Güncelleme Tarihi:
ANANAS, şekerkamışı ve keten tohumu hasadından kalan atıklarla bir palto yapıldığını düşünün. Ya da yeterince giyildikten sonra toprakta çözünebilen mantardan yapılmış bir tişört. Besleyici bir yosundan üretildiği için güzel görünmekle kalmayıp, cildinizi besleyen ve koruyan giysiler… Bu fikirler, kâr amacı gütmeyen H&M Vakfı’nın bu yıl üçüncüsünü düzenlediği Global Change Award’un kazananları arasında… Vakfın artık geleneksel hale getirdiği bu yarışmada, kazanan girişimciler 1 milyon Euro’luk ödülü paylaşırken, ayrıca çoğunlukla henüz laboratuvar veya Ar-Ge aşamasında olan projelerini hızlandırmak için destek alıyorlar. Bu yıl 1 milyon Euro içinde en büyük pay olan 300 bin Euro’luk büyük ödülü alan ABD merkezli Crop A Porter moda şirketi, atık gıda ürünlerini biyo-fiber tekstillere dönüştürerek, daha sürdürülebilir bir alternatif sunuyor.
YOSUNDAN ELBİSE
H&M Vakfı’nın davetlisi olarak Stockholm’de düzenlenen Global Change Award ödül törenine katılarak, kazanan girişimcilerle konuşma imkânı bulduk. İlginç keşiflerden biri de Algae Apparel isimli startup’tan çıkmış: Yosunun cilde de yararlı biyo-fibere ve doğa dostu boyaya dönüştürülmesi. Bir şeyi giyerken kendini iyi hissetme kavramı modaya çok uzak değil, fakat Argae Apparel’i babasıyla birlikte kuran Renana Kelbs, giydiğinizde cildinizi besleyerek, gerçekten insana iyi gelen kıyafetler yaratmak için yola çıktıklarını söylüyor. Biyo-fiberin kullanılan yosunun çeşidine göre birçok farklı antioksidan, vitamin ve besleyici maddeyi salacak şekilde tasarlanabileceğini anlatan Kelbs, bundan daha da önemlisi pamuk üretiminde gerekli olan büyük miktardaki su veya tekstil boyamanın neden olduğu kirlilik gibi geleneksel kumaş üretiminde ortaya çıkan sorunların önüne geçildiğini vurguluyor.
YILDA 100 MİLYAR PARÇA
Birçok platformda petrolden sonra dünyayı en çok kirleten ikinci endüstri olduğu iddia edilen modanın, daha sürdürülebilir bir gelecek tasarlaması, gezegenin yarınları için önem taşıdığı kadar markaların yarınları açısından da belirleyici olabilir. Çünkü daha sürdürülebilir moda alternatiflerine olan tüketici ilgisi giderek artıyor. Rakamlara bakacak olursak, küresel karbon emisyonlarının yüzde 10’undan moda endüstrisinin sorumlu olduğu ve su tüketimi bakımından da tarımın ardından ikinci sırada yer aldığı belirtiliyor. Her yıl dünya çapında 100 milyar yeni parça üretilirken, ilk 12 ay içinde bunun yaklaşık 5’te 3’ü yakılıyor ve çöplükte son buluyor. Bu nedenle her şeyin yeniden kullanıldığı veya geri dönüşüme kazandırıldığı daha döngüsel bir ekonomi modeline geçişin zaruri olduğu vurgulanıyor. İşte bu gerçekler de inovatif çözümlere olan ihtiyacı artırıyor. Modanın karşı karşıya olduğu zorlu soru ise yenilikten beslenen bu dev sektörün, israfı nasıl ortadan kaldırabileceği… Global Change Award gibi programlar, bu dönüşümü hızlandırmayı hedefliyor. H&M Vakfı yetkililerinin verdiği bilgiye göre bu yıl 151 farklı ülkeden tam 2 bin 600 farklı proje başvurmuş. Bu rakamın her geçen yıl arttığı da vurgulanıyor. 2 bin 600 projeden kazanan 5’i, 1 milyon Euro’luk ödülü sıralamaya göre bölüşerek, H&M Vakfı, Accenture ve KTH İsveç Kraliyet Enstitüsü tarafından düzenlenen bir yıl süreli kuluçka programına katılmaya hak kazanıyor. Program, ödül kazanan fikirlerin hayata geçme ve ticarileşme sürecini hızlandırmayı hedefliyor. H&M yetkilileri, Türk girişimcilere ve bilim insanlarına da yarışmaya katılma çağrısında bulunuyor. H&M’in yakın zamanda Accenture ile Türkiye’de inovasyon fikirleri olan herkesi buluşturacak bir etkinlik düzenleyeceği de belirtiliyor.
BU FİKİRLER KAZANDI
- Crop-A-Porter: Muz, şekerkamışı ve anans gibi tarım ürünlerinin artıkları kullanarak yaratılan sürdürülebilir biyo-tekstiller
- The Regenerator: Pamuk ve polyester karışımlarını çevreye zarar vermeyen kimyasal bir işlemle ayrıştırarak, modanın devridaim ile yeni tekstil fibere dönüştürülmesi
- Algae Apparel: Yosunun cilde de yararlı biyo-fibere ve doğa dostu boyaya dönüştürülmesi
- Smart Stitch: Geri dönüşümü çok kolaylaştıran çözünebilir bir etiket
- Fungi Fashion: Mantar köklerinden kişiye özel giysiler yaratılması, yalnızca üretim aşamasındaki su tüketimini ve ortaya çıkan atıkları azaltmakla kalmıyor, kurucusu Aniela Hoitink, “Tişörtünüzden artık sıkıldığınızda, toprağa gömebilirsiniz” diyor.