Güncelleme Tarihi:
Başbakan Yıldırım, Kuzey Marmara Otoyolu'nu kullanarak, köprünün Anadolu Yakası'ndaki ayağına geldi. Yıldırım ve beraberindekiler, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün ortasına kadar ilerledi. Burada makam aracından inen Yıldırım, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ve Karayolları Genel Müdürü İsmail Kartal'dan köprü hakkında bilgi aldı. Yıldırım, daha sonra makam aracının direksiyonuna geçerek köprünün devamını aracıyla katetti.
İncelemelerinin ardından gazetecilere açıklama yapan Yıldırım, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün 26 Ağustos'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla açılacağını, ayrıca birçok ülkeden devlet ve hükümet başkanlarının da bu açılışa davetli olduğunu söyledi. Köprünün devamında, ana yollar ve katılım yollarıyla toplam 217 kilometre otoyol bulunduğunu anımsatan Yıldırım, şunları kaydetti: "Bazen Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve bağlı yolları diye söyleniyor. Bu projeye esas itibarıyla Kuzey Çevre Otoyolu demek daha doğru. İstanbul'un Fatih Sultan Mehmet Köprüsü TEM otoyoluna bağlanıyor, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü E5'e bağlanıyor. Bu Yavuz Sultan Selim Köprüsü de boğazın en kuzeyinden geçerek İstanbul'un en dış çevre yolunu oluşturuyor. Bu ne demek, Avrupa Yakası'nda Kınalı tarafından giren bir araç Anadolu Yakası'ndan Sultanbeyli Kurtköy'ü geçtikten sonra katılabilecek, ondan sonra istiyorsa Osmangazi Köprüsü'nden Bursa ve İzmir, istiyorsa İzmit istikametinden devam edecek.
Ayrıca buna ilaveten yine 3. Havalimanı'ndan itibaren Mahmutbey'e şimdi bağlantı olacak, onu da açıyoruz. Ama yakında inşaatına başlanacak 180 kilometrelik bir devamı var. O da Kınalı'ya bağlanacak. Burada da Anadolu Yakası'nda yine Kurtköy'den Akyazı'ya, aşağı yukarı 160 kilometrelik bir uzunluk var. Önümüzdeki 2,5 senede bunlar da tamamlandığında doğu-batı istikametinde 3 ayrı otoyol oluyor. Ayrıca Osmangazi ve önümüzdeki sene temelini atacağımız Çanakkale 1915'i de koyduğumuz zaman Ege'ye doğrudan Trakya'dan bağlantı olacak. Ayrıca yine Osmangazi ile de Marmara'dan güneye, Bursa'ya, Balıkesir'e, Manisa'ya veya Yalova'ya, Eskişehir'e, bütün Ege ve İç Anadolu Bölgesi'ne de böylece ulaşım problemini çözmüş olacağız."
"SÜREK AVINA ÇIKMADIK"
Başbakan Binali Yıldırım, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından iş alemine yönelik operasyonlara ilişkin soruyu, şöyle yanıtladı: "Bu terör örgütleriyle alışveriş, bunlarla destek olan, bunlarla iç içe gelip, bunların suçlarına ortak olan kim varsa biz bunları biliyoruz. Tek tek biliyoruz. Bunların sayısı da çok değil. Dolayısıyla işini namusