Türkiye’nin ilk çevreci stadı

23-24 Eylül tarihleri arasında 6. kez düzenlenen Yeşil İş 2014: Sürdürülebilir İş Buluşması’nda konuşan Beşiktaş Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Orman, Türkiye’nin ilk yeşil stadyumu Vodafone Arena Stadı ve Beşiktaş’ın sürdürülebilirlik öyküsünü anlattı. Türkiye’de çevreci ilk ve tek stadyumun yapımı süren Vodafone Arena Stadı olacağını belirten Orman, stadın güneş enerjisinden faydalanarak kendi enerjisini üretecek kadar ileri teknolojiyle inşa edildiğini anımsattı.

“Sürdürülebilir İş buluşması Yeşil İş: 2014” zirvesinin “Sürdürülebilir İş Modelleri ve Borsa” başlıklı oturumunda konuşan Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman, sürdürülebilirlikte kurumsallaşma ve vizyon konusunun önemli bir yeri olduğunu belirtti. Kurumsallaşmanın uzun vadeli sürdürülebilir başarılar için çok önemli bir kriter olduğunu vurgulayan Orman, şöyle konuştu: “Şeffaflık, verimlilik, ekip çalışması, başarı gibi faktörler kurumsallaşmanın çok önemli unsurları. Özellikle spor camiasında sürdürülebilir başarı çok zor bir süreçtir. Biz de Beşiktaş ailesi olarak ekibimiz, camiamız ve bu camianın güven ve desteği ile kurumsallaşma yolunda her geçen gün daha başarılı bir şekilde yolumuza devam ediyoruz. 1903 tarihinde kurulan 111 yıllık Türkiye’nin ilk spor kulübü olarak bugünlere kadar gerçekleştirdiğimiz başarılar, şampiyonluklar da sürdürülebilir çalışmalarımızın en önemli özelliği.”

YAĞMUR SUYU BİLE DEĞERLİ
Türkiye’nin ilk yeşil stadyumu Vodafone Arena Stadı’yla ilgili bilgiler veren Fikret Orman, stadın hem çevreye uyum sağlayacağını, hem çevreyle birlikte İstanbul’un dokusuyla uyumlu olacağını vurguladı. Vodafone Arena’nın Türkiye’nin ilk çevreci stadı olacağını dile getiren Orman, şunları söyledi: “Vodafone Arena’yı diğer statlardan ayıran en önemli özelliklerinden biri de Türkiye’nin ilk çevreci stadı olması. Vodafone Arena fotovoltaik sistem ile güneşten elektrik elde etme, çatı ve yapıya düşen yağmur suyunu depolayarak kullanma, yeşil bina sertifikalı yapı ürünlerinin kullanımı, klimalarda ozon dostu gaz kullanımlı cihazların seçimi, kapalı mekanlara yüzde yüz taze hava veren klima gibi pek çok yeniliğe ev sahipliği yapacak. Bizler için önemli olan stadımızın İstanbul’un kültürel yapısını bozmadan, çevreci ve teknolojik donanıma sahip olmasıydı. Vodafone Arena, Alman standartlarındaki konum, ekolojik, sosyokültürel ve fonksiyonel, teknik, proses kalite kriterleri doğrultusunda inşası devam eden Türkiye’nin yeşil ve sürdürülebilir olarak sertifikalandırılan ilk futbol stadyumudur.”

İSTANBUL’UN DOKUSU OLACAK
Orman, Vodafone Arena stadını Beşiktaş ailesi olarak öz sermaye ile inşa edeceklerini kaydederek, “Hepinizin bildiği gibi stadımız boğazın kenarında, Dolmabahçe sarayı ile camiinin arkasında, saray yolunun, Başbakanlık konutunun, protokol yolunun devamında, Taksim, Nişantaşı, Beşiktaş ve Kabataş’ın birleşme noktasında yer alıyor. İstanbul’un en fazla trafiğinin olduğu, boğaz görünürlüğüne sahip dünyadaki tek stat. Böyle bir stat olunca Türkiye’deki en önemli birinci öncelikli yollardan bir tanesinin kenarında bulunuyor. Dolayısıyla zorlu bir süreçten sonra gerekli izinleri alabildik ve bu izinleri alabilmemizin en önemli kriteri de burada gerçekleşecek stat çalışmasının hem mimari olarak hem de barındırdığı teknik özellikleri ile çevreye uyum sağlayacak, o çevreyle birlikte İstanbul’un dokusu haline gelecek bir yapıya dönüşmesi” şeklinde konuştu.

