Paylaş
El Cezire gibi Ortadoğu’da çok etkili bir haber kanalının Türkiye’de bir ayağının olması ve Türkçe yayın yapması, bölgede etkili olmak isteyen Türkiye için önemliydi.
O yüzden El Cezire Türkiye’nin açılmasını herkesten çok Türk Dışişleri istedi.
Peki bunca zamandır neden El Cezire Türkiye hâlâ yayına başlayamadı?
Türkiye’nin Ortadoğu politikası mı değişti, Türkiye’yle El Cezire’nin arası mı açıldı?
Yayın yönetmeni gitti
El Cezire’yi 11 Eylül saldırılarından sonra Bin Ladin’in açıklamalarını yayınlayarak El Cezire yapan yayın yönetmeni Waddah Khanfer’di...
El Cezire Türkiye operasyonuna da onay veren isim oydu.
2001’den bu yana Waddah dünya medyasının o kadar ilgisini çekti ki, haberleriyle El Cezire çok konuşulmaya hatta Katar’ın bile önüne geçmeye başladı. Katar yönetimi bundan rahatsız olunca bir süre önce Waddah’a görevden el çektirildi.
Böylece Türkiye operasyonuyla birlikte El Cezire’nin Bosna’da açacağı Balkanlar kanalı da yavaşlamaya başladı.
Bu arada CINE5’i 40.5 milyon dolara satın aldı El Cezire. Buna rağmen yayına hâlâ geçilmemesi elbette sadece bununla açıklanamaz...
Direnişçi grup
En önemli nedenlerden biri editoryal bakış açısı...
Can alıcı soru şu; El Cezire Türkiye PKK’lılar için ne sıfat kullanacak?..
El Cezire, Yngilizce ve Arapça yayınlarında terörist lafını kullanmıyor...
Pek çok uluslararası haber kanalı gibi El Cezire de ‘direnişçi grup’ gibi sıfatlar kullanıyor PKK için...
El Cezire, Türkiye yayınlarında da uluslararası haber dilinin geçerli olması gerektiğini savundu, daha açık söylersem PKK için ‘terörist’ demeye yanaşmadı...
Böylece El Cezire’yi Ortadoğu politikası için önemli gören Türkiye hiç beklemediği bir olayla karşılaştı.
Ayrılıklar yaşandı
Bu olaylar sonrasında da Türk Dışişleri’yle El Cezire arasında soğuk rüzgarlar esmeye başladı.
El Cezire’nin Türk ortağı işadamı Vural Ak bu yılın başında ortaklıktan ayrıldı...
Kanalın yayınlarını denetlemek için atanan gazeteci Nuh Yılmaz da aynı tarihlerde görevini bıraktı.
Oysa sadece bu iş için Amerika’dan gelmişti.
Peki bundan sonra ne olacak? Kanal çalışanları prototip ve program hazırlıklarına devam ediyor.
Malum, Türkiye-Katar ilişkilerinin yakınlığı da biliniyor.
Bu yakınlık bu krizin aşılmasında da önemli bir rol oynayacaktır.
Waddah sonrasında yeni bir döneme başlayan El Cezire’nin Türkiye’deki haber dili politikalarını gözden geçirmesi bekleniyor şimdi.
El Cezire Türkiye ancak ondan sonra yayına başlayacaktır.
Özrü kabahatinden büyük
Hulusi Derici’nin reklam anlayışını bildiğimden, Hitler’li reklamı hiç yazmayacaktım...
Ne kadar provoke edersem o kadar iyi diye düşünen bir reklamcı Derici.
Ama öyle bir laf etti ki...
Gelen tepkiler yüzünden değil, Neve ?alom Sinagogu’nda yaşadığı bir olay yüzünden reklamı geri çekmiş.
Sinagogda bir cenaze çıkışında “Lütfen 5’erli gruplar halinde çıkın ve hemen dağılın” anonsunu duymuş Derici.
Ve azınlık olmanın güçlüğünü orada hissedip reklamın yayınını durdurmaya karar vermiş.
Özrü kabahatinden büyük!
Öyle bir reklamcı düşünün ki bunca yıldır bu ülkede azınlık olmanın güçlüğünü en ufak şekilde hissetmemiş bile...
Yaşadığı topluma bu kadar uzak.
O reklamcı Hitler’li reklam yapmasın da kim yapsın...
Bikini mi şort mu?
Plaj voleybolunda bikini yerine şort kullanacak artık kadın sporcular. Dünya Voleybol Federasyonu diz üstünde bitecek şortlara izin verdi. Oysa kadın bedeni üzerinde hiçbir kararı erkekler vermemeli.
Hiçbir şekilde zorlanmamalı kadın sporcular.
Plajda ya da salonda voleybol sporunda isteyen şort giymeli, isteyen bikini, isteyen de Rusya’da olduğu gibi etek...
Bunun kararını kadın sporcular kendi vermeli.
Paylaş