Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL’UN son yeşil alanları arasında yer alan ve yüzde 80’i ormanla kaplı, yüzde 10’u tarım alanı olan Şile’nin Yeşilvadi’sine kalker ocağı açılacak. Kayın, meşe, gürgen, karaçam ağaçlarından oluşan orman arazisinde, Kervansaray Köyü sınırları içinde, çevresi tarım arazileriyle çevrili 93 hektarlık alanın 24.67 hektarında kalker ocağı, mıcır, taş tozu üretim ve kırma-eleme tesisi yapılacak. İstanbul’un içme suyu barajı Ömerli Barajı’nın koruma alanında yer alan ocağın, en yakın tarım arazisine uzaklığı 500 metre; hayvancılık sahasına uzaklığı 735 metre, konuta uzaklığı 866 metre olmasına karşın proje için “ÇED gerekli değildir” kararı verildi.
550 BİN TON KALKER
Daştan Madencilik’in, valiliğe sunduğu proje dosyasında yer alan bilgilere göre yılda 550 bin ton kalker çıkarılacak. Gerekli durumlarda patlayıcı maddeler kullanılacak. Yılda 250 bin ton mıcır, 134 bin ton taş tozu üretilecek. Küçük köy ve doğal plajların yer aldığı 60 kilometrelik sahil şeridi bulunan Şile’nin Kervansaray Köyü’nde açılacak ocaktan çıkan kalker, köy merkezi yerine açılacak alternatif yoldan kamyonlarla taşınacak.
Projeyle ilgili İSKİ Genel Müdürlüğü’nün görüş yazısında projenin Ömerli Barajı uzun (2-5 bin metre) mesafeli koruma alanında kaldığı belirtildi. Dosyada DSİ’nin, “Talep sahası İstanbul’a içme suyu temin edilen Ömerli Barajı Uzun Mesafeli Koruma Alanı içerisinde kalmakta olup havza sınırları içerisinde Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği ve İSKİ içme suyu Havzaları Yönetmeliği hükümlerine uyulması gerekmektedir. Talep sahasının Ömerli Barajı Havzasında yer almasından dolayı saha içinden geçen dereler ile ilgili nihai görüşün İSKi’den alınması gerekmektedir. Söz konusu sahanın içinden Ömerli Barajını besleyen Bıçkı Deresinin mevsimsel akışlı yan kolu ve mevsimsel akışlı Kayalı Deresinin memba kolu geçmektedir” yazısına da yer verildi.
‘SAKINCASI YOK’
İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü, projenin orman sahasında olmasına karşın “sakıncası” olmadığı yönünde görüş bildirdi. Saha kayın, meşe, gürgen, karaçam ağaç türleri nedeniyle yangına 2. derece hassas yerler arasında olduğundan firma, gerekli tedbirleri alma taahhüdünde bulundu. Proje 15 günde bir, yılda ise toplam 24 patlatma yapılacak. Her bir patlatmada yaklaşık 22 bin 300 ton kalker üretilecek.
Geniş bir kullanım alanı bulunan kalker (kireçtaşı) çimento sektörü başta olmak üzere, cam, kâğıt, şeker sanayinde, metalürjide, inşaat, kimya, içki, yağ, soda, gübre, lastik yapımında kullanılıyor. Firma, üretilecek malzemenin inşaat, yol, kireç, hazır beton tesislerine pazarlanacağını böylece İstanbul’un yoğun agrega (mıcır) ihtiyacının karşılanmasına olumlu katkı sağlayacağını vurguladı. Projenin ömrü yaklaşık 24 yıl olarak hesaplandı.
Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, mevzuata göre 25 hektarın altındaki madencilik projelerinde “ÇED gerekli değildir” kararı verildiğini belirterek, “Bu nedenle şirketler ruhsat sahalarının tamamı için değil, 25 hektarın altındaki bölüm kadar başvuruda bulunuyorlar. Daha sonra parça parça diğer bölümler için de başvuruyorlar. Ancak Danıştay, ÇED yönetmeliğinin ilgili hükmünü iptal etti. Bunun üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Haziran ayında ÇED yönetmeliğinde değişiklik yaptı. Artık maden şirketleri, ‘24 hektarlık sahalarda çalışma yapıyoruz’ diyerek başvursalar bile, sonraki başvurular alan hesabına dahil edilecek ve ÇED almak zorunda olacaklar” dedi.