ErdoÄŸan: Ülkemizin güvenliÄŸini ilgilendiren geliÅŸmeleri tribünden seyretmeyeceÄŸiz (2)

Güncelleme Tarihi:

Erdoğan: Ülkemizin güvenliğini ilgilendiren gelişmeleri tribünden seyretmeyeceğiz (2)
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 22, 2016 19:00

Erdoğan: Ülkemizin güvenliğini ilgilendiren gelişmeleri tribünden seyretmeyeceğiz (2)

Haberin Devamı

"PARLAMENTOMUZDA BU KARAR GEÇTİĞİ ANDA BEN ONAYLARIM"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İnegöl’deki açılış töreninin ardından helikopterle Bursa’ya geldi. Erdoğan, Büyükşehir Belediyesi’nin 17 ilçede gerçekleştirdiği ulaşımdan spora, tarihi mirastan kırsal kalkınmaya kadar toplam 759 milyon 30 bin TL’lik yatırım ile merkezi hükümet tarafından yaptırılan 344 milyon 412 bin 293 TL’lik yatırımları da törenle hizmete açtı.
Eski adı Şehreküstü olan ve başarısız darbe girişiminden sonra adı 15 Temmuz Demokrasi Meydanı olarak değiştirilen meydanda yapılan tören ve mitinge, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve Bursa Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ile İçişleri eski Bakanı ve Bursa Milletvekili Efkan Ala da katıldı.
Toplu açılış töreninde boynuna Bursaspor atkısı takarak halka hitap eden Erdoğan, idam tartışmalarına değinerek, "Parlamentomuzda bu karar geçtiği anda bana geldiğinde ben bu kararı onaylarım. Çünkü devlet, kendisine karşı işlenen suçlara af yetkisinde mümkündür. Yoksa kişilere karşı işlenen suçu devlet olarak biz affedemeyiz. En son 15 Temmuz ihanetini yaşadık mı? Ama ondan önce bu milletin önüne duvar gibi örülen çok önemli bir yanlış vardır. Tek parti döneminde bu millete yapılan en büyük yanlış, insanlarımızın tarihiyle, geçmişiyle, kültürüyle, medeniyetiyle bağlarının zayıflatılmasıdır" ifadelerini kullandı.
"HİÇBİR ÜLKENİN EGEMENLİK HAKKIYLA İLGİLİ SORUNUMUZ BULUNMUYOR"
Her ülkenin fiziki sınırlarına saygı duyulduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün biz Suriye, Irak, Kırım, Batı Trakya, Bosna deyince birileri sanki uzaydan gelmiş gibi yüzümüze bakıyor. Hatta daha da ileri gidip tam bir cahil cesaretiyle 'Türkiye'nin Irak'la, Bosna'yla ilişkisi ne olabilir?' diyorlar. Halbuki bugün başka dünyalardan bahseder gibi sözünü ettiğimiz bu coğrafyalar, bizim canımızın birer parçasıdır. Gaziantep'le Halep'i, Rize'yle Batum'u, Bursa'yla Üsküp'ü birbirinden farklı düşünmek mümkün mü? Bu şehirler fiziki olarak başka ülkelerin sınırları içindedir ama bizim gönül sınırlarımız oraları kapsayacak şekilde geniştir. Biz her ülkenin fiziki sınırlarına saygı duyuyoruz. Hiçbir ülkenin egemenlik hakkıyla ilgili en küçük sorunumuz bulunmuyor. Bizim derdimiz oralarda yaşayan kardeşlerimizin, oralarda bulunan ecdat yadigarı mirasın korunmasıdır. Çünkü bizim tüm bu coğrafyanın her köşesinde atalarımızın ayak izi var. Döktüğü kan, yattığı mezar var. Şu anda dünyanın 30 ayrı ülkesinde bizim şehitliklerimiz var. Bunlar bizden kopuk olabilir mi?"
"YAT, YAT, UYU. UYU, UYU, YAT. BİZİ ÖYLE YETİŞTİRMEYE ÇALIŞTILAR"
Eğitim sisteminin geçmişine yönelik eleştiride bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birileri de çıkmış bize geçmişimizi toptan unutturmaya çalışıyor. Biz unutsak da tarih unutmuyor. Karşımızdakiler hiç unutmuyor. Maalesef bir dönem bu büyük milleti kendi tarihinden, kendi geçmişinden koparmak için kasıtlı bir politika izlenmiştir. Uzun yıllar boyunca öyle çarpık bir eğitim sistemi uygulanmıştır ki ilkokulda, ortaokulda, lisede okuduğu kadarıyla tarihinden haberdar olan evladımız, bu ülkenin ve bu milletin geçmişinin 90 yıldan ibaret olduğunu sanır. Bize ne okuttular biliyor musunuz? Şimdi artık yok tabii. 'Yat, yat, uyu. Uyu, uyu, yat.' Bizi öyle yetiştirmeye çalıştılar. Uyuya uyuya, yata yata bir nesil büyür mü? Olsa olsa karpuz tarlasında karpuz büyür. Atalarımız bin yıl boyunca Malazgirt Zaferi ile Anadolu'ya girmişler sonra da Gazi Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışıyla yollarına devam etmişler. Böyle bir çarpık durumla karşı karşıya bizi bıraktılar. Hâlbuki aradaki uzun dönemde bu topraklara Türkiye ismini veren Anadolu Selçukluları."
"CUMHURİYETİ KURAN KADRONUN BİR BÖLÜMÜNÜN DOĞDUĞU TOPRAKLAR DEVLETİMİZİN SINIRLARI DIŞINDA KALDI"
'Cumhuriyet bizim ilk değil, son devletimizdir' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu devletin sınırlarını gönüllü olarak kabul etmiş değiliz, onu da söyleyeyim. Unutulmamalıdır ki cumhuriyeti kuran kadronun çok önemli bir bölümünün dahi doğduğu, büyüdüğü topraklar yeni devletimizin sınırları dışında kalmıştır. Neyi kast ettiğimi anlıyorsunuz değil mi? Uzun zamandır yaşadığımız kesintisiz savaşların, kayıpların etkisiyle biraz nefes alabilmek için o dönemde buna 'Tamam' denmiş olabilir. Asıl yanlış, dönemin tartışmalı şartları içinde yapılan bu fedakarlığa teslim olup devlet ve toplum hayatını buna göre inşa etmeye çalışmaktır. İşte biz bunu kabul etmiyoruz. Böyle bir şey yok. Artık bu yanlış tarih ve medeniyet algısından vazgeçmek gerektiğini söylüyoruz."
"YENİ DÖNEMDE ÖNCELİĞİMİZ BU OLACAK"
Yeni dönemde önceliğin eğitim sistemi olacağını vurgulayan Erdoğan, "Coğrafyamıza verilen Türkiye ismi bizim için gurur kaynağıdır. Artık yeni nesillere tarihimizi, kültürümüzü, medeniyetimizi bu hakikatler ışığında öğretmeli daha doğrusu eğitim vermeliyiz. Müfredat ona göre hazırlanıyor. Ona göre de gençliğimizi yetiştireceğiz. Milli eğitim sistemimiz, hem millilik hem de eğitim öğretim boyutuyla ideal düzeye gelmeden hiçbir meseleyi çözemeyiz. İnşallah yeni dönemde önceliğimiz bu olacaktır" dedi.
"ZANNETTİLER Kİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'Nİ ELE GEÇİRECEĞİZ"
15 Temmuz darbe girişimine yönelik açıklamalarda bulunan Erdoğan, şunları söyledi:
"Darbecilerin Bursa'daki temsilcisi konumundaki bir albayın cebinde ele geçirilen görev listesi, o gece savcıların ve hakimlerin FETÖ'ye karşı baÅŸlattığı operasyonun temel belgesi olmuÅŸtur. FETÖ denen ihanet çetesi, kurumlarda örgütlenip, arkasına dışarıdan da destek bulunca bu milleti ve bu vatanı esir alabileceÄŸini sandı. Bunlar 3-5 kiÅŸi bir araya gelince kendilerini dev aynasında görmeye, bu kibirle de saÄŸa sola saldırmaya baÅŸladılar. Zannettiler ki 'Biz 40 yıl Silahlı Kuvvetler'de, poliste, yargıda, devletin kurumlarında örgütlendik. Biz bundan sonra istediÄŸimizi yapıp Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ele geçireceÄŸiz.' 17-25 Aralık'ta denediler olmadı. Ondan sonra 15 Temmuz'da 3-4 günlüğüne tatile gitmiÅŸtim. Bir Bursalı kardeÅŸimizin mekanındaydık. Orada bizi öldürmek için Marmaris'te adımı attılar."Â
"ONDAN HOCA MOCA OLMAZ, BİR ALÇAK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fethullah Gülen'le ilgili de şunları söyledi:
"Ne hocası, ne hocası? Ondan hoca moca olmaz. O, bu ümmeti birbirine düşürdü. Bu milleti birbirine düşürdü. Anneyi evladından, babayı evladından, kardeşi kardeşten ayıracak kadar bir alçak. Bunu yaptı. Şimdi de hepsi toparlandılar. Tek tek adalete hesap veriyorlar. Biz, devlet olarak adil davrandık, adil davranıyoruz. Yoksa bizim askerimiz, polisimiz bunlar ormana kaçtıkları zaman Marmaris'te yakaladıkları yerde onları öldürebilirlerdi. Ama öldürmediler, yargıya teslim ettiler. Bu millet bu kadar asil. Birileri diyor ki 'Bunlara biraz zulmediliyor'. Ne zulmü? Her şey adaletle götürülüyor. Hatalar, yanlışlar varsa bunları da zaten devletimiz her an düzeltmeye hazır. Ama adalete verdikleri hesap yetmeyecek. Bu ihanet çetesinin mensuplarının tüm ömürleri millete hesap vermekle geçecek."
"YARIN BUNLARIN DA ELLERÄ°NE SÄ°LAH ALMAYACAÄžINI KÄ°M BÄ°LEBÄ°LÄ°R?"
FETÖ ile mücadelede kararlılık vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Açık konuşuyorum. Ben şahsıma yönelik her türlü saldırıyı, ihaneti, hakareti affedebilirim. Ama milletime, ülkeme yönelik hiçbir ihaneti benim şahsen affetme, görmezden gelme, üstünü örtme hakkım yoktur. Çünkü FETÖ millete, ülkeye, kutsallarımıza ihanet etmiştir. Bunun için FETÖ ile kökünü kurutana kadar mücadele etmek boynumuzun borcudur. Birileri 15 Temmuz gecesi eline silah almamış olabilir. Ama eline silah alanların hepsi gücünü onlardan alıyordu. Yarın bunların da ellerine silah almayacağını kim bilebilir? İhanet virüsü vücuda girmiş zehir gibidir. Bir yerde kalmaz. Her hücreyi etkiler, aynen kanser virüsü gibi. Şimdi bu vücudu bizim bunlardan temizlememiz lazım"
"SÄ°ZÄ° NEREDE BULURSAK BULALIM, AYNEN O CEZAEVLERÄ°NE TIKARIZ"
Darbe girişimine rağmen bildiklerini anlatmayan FETÖ mensuplarına seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "17-25 Aralık hadisesine kadar bu örgütün gerçek yüzünü görmeyenleri anlayışla karşılamak mümkündür. Ama 17-25 Aralık'tan sonra örgütün içinde kalmaya devam edenler, ne yaptıklarını, niçin yaptıklarını bilerek, bedelini göze alarak, bu tercihte bulunmuşlardır. Hele 15 Temmuz'a rağmen bildiklerini anlatmayan ne kadar örgüt mensubu varsa asla masum değildir. Buradan sesleniyorum. Türkiye'de FETÖ örgütüne mensup olan veya onlarla bağlantısı olanlar, eğer sizler gelip bildiklerini anlatmayacak olursanız kusura bakmayın; sizi nerede bulursak bulalım, alır sizi de aynen o cezaevlerine tıkarız. Zihnini ve gönlünü Pensilvanya'daki şarlatana tapulamış olanların bu ülkeyle de bu milletle de bir irtibatı kalmamıştır" diye konuştu.
"MUSUL'DA KURULMAYA ÇALIŞILAN MEZHEP SAVAŞI SENARYOSUNU BOZMAK İÇİN AKTİF ROL ÜSTLENİYORUZ"
FETÖ üyeliği tespit edilenlerin şu anda adalet önünde hesap verdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Henüz tespit edilememiş olanlara sözüm şudur. Artık bu milletin yakasını bırakın. Bu milletin iliğini sömürmekten, sırtındaki kambur olmaktan vazgeçin. Dikkat ediniz, bu musibetten kurtuldukça Türkiye'nin önü açılıyor. İşte Suriye'de, Irak'ta olanları görüyorsunuz. Her geçen gün daha iyi. PKK terör örgütüne karşı tarihimizin en etkili operasyonlarını gerçekleştiriyoruz. Şu anda El Bab'a doğru yürüyoruz. Bütün mesele Irak'ta, Musul'da kurulmaya çalışılan mezhep savaşı senaryosunu bozmak için de aktif rol üstleniyoruz. Bugün Türkiye, 15 Temmuz sabahından daha güçlüdür."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından törene katılanlarla birlikte kurdeleyi keserek toplu açılışı gerçekleştirdi.

Berktuğ ÖNCÜ- Faruk KAHRAMAN- Hüseyin TÜCCAR/BURSA, (DHA)-

FOTOÄžRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!