Güncelleme Tarihi:
Haliç Üniversitesi Konservatuvarı'nda öğretim üyeliği yapan ve tüm dışlamalara rağmen neyzenler dünyasında var olmaya çalışan Sönmez, "Erkeklerin dünyasında çırpınıyorum" diye dert yanıyor.
Hakkınızda sadece ney çaldığınızı biliyorum, o kadar... Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?
- 30 yaşındayım. İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı 2000 yılı mezunuyum. Çalgı Eğitim Bölümü’ne girdiğimde puanım yüksek olduğu için neyi seçtim. Çünkü ney kolay bir enstrüman olmadığından puanları yüksekti.
Huzurlu bir insan mısınızdır?
Sizden başka kadın neyzen var mı?
- Var ama isimleri benimki kadar duyulmadı onların...
Peki ya öğrenciler arasında kadınlar ne yoğunlukta?
- İlgi duyup gelen kadın çok oluyor ama devam ettiren öğrenciler hep erkek... Gerçi onlar da önce karşımda yayılarak oturuyorlar, kadınım diye beni pek takmıyorlar. Sonradan vücut dilleri değişiyor, yavaş yavaş dikleşip dersi ilgi ve dikkatle takip etmeye başlıyorlar. Hem sabır hem güç gerektiriyor bu iş... Bir de kadınların ciğerlerinin kapasitesi erkeklere göre daha düşük. O yüzden ben daha çabuk yoruluyorum.
Nerelerde konserler verdiniz ve çalıştınız?
- Ben TRT İstanbul Radyosu’nda da ney sanatçısıyım aynı zamanda. TRT’de halihazırda birçok televizyon programına katılıyorum. Birçok konserde görev aldım. Mesela Sabri Tuluğ Tırpan’ın "Mevlana Senfonisi" adlı eserini, Sertab Erener’in solistliğinde Viyana Senfoni Orkestrası’yla birlikte çaldım. Onun akabininde Bursa ve İzmir’de de konserlerimiz oldu ve epey ses getirdi. Ayrıca Harbiye’de Timur Selçuk Orkestrası ile "Münir Nurettin Selçuk" konserimiz oldu.
Ve şu sıralar Sürmeli Otel’de ramazan programı yapıyorsunuz, öyle değil mi?
- Evet... Yıllarca fasıl gruplarıyla fasıl ve tasavvuf müziği yapmıştık, ama bu sene Sürmeli Otel’den gelen teklif
Diğer neyzenlerle aranız nasıl?
- Mevlevilik kültüründe bayanlar ney icra edemezler. Kesinlikle bayan icracı olmaz. O yüzden neyzenler gecesi olur ve ben asla çağırılmam. Erkek neyzenlerin gözünde adamdan sayılmıyorum. Yani erkeklerin dünyasında çırpınıyorum. Yine de çıkıp "Ben şuyum buyum" diye anlatmam. Benim yetiştirdiğim öğrenciler, verdiğim konserler, emeklerim onlara gereken cevabı veriyor. Hatta yetiştirdiğim erkek öğrenciler, oturur bu yaklaşımları nedeniyle onlarla tartışır. Sertab Erener bile bu ayrımcılığı öğrendiğinde tepki gösterdi. Tepkisini de "Nasıl olur böyle bir şey? Mevlana bile ’Ne olursan ol gel’ demiştir" sözüyle ifade etti.
Mercan Dede bir ney trendi başlattı
Mercan Dede, yaptığı müzikle neyi biraz daha ön plana çıkarmadı mı sizce?
- Mercan Dede, yani Arkın, çok sevdiğim bir arkadaşım. "Ben örnek olacak bir neyzen değilim" diyecek kadar olgun bir neyzendir. Onun en büyük başarısına gelince; şu ana kadar ney sesi duymamış ya da "Off ney mi? Türk müziği mi?" diye burun kıvırmış bir sürü gence neyi ve Türk müziğini tanıttı. Ben Caferağa Medresesi’nde insanlara "Neden ney öğrenmek istiyorsunuz?" diye sorduğumda, "Biz Mercan Dede CD’leri dinledik, çok sevdik." yanıtını alıyorum.