Çevreye sayglı gelişim modeli
ÇEVRE ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Mustafa Öztürk ise Türkiye’de çevreye saygılı bir gelişim modeli için çevre koruma sektörünün oluşması gerektiğini söyledi. Almanya’da ambalaj atıklarının geri dönüşümünden 2 milyar dolar gelir sağlandığını belirten Öztürk, “Bütün dünyada yaygın olan bu sanayi kolunu, biz de geliştirmeliyiz, teşvik etmeliyiz. Ağaçtan değil, atıktan kağıt yapalım sloganıyla özellikle ambalaj atıklarının enerjide hammadde olarak kullanılması için önemli çalışmalara ev sahipliği yapıyoruz” ifadelerini kullandı. Türkiye’de çimento ve demir-çelik gibi enerji yoğun sanayilerin güçlü olduğunu kaydeden Öztürk, “Enerji yoğun sanayinden, enerji az yoğun sanayiye dönüşmesi için bu tip sektörlerde atıkların alternatif enerji maddesi olarak kullanılmasına yönelik çalışma başlatıldı. Sanayiler seragazı salınımıyla ilgili rakamları da Bakanlığa bildirilmeli ve nasıl azaltılacağına dair politikaları paylaşılmalı” dedi.

Akıllı olacak
ORMAN, Vodafone Arena Stadı’nın dört bir yanındaki dijital ekranlar aracılığıyla taraftarların maç ile ilgili bilgileri anlık olarak alabileceklerini söylerken, “Diğer karşılaşmalar ile ilgili sonuçlara ulaşabilecek, anlık olarak sunulan pazarlama tekliflerini, promosyonlarını takip edebilecek. Taraftarlarımız stat içerisinde kesintisiz internet ve GSM erişimi sağlarken, tüm bu içerikler stat içerisinde akıllı telefonlar üzerinden de takip edilebilecek” dedi.

En büyük anlaşmayı imzaladık
ORMAN, Beşiktaş Kulübü’nde sponsorlukların rakiplere oranla daha başarılı bir şekilde yürütüldüğünü belirterek, “Şu ana kadar 2 senelik dönemde Türkiye sporunun en büyük anlaşması olan Vodafone’la anlaşma imzalamış durumdayız” dedi. Kulübün genel kurulunun Beşiktaş Üniversitesi’ni kurmak için karar aldığını anımsatan Orman, “En kısa sürede bir üniversite kuracağız. 1903’ten bu yana Beşiktaş’ın tüm değerleri gelecek nesillere taşımak ve oluşturduğumuz organizasyon gücünü desteklemek ve eğitime katkı sağlamak için üniversiteyi kurma planımız vardır. Önümüzdeki sene bu hedefimize ulaşmayı planlamaktayız” diye konuştu.

Avrupa’da kulüp satın almayı planlıyoruz
ORMAN, kulübün gelecek döneme ilişkin planlarından da bahsetti. Fikret Orman, Beşiktaş denince akla ilk olarak futbol kulübünün geldiğini, ama farklı spor dallarını da desteklediklerini belirterek, “Bunu tek başımıza, sadece kendi kaynaklarımızla yapmamız çok da mümkün olmuyor. Bunun için Avrupa’da ve Türkiye’de birkaç tane kulüp satın almak planlarımızın içinde bulunmaktadır. Doğru alt yapı çalışmalarıyla sporcu yetiştirmenin yanı sıra başarılı sponsorluk anlaşmaları kurarak kurumsallaşmayı yaptığımız zaman ilgili tüm çalışmalar daha anlamlı oluyor. Bununla ilgili tüm adımları atmış durumdayız” diye konuştu.

BIST Sürdürülebilirlik Endeksi

BORSA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Turhan da “Biz Borsa İstanbul olarak kurumsal ve toplumsal duyarlılık, yani çevreye duyarlılık, yani iktisadi ve sosyal sürdürülebilirliğe uygun davranmayı teşvik etmek maksadıyla bir Sürdürülebilirlik Endeksi oluşturduk. Bu endeks, çevreye duyarlılık, toplumsal sorumluluk ve kurumsal yönetişim unsurlarını içeren değerlendirme kriterlerini uygun şekilde ve uluslararası standartlarda alınan bir sürdürülebilirlik notuna dayanıyor. Bu notu alabilen şirketler Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yer alıyor” diye konuştu. Borsa yönetimince oluşturulan BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nin şirketler ve yatırımcılar için yol gösterici bir endeks olduğunu dile getiren Turhan, “Oluşturduğumuz BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yer alan şirketler fark ediliyorlar. Özellikle yurt dışından sağladıkları destek veya halka açık olma noktasında karşılaştıkları talep sürdürülebilirlik notuyla doğru orantılı” dedi.

Karbon salımını bilişim azaltır

VODAFONE Türkiye CEO’su Gökhan Öğüt Global e-Sustainability Initative (GeSI) Smarter 2020 Raporu’na göre, bilişim teknolojilerinin, en yüksek karbon salımlarına neden olan enerji, sanayi, ulaşım, tarım gibi sektörlerde uygulanması durumunda, 2020 yılındaki toplam küresel salım miktarında yüzde 16.5’lik bir tasarruf sağlanabileceği öngördüğünü belirtti. Öğüt “Bu potansiyel, 1.9 trilyon dolarlık enerji ve yakıt tasarrufu anlamına geliyor. Bu oranın Türkiye’deki karşılığının ise 20 milyar dolar olması bekleniyor. Türkiye’de yapılan birçok çalışma da bilişim uygulamalarının enerji verimliliği ve karbon salım azaltımı sağladığını ortaya koyuyor” dedi.

Sağladığı altyapı ve hizmetlerden dolayı, bilgi ve iletişim teknolojileri sektörüne, iklim değişikliğiyle mücadele için düşük karbonlu topluma geçişte ve sürdürülebilir ekonomik büyümede çok önemli rol düştüğünü belirten Öğüt şöyle devam etti: “Sürdürülebilirliği sağlamanın formülü, verimlilik ve inovasyon vaat eden mobil teknolojilerin yaygınlaşmasında yatıyor. Mobil teknolojiler, şirketlerin gündemine giren diğer tüm konularda olduğu gibi, sürdürülebilirlik kavramının da hızla hayata geçirilmesinde kritik rol oynuyor.”

Vodafone Türkiye olarak, mobil teknolojilerin sürdürülebilirlik için kaldıraç görevi gördüğüne inandıklarını ve bu anlayışı iş hedeflerinin odağında tuttuklarını vurgulayan Ögüt şöyle konuştu: “Bu doğrultuda, mobil iletişim teknolojileriyle, ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasına katkı sağlayan çalışmalar yapıyoruz. Ürün, hizmet ve teknolojimizle, içinde bulunduğumuz toplumun refah seviyesini artırmayı ve çevreyle uyumlu bir ekonomik büyümeye destek olmayı hedefliyoruz. Örneğin, işletmelerin dijital haritasını çıkarmak ve ihtiyaçlarını belirlemek amacıyla geliştirdiğimiz Yarına Hazırım Platformu ile, Türkiye’deki işletmelerin yüzde 48 olan dijitalleşme endeksini yüzde 75’e çıkararak, karbon ayak izlerini minimum düzeye indirmek için çalışıyoruz. Benzer şekilde, Enerji Veri Yönetimi çözümümüzle, şirketlere enerjiyi nasıl ve nerede kullandığını tam olarak takip etme imkânı vererek, enerji maliyetlerinde yüzde 40 tasarruf ve karbon emisyonlarında yüzde 25 azalma sağlayabiliyoruz. Böylece şirketlerin, bir yandan operasyonel verimliliği ve kârlılığı artırırken, bir yanda da doğa dostu uygulamalara yönelmelerini mümkün kılıyoruz.”