'TUĞGENERAL'İN SATILMIŞLIĞI BENİ ŞAŞIRTTI'
Darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan ve ordudan ihraç edilen Gaziantep 5'inci Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Murat Soysal'ın satılmışlığının kendisini çok şaşırttığını dile getiren Şahin şöyle devam etti:
"Herkesi çok şaşırtan sayın Cumhurbaşkanımızın en yakınındaki yaverinin burada satılmış olması. FETÖ’nun darbe girişiminin bir parçası olması hepimizi çok ciddi manada şaşırttı. Ayrıca kendi şehrimizde de çok yakın çalıştığımız konuşmalarıyla, icraatlarıyla, birlikte bölgeyi koruduğumuz kendi komutanımızın o geceki satılmışlığı, o geceki duruşu beni çok ciddi manada şaşırttı. Önce inanmakta çok zorlandım, ama arkadaşlarımızla yaptığımız istişarede hakikaten ciddi manada bu planın parçası olduğunu, sıkıyönetim komutanı olarak zaten darbe gerçekleşmiş olsa devam edeceğini duyduğumuz zaman buna inanmakta çok zorluk çektik. Çünkü bir gün önce 5 saat oturduk, hem bölge güvenliği hem şehrin güvenliği ile ilgili birlikte teknik çalışma yaptık. Bu kadar hile, bu kadar yalan, bu kadar akıl tutulmasının yaşanmış olmasını anlamakta çok zorlanıyoruz. Bu da bize ders çıkarmamız ve buna göre de tedbir almamız gerektiği gerçeğini de göstermiş oldu."
DÜNYA BİR NOKTADAN DÜĞMEYE BASILARAK DARBE YAPILMAYACAĞINI GÖRMELİ
Yeni süreçte terör örgütü elebaşı Fethullah Gülen'in iade edilmesi, tüm dünyaya Türkiye'nin toplumsal mutabakatının ve tek noktadan düğmeye basılarak darbe yapılamayacağının anlatılması gerektiğini kaydeden Şahin şöyle konuştu:
"Fethullah Gülen’in iade edilmesi anlamında her türlü bilgi ve doküman var. En son Amerikan Genelkurmay Başkanı geldiğinde ‘kanıt’ diye söylenip duruyorlardı. Genelkurmay Başkanımız da en büyük kanıtın kendisi olduğunu söyledi. Bundan daha büyük bir kanıt mı var? 11 Eylül yaşandığında Amerika kimden ne kanıt istedi? Bu çifte standarttan, bu çift yüzlülükten batının ve Amerika’nın bir an önce dönmesi lazım. Çünkü dünya artık eski dünya değil. Güç üzerine giden bir dünya değil. Artık yeni dünya yeni Türkiye adalet istiyor ve açık topluma gidiyoruz. Kimse aptal da değil. Herkes onlar kadar akıllı ve her şeyi görüyor. Dolayısıyla bu kadar açıklıkla beyan edilmiş, en son çıkan beyanatlarında videolarında da tehdit var, her türlü alçaklık var, her türlü yalan hile var ve bunu kabul eden beyanatları var. Gidip kendi televizyonlarında onunla mülakat yapıp onu aklayan bir irade var. Dolayısıyla güneş balçıkla sıvanmıyor. Bu fotoğrafın aslında daha da büyüklüğünü FETÖ’nün bir kukla olduğunu, uluslararası bir güçten beslenen bir kukla olduğunu bize gösteriyor. O yüzden bizim bütün bu gerçekliğe karşı ciddi manada uluslararası anlamda tedbir almamız gerekiyor ve Türkiye’deki toplumsal mutabakatı dünyaya anlatmamız gerekiyor. Maalesef oradaki yöneticiler, burada çok duyarsız kaldığı için hem Avrupa hem Amerika’daki halk ne olduğunu tam anlayamadı. Dolayısıyla bizim çok ciddi bir kampanyayla o geceyi görselleriyle, belgeseliyle, yaşanmışlığıyla oradaki halka topluma anlatacak, sivil toplum ve yerel gücümüzü kullanarak bir kampanyaya dönüştürmemiz gerekiyor. Dünya atık bir noktadan düğmeye basıp, darbe yapılamayacağını görmesi gerekiyor."
FOTOĞRAFLI