Yarım ev alır mısınız?

EV almak birçok kişinin hayali... Artan konut kredi faizi, özel sektörde çalışmanın getirdiği gelecek kaygısı ya da mali sorunlar gibi çok sayıda etken de potansiyel alıcıları düşündürüyor. Ev almayı planlayan ama ilk adımı atmakta zorlananlar için ise yeni bir model uygulamaya geçiyor. Mint Yapı tarafından geliştirilen bu modelde alıcı evin yarı fiyatını ödeyerek yüzde 50’si için tapu alacak. İçinde yaşayacağı evin diğer yarısının sahibi geliştirici firma olacak ve vatandaş yarı kira ödeyecek. Yapılan anlaşma gereği alıcıya 3 yıl süre verilecek. Vatandaş 3 yıl içinde istediği zaman evin diğer yarısını alacak ya da kendi payını satacak.

DÖNÜŞÜM ALANINDA
Gayrimenkul sektörü için yeni olan bu satış modeli kendilerinin başlattığını ancak genele yayılmasını da beklediklerini belirten Mint Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Sefer Altıoğlu şunları söyledi: “İstanbul’da Haliç ile Boğaz hattında kalan alanda kentsel dönüşüm projesi yapıyoruz. Ortalama 1+1 dairenin fiyatı 400 bin. Şimdi vatandaş bu modelle 200 bin verip evin yarısını alacak. Model, yatırımcıya kapalı. İçinde gelip oturacak kişi alabilecek. Evin diğer yarısı bizim. Vatandaşla anlaşma yapıyoruz ve bize 3 yıl boyunca yarım kira ödüyor. İki taraf da onaysız payını satamıyor. Süre dolunca diyoruz ki ya sen al, ya ben alayım ya da ortaklaşa üçüncü kişiye satalım. Satmak isterse enflasyon artı 2 primlendirmeyle bize satıyor. Almak isterse enflasyonla alıyor.”

4 hissedarlı Mint Yapı’da büyük hissedar Altıoğlu. Bankacılık kökenli olan Altıoğlu dışında diğer hissedarlardan inşaat mühendisi ve satış pazarlama uzmanı olanlar da var. 3 yıldır Mint markası ile üretim yaptıklarını ve bu sene sonunda 600 milyon liralık proje geliştirmiş olacaklarını belirten Altıoğlu, “4 aktif şantiyemiz var. Bu yıl alışveriş merkezi Kanyon’a 800 metre mesafede 250 konutluk bir işe başlıyoruz. Şişli ve Kağıthane’de de stok konutlar var. Tüm bunlarda yarım ev almak mümkün. Şirketimizin hedefi Haliç Boğaz hattında olan bölümde konutların yüzde 10’unu dönüştürmek. Bu da 12 bin konuta denk geliyor. Biz yaptığımız tüm işlerde bu modeli uygulayacağız. Bunun diğer firmalara da örnek olacağını ve yaygınlaşacağını düşünüyorum. Çünkü ihtiyaç bu yönde .”

Altıoğlu sosyal bir amaçları da olduğunu ekliyor. “Paylaşma ve dayanışma bizim kültürümüzde var ve bunu hatırlamalıyız” diyen Altıoğlu, “İstiyoruz ki insanlar belli bir süre sonra arkadaşıyla ablasıyla gelip ortak ev alsın. Mint ile ortak olmak zorunda da değil. Hem vatandaşın hem de sektörün buna ihtiyacı var” dedi.

EVLER KÜÇÜLMELİ!
SEFER Altıoğlu’na göre konut pazarının en büyük hatası pazarın ihtiyaçlarına göre üretim yapmamak. Hane halkı sayısının azaldığını buna rağmen büyük metrekareler üretildiğini belirten Altıoğlu, büyük metrekare yüzünden fiyatların arttığını ve insanların konuta ulaşamadığını ifade etti. “Ölçemediğinizi yönetemezsiniz” diyen Altıoğlu, “Türkiye’de tek kişilik hane halkı ortalaması 2014 yılında yüzde 13.9’du, 2017’de yüzde 15.4’e geldi. AB’de ise tek kişilik hane oranı yüzde 33.4. Biz de o yöne gidiyoruz. O yüzde evler küçülmeli. Türkiye genelinde 2 milyona yakın stok var ve ortak sorun bu. Bu stokların değeri 70-75milyar dolar. Bu rakam inşaat sektörünün bankacılığa olan borcunun yüzde 90’ını anlamına geliyor. Sektörün yanlışı piyasayı tüketiciyi ölçmeden imalat yapmak. Biz tüm projede 1+1 ve 2+1 yapıyoruz. Çünkü üretim yaptığımız bölgede ortalama hane halkı sayısı 2.5. Kişi başı net alanda 18 metrekareden düşününce 3 kişi için net alan 55 metrekare yeterli. Ev büyüdükçe fiyatlar milyonları aşılıyor ve bunu alabilecek kitle oldukça sınırlı. Bir de ev büyüdükçe giderlerin de arttığını unutmamak gerek.”