İyi şair Cemal Süreya’nın ilk kitabı Üvercinka, 50 yıl önce yayımlandı. Şiir tarihimize düştüğü not, hálá öncülüğünü, değişikliğini, özgünlüğünü koruyor.
Yapı Kredi Yayınları, Üvercinka’nın hepsi numaralı özel bir baskısını yaptı. Şiirin ş’sini bilen, Üvercinka adını duyduğunda, onun şairini anımsar. Bu kitap onun aynı zamanda ilk şiir kitabıdır.
Üvercinka, ilk olarak Yeditepe Yayınları arasında çıktı, bu anmada unutmamamız gereken bir ad var, Yeditepe Yayınları’nın sahibi Hüsamettin Bozok. Nice ilk kitapların; şık ve özenli şiir, öykü kitaplarının ardında onuun emeği ve zevki var.
Cemal Süreya’nın şiirini, şairliğini anlatmanın bilineni tekrarlamaktan öteye gitmeyeceğini düşünüyorum.
Üvercinka çıktığında şiire yeni bir lezzet geldiğini fark etmişti şiir okuru.
Şiir dairesi içinde kalmıyordu yazdıkları, hayatın yörüngesi içinde dolaşıp duruyordu. Herkese dokunuyor, her duyguya dokunuyor, her konuma uğruyordu.
Okuyanın şiirsel adrenalinini yükseltiyor, şiir kavramına yeniden bakma gereği yaratıyordu.
Üvercinka’nın 50. yılındaki özel baskının başındaki yazıyı, yayınevinin sunusunu buraya alacağım:
"1931 doğumlu, ilk şiiri (’Şarkısı Beyaz’) daha beş yıl önce (8 Ocak 1953) ve üstelik bir meslek grubunun dergisinde (Mülkiye Fikir ve Sanat Dergisi) yayımlanmış bir şair olan Cemal Süreya’nın ilk kitabı Üvercinka, 1958 şubatında çıktığında, onun bu kitapla çağcıl Türk şiirinin en çok konuşulan, en çok tartışılan akımlarından (akım olup olmadığı üzerinde anlaşmaya varılamasa bile günümüz şiirine kadar uzanan etkilerini kimsenin hafife alamadığı) ikinci Yeni’nin öncülerinden biri olacağını, şairin kendisi de bir başkası da bilemezdi kuşkusuz. Şairine böyle bir ’ün ve efsane’ getiren ve (Arif Damar’ın İstanbul Bulut ile birlikte) 1958 Yeditepe Şiir Armağanı’nı kazandıran bu kitap, yayımlandığı günden beri, dünya şiir tarihinde pek az ilk kitaba nasip olan bir efsane aylasıyla çevrili durumda."
Üvercinka çıktıktan sonra hangi yorumlar yapıldı, hangi değerlendirmeler yayınlandı.
Şiir eleştirisinin bir konu üzerindeki en renkli, uyumu ve uyumsuzluğu bir arada içeren yazılarıdır bunlar.
Bugünden düne baktığımda, hepimiz edebi alışkanlıklarımızın izini sürecektik ama, dekovil gibi gitmeyip farkı da fark ettiğimizi gösterecektik. Yeni gelene hoş geldin denecekti ama duyulan şüphe de sezdirilecekti. Birdenbire büyük ilgi gören, yeniliği göz kamaştıran, okurun ortak paydasında taraftarı çok olan bir şiirdi Cemal Süreya’nın şiiri.
Dili değiştirmiş, duyguları yenilemiş, şiirin tanımını yeniden yapmamız gerektiğini hatırlatmıştı. İlle de bir aidiyet sorununu ona da yaşatacaktık, en uygunu, en münasibi İkinci Yeni idi, bence o da tam değildi.
İlk kitap onu tanıttı, ardından gelen şiir kitapları iyi doğrultusunda gidiyordu, sadece ününü pekiştirdi.
Elli yıl önceki bir kitabı bugün yeniden okuyun, fire vermediğini görünce, onun şiirini daha çok sevecek, o şaire daha çok güveneceksiniz. Baktığımız zaman 50 yıl önceki Üvercinka, 50 yıldır aynı mükemmelliğini, sıradışılığını koruyabiliyor.
USTA BİR PORTRECİ
99 Yüz, onun portre yazmaktaki ustalığını gösterir. Siyaset dünyasından edebiyat dünyasına kadar, ünlü portreleri bazen toplu iğneyle, bazen çuvaldızla iğneler. Tanıdığınız birçok ünlü adın, üstünlüklerini de, defolarını da bu portrelerde bulursunuz. Gülersiniz, acırsınız, beğenirsiniz ama bu kadar mı diyemezsiniz. Çünkü edebiyat en ikna edici sanattır, onun kaleminde.
Üvercinka’nın yayımlanışının 50. yılında, Cemal Süreya’yı tüm eserleriyle yeniden okuyun, yeniden şiirindeki özellikleri, düzyazılarındaki mükemmellikleri keşfedin.
Yarım yüzyılın eskimediği bir şair yargısını "bir kez daha" verin.
DÜZYAZISI DA ŞİİR GİBİ
Bu söz beylik, klişe bir söz ama bazen öylesine uygun düşüyor ki, başkasını kullanmak abes olur.
Şiir üzerine yazdıkları, yalnız şiirini açıklamıyor, başkalarına şiir yazma isteği aşılıyor. Şiirin insanın yaşamındaki varlığını, olağanlığını, büyük sözlerin ardına sığınmadan yazıyordu.
Papirüs dergisini çakırırken, ona birçok şair dosyası hazırlamıştım. Onunla şiirden konuşurken -başka neden konuşacaktınız ki- şiir üzerine yazma duygusu yükselirdi içinizde.
Şapkam Dolu Çiçekle’yi okurken, onunla birlikte şiir, şairler üzerine düşünüyorsunuz. Şairin biçimsel bir tanıtımı değildir, öylesine bir kimlik çizer ki, o şairi yeniden okuyup, yeniden keşfedersiniz.
Ne yazarsa yazsın orada şiire değinen, şiir dairesine teğet geçen bir yanı vardır.
Şiir nasıl aza indirgeme sanatı ise, onun Günübirlik’leri de az sözle çok şey söylemenin örnekleridir. Anlatılacak hedefi seçer, ondan söz eder, gerisi zaten láf ü güzaftır.
AŞKIN BÖYLESİ
Cemal Süreya’nın ikinci eşi Zühal Tekkanat hastalanır, ağır bir ameliyat geçirir. Onüç Gün hastanede kalır. Cemal Süreya, on üç gün boyunca her gün ona bir mektup yazar, ziyaret günlerinde onları götürüp verir.
Onüç Günün Mektupları kitabının başına, eski arkadaşı, 1950 Kuşağı’nın iyi hikáyecisi ve romancısı Erdal Öz bir giriş yazar. Sevdanın şiircesi bu mektupları eşsiz kılar.
KİTAPTAN
Üvercinka’dan
Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden
En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye
Láleli’den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
Bütün kara parçalarında
Afrika dahil
Aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma
Yatakta yatmayı bildiğin kadar
Sayın Tanrıya kalırsa seninle yatmak günah daha neler
Boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının
Ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
Bütün kara parçaları için
Afrika dahil...
CEMAL SÜREYA’NIN ESERLERİ
Şiir: Üvercinka (1958; Yeditepe Şiir Armağanı) / Göçebe (1965; 1966 TDK Şiir Ödülü) / Beni Öp Sonra Doğur Beni (1973) / Sevda Sözleri (Uçurumda Açan ile birlikte toplu şiirleri: 1984) / Sıcak Nal ve Güz Bitiği (1988; Behçet Necatigil Şiir Ödülü) / Sevda Sözleri (Bütün şiirleri: 1990, ölümünden sonra; 1995)
Düzyazı: Şapkam Dolu Çiçekle (1976) / Günübirlik (1982) / Onüç Günün Mektupları (1990) / 99 Yüz (1991) / 999. Gün / Üstü Kalsın (1991) / Folklor Şiire Düşman (1992) / Uzat Saçlarını Frigya (Günübirlik’in yeni basımı: 1992) / Aydınlık Yazıları / Paçal (1992) / Oluşum’da Cemal Süreya (1992) / Papirüs’ten Başyazılar (1992) / Günler (999. Gün’ün genişletilmiş basımı: 1996) / Güvercin Curnatası (Cemal Süreya ile konuşmalar: haz. Nursel Duruel, 1997; gen. basımı: 2002) / Toplu Yazılar I: Şapkam Dolu Çiçekle ve Şiir Üzerine Yazılar (2000)
DOĞAN HIZLAN’IN SEÇTİKLERİ
Mehmet H. Doğanİkinci Yeni Şiiriİkaros
Marlen HaushoferDuvarCan
Vefa ZatBiz Rakı İçerizOverteam Yayınları
William L. ClevelandModern Ortadoğu TarihiAgora Kitap
Aydın UstaÇıkarların Gölgesinde Haçlı SeferleriYeditepe Yayınları