Güncelleme Tarihi:
İddialara göre darbeci askerler tarafından suikast planının son değerlendirmesi Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'nda yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başyaveri Ali Yazıcı, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanıyla kurmay Albay Fırat Alakuş plana son şeklini verdi.
Yarbay Emin Güven'in ifadesi şöyle: "15 Temmuz saat 15.30 sularında Muhafız Alayı'na ulaştık. Muhafız Alay Komutanı ve Cumhurbaşkanı Başyaveri Ali Yazıcı sivildi. Masanın üzerinde otel ya da tatil köyü olabileceğini değerlendirdiğim üzerinde Marmaris yazılı olan coğrafi analiz sistemi uydu görüntüleri ve planlar vardı.
Cumhurbaşkanı'nın yeri öğrenilecek ve bir ekip gidip Cumhurbaşkanı'nı alacaktı... Ama tam yerini bilmiyorlardı. Cumhurbaşkanı'nın olması muhtemel yerler haritada işaretlenmişti. Yaver Ali Yazıcı'nın görevi Marmaris'e giderek Cumhurbaşkanı'nın yerini tespit etmek ve koordinatlarını Kurmay Albay Fırat Alakuş'a bildirmekti"
İfadeye göre Cumhurbaşkanı'nın yeri tespit edilemezse B planına geçilecekti.
"BEN YERİNİ ÖĞRENİRİM" DEDİ
İfadedeki diğer iddialar şöyle: "Cumhurbaşkanı Başyaveri Ali Yazıcı, "Ben Cumhurbaşkanı'nın yanına gider yerini öğrenirim. Benden şüphelenmezler" dedi. Ali Yazıcı, "Eğer yerini öğrenmekte sıkıntı yaşarsam, Cumhurbaşkanı'nı arar, Genelkurmay Başkanı'nın beni aradığını, içinde paralel yapıyla ilgili çok önemli bilgilerin bulunduğu bir zarfın size ulaştırılmasını istediğini söylerim. Bu bahaneyle Cumhurbaşkanı'nın yerini tespit edebiliriz" ifadesini kullandı. Bu amaçla boş bir zarf bile hazırlamıştı. Cumhurbaşkanı'nı Fırat Alakuş'un ekibi ya da Akademi'den gelen bir ekip alacaktı"
Emin Güven ifadesinde Başyaver Ali Yazıcı ile Marmaris'e doğru yola çıktıklarını, darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine İzmir Çiğli askeri üssüne gittiklerini söyledi.
İfadelerin devamı şöyle: "Yolda Ali Yazıcı telefonda Cumhurbaşkanlığı'ndan olduğunu düşündüğüm kişilerle konuşuyordu. Konuşmalarda "Antalya'da maç yapılacak maça bakmaya gidiyorum" diyordu. Bunu asıl faaliyeti maskelemek için söylediğini düşünüyorum. Ali Yazıcı'yı arayan kişi "Çiğli'ye gidin işler karıştı" dedi.
Yarbay Güven Gölbaşı Sulh Ceza Hakimliği'nde tutuklandı.
6 KİŞİ ÇARDAK ALTINDA TOPLANMIŞLAR
NTV'den Gökhan Gerçek'in haberine göre bu ifadeyi veren Piyade Yarbay Emin Güven, Başyaver Kurmay Albay Ali Yazıcı'nın şoförlüğünü yapıyordu. Darbe gece 03.00-03.30 sularında yapılacaktı ancak erkene alındı. Bunun üzerine darbeci askerler arasında olağanüstü bir hareketlilik yaşandı.
Darbe 21.00 sularına alınınca askerler büyük bir süratle hareket etti. Darbeci askerler Çetin Emeç bulvarında sivil kıyafetlerle buluşup sivil araçlarla Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'na gitti. Çardak altında son değerlendirmeler yapıldı. Operasyonu yöneten 6 kişi arasında Cumhurbaşkanı'na en yakın isimlerden Ali Yazıcı da vardı. Masada coğrafi analiz sistemi haritaları vardı. Harita üzerinde otel isimleri değerlendirildi. Cumhurbaşkanı'nın futbolcu Eto'o'nun maçı için Antalya gitme ihtimaline yönelik de değerlendirme yapıldı. Saat 23.00 sularında Ankara'dan yola çıkan Ali Yazıcı ve Emin Güven, "Cumhurbaşkanlığını aradı".
CEMAATE HİMMET
İfadesinde cemaate nasıl girdiğini anlatan Güven'in "Maaşının yüzde 20'sini (1000-1200 TL) her ay cemaate himmet olarak verdiğini" söylediği belirtiliyor.
Güven'in "Bir kızı sevdim, beni evlendirmediler. Cemaat tarafından yönetildim, yönlendirildim. Yaşananlardan sonra çok pişmanım" dediği iddia edildi.
BAŞYAVER ALİ YAZICI NASIL İFADE VERMİŞTİ?
15 Temmuz'da 16.30 sıralarında kendisine tahsis edilen plakasını hatırlayamadığı araçla Muhafız Alayının kapısından çıkacağı sırada avlunun içinde yarbay olduğunu söyleyen sivil giyimli kişinin yanına geldiğini ve Antalya'ya gideceğini söylediğini ifade eden Yazıcı'nın, "Bana 'Nereye gidiyorsun?' diye sordu. Ben de Antalya'ya gideceğimi söyledim. O da 'Beni de Antalya'ya götürür müsün?' diye sorunca 'Gel, götüreyim' dedim. Ben arabaya bindikten sonra ismini sordum, o bana isminin Emin olduğunu, yarbay rütbesinde bulunduğunu söyledi. Ben bu şahsı görsem tanırım. Çıktığım kapıda güvenlik kamera kayıtları belki vardır" dediği iddia edilmişti.
Yazıcı'nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya'da Messi'nin de geleceği futbol etkinliğine katılacağı için önceden yola çıktığını söylediği öğrenilmişti. Yazıcı'nın savunmasında şu ifadeler yer aldı:
"Ancak Cumhurbaşkanı'nın programı önce İstanbul'a uğramak şeklinde değişseydi, ben o yoldan Marmaris ya da İstanbul'a dönecektim ancak Emin isimli yarbayı da aracıma almıştım. 21.30 sıralarında beni Genel Sekreter Fahri Kasırga, Afyon civarında bulunduğum sırada aradı. 'Haberler duyuyorum. Ne oluyor albayım?' dedi. Ben de 'Bilmiyorum, araştırayım' dedim. Kısa bir süre sonra Başdanışman Davut Kavranoğlu aradı, o da 'Neler oluyor? Darbe girişimi mi var?' dedi. Ben de 'Araştırıp döneyim' dedim. Daha sonra Ankara Çankaya Köşkündeki Atahan Tatar Albay beni alaydan aradı. Silahlar patladığını söyleyince 'Oradan ayrılın.' dedim. Bir süre sonra Cumhurbaşkanı'nın Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, Marmaris'ten aradı. Sonra Protokol Şube Müdürü Alparslan Acarsoy, saat 23.00 sıralarında Antalya'dan aradı, 'Buraya gelme, buralar karışık. Buraya gelmenin anlamı kalmadı.' dedi. Cumhurbaşkanı'nın fizyoterapisti Ahmet Çotuk, Marmaris'ten aradı. 'Neler oluyor? Darbe teşebbüsü var. Bu emir-komuta zinciri içerisinde mi oluyor? Hulusi Paşa nerede?' diye sordu.
'LEVENT TÜRKAN'I CEP TELEFONUNDAN ARADIM FAKAT ULAŞAMADIM'
Ben de 'Bilmiyorum. Genelkurmay Başkanı'nın emir subayını arayayım, sorayım' dedim. Yarbay Levent Türkkan'ı cep telefonundan aradım fakat ulaşamadım. Aradan bir süre geçtikten sonra Ahmet Çotuk mu beni aradı, ben mi onu aradım, hatırlamıyorum. Ahmet Çotuk'a, 'Bu işin içinde ben yokum, Hulusi Paşa'nın bu işin içinde olduğunu sanmıyorum' dedim. Bu konuşmaları yaparken ben İzmir yoluna doğru dönmüştüm. Yanımda bulunan, isminin arabada Yarbay Emin olduğunu öğrendiğim şahıs bana 'İzmir Çiğli'deki 2. Hava Üs Komutanlığına en yakın askeri birliğe gidelim.' dedi. Bu teklif bana makul geldi. Ben de İzmir yoluna döndüm, saat 01.30 sıralarında İzmir'deki Hava Üs Komutanlığına geldik."
'ASKERİ BİRLİKTE TELEVİZYON AÇIKKEN UYUYAKALDIM'
Yazıcı'nın 2. Hava Üs Komutanlığına girerken askerlerin kendilerine buraya gelme nedenlerini, kendisinin de darbe girişimi olduğunu söyleyip, geceyi orada geçirip geçiremeyeceklerini sorduğunu, içeri alındıklarını, televizyondaki darbe girişimi faaliyetlerinin devam ettiğini gördüğünü söylediği belirtildi.
Askeri birlikte televizyon açıkken uyuyakaldığını anlatan Yazıcı'nın, "07.30'da Ankara'ya doğru yola çıktım. Yoldayken Yiğit Bulut ve Lütfullah Göktaş isimli başdanışmanlar beni aradılar. 'İstanbul'a gitmemin nedenini' söylediler. 'Ne yapmam gerektiğini, Hasan Doğan'a sormamı söylediler.' Lütfullah Göktaş da Cumhurbaşkanı'nı arayıp aramadığımı sordu. 'Aramadım' dedim. 'Keşke arasaydın, İstanbul'a gelmen daha uygun olur.' dedi. Bunun üzerine Ankara yerine İstanbul'a gitmeye karar verdim. İstanbul yoluna döndükten bir süre sonra Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Nadir Alparslan aradı. 'İstanbul'a değil, Ankara'ya gelmemin uygun olacağını' söyledi. Bunun üzerine İstanbul yolundan tekrar Ankara'ya döndüm. 22.30 sıralarında Ankara'ya, lojmana geldim. Sonra Beştepe'ye gitmek için yola çıktım. Konvoya takıldım, vatandaşlarla beraber konvoyla korna çaldım." ifadelerini kullandığı kaydedildi.
'MARMARİS CİVARLARININ KARIŞIK OLDUĞUNU ÖĞRENDİĞİM İÇİN İZMİR'E GİTTİK'
Beyanlarının ardından cumhuriyet savcısının sorularını yanıtlayan Yazıcı'nın, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri, Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ile bazı danışmanların kendisini arayıp, darbe olup olmadığını sormaları üzerine neden taleplere cevap verdiğinin sorulması üzerine, "O sırada darbe girişimi olduğu için Hasan Doğan'a, Fahri Kasırga'ya dönüş yapmadım. Sadece Ahmet Çotuk ile görüştüğümde Levent Türkkan'a telefonu kapalı olduğu için ulaşamadığımı söyledim." dediği öğrenildi.
Darbe girişimini öğrendikten sonra neden Marmaris'e değil de İzmir'e gittiği sorulan Yazıcı'nın, "Marmaris civarlarının karışık olduğunu öğrendiğim için en yakın askeri birliğe teslim olmak amacıyla İzmir Çiğli'deki komutanlığa gittik." diye konuştuğu belirtildi.
'KEŞKE ARACIMDAN İNDİRSEYDİM'
Albay Yazıcı'nın, bulunduğu yere en yakın birlik yerine neden İzmir'e gittiği sorusuna da "Aracımda bulunan Emin isimli yarbay öyle söylediği için oraya gittim." karşılığını verdiği kaydedildi. Yazıcı'nın daha önce tanımadığı birini neden aracından indirmeyip İzmir'e götürdüğünün sorulması üzerine de "Keşke aracımdan indirseydim. Keşke İzmir yerine Marmaris'e gitseydim. Bunun büyük bir hata olduğunu kabul ediyorum." dediği öğrenildi.
'BU SORUYA VERİLECEK MANTIKLI BİR CEVABIM YOK'
Darbe girişimini öğrendikten sonra Cumhurbaşkanı'nı neden aramadığı, güvenliğinin yerinde olup olmadığını, güvenlik tedbirleri ile ilgili neler yapabileceğini niçin sormadığı sorusu üzerine Yazıcı'nın, "Bu soruya verilecek mantıklı bir cevabım yoktur." diye yanıt verdiği kaydedildi.
'GİZLİ BİR YANI KALMADIĞINDAN SÖYLEDİM'
Yazıcı'nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tatil yaptığı otelin bilgisini ilgisiz kişilere niçin verdiği sorusunu da "Bu bilgi basında da çıktığı, bir tehlike görmediğim için, gizli bir yanı kalmadığından söyledim." şeklinde cevapladığı belirtildi.
'ERDOĞAN'IN BİNDİĞİ UÇAĞIN RADAR KODUNU KİMSEYE SORMADIM'
Ali Yazıcı'nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağının kodunu helikopter pilotlarına sorup sormadığı yönündeki soru üzerine de "Cumhurbaşkanı'nın İstanbul'a gittiği ya da gideceği sırada bindiği uçağın havadaki ve radardaki kodunu kimseye sormadım. Öğrenmedim, bu bilgiyi kimseye vermedim. Bu, ispat edilirse her türlü cezaya razıyım.
'GÜLEN İLE HİÇ GÖRÜŞMEDİM'
Fetullah Gülen'i televizyonlardan tanıyorum. Askeri okullarda okuduğum yıllarda Fetullah Gülen ile hiç görüşmedim, evlerinde kalmadım, hiç cemaat abisi tanımadım. Ben, FETÖ'cü değilim. Benim için Fetullah Gülen terör örgütü lideridir." dediği kaydedildi.
''DÜŞÜNEMEDİM. İZMİR'İ TERCİH ETTİM, YANLIŞ TERCİH YAPTIM. PİŞMANIM''
Cumhurbaşkanı'nı korumakla görevli olmasına rağmen darbe girişimi sırasında Erdoğan'ın yanına gitmek yerine askeri birliğe gitmeyi tercih etme nedeni sorulan Yazıcı'nın, "Düşünemedim. Marmaris yerine İzmir'i tercih ettim ve yanlış tercih yaptım. Bu tercihim nedeniyle pişmanım. Darbe girişiminin içinde olduğumu kabul etmiyorum. Fetullah girişiminin içinde değilim. Eşim Ankara'da öğretmendir. Eşimle ben doğum günü partisinde tanıştık ve evlendik. Beni, Fetullah Gülen cemaati evlendirmedi. O grupla da herhangi bir ilgim yoktur. Cumhurbaşkanı'nın bineceği uçağın kodunu sormadım. Sorduysam ve birine verdiysem beni idam etsinler. Yok, sormayıp vermemişsem serbest bırakılmayı talep ediyorum ancak darbe girişimi sırasında yanlış tercihler yaptığımı, Cumhurbaşkanı'nın yanına gitmeyip, İzmir'e gitmekle hatalı olduğumu kabul ediyorum. Kutsi Barış'a, Cumhurbaşkanı'nın kaldığı otelin adını söylemekle de hata ettiğimi kabul ediyorum." şeklinde savunma yaptığı öğrenildi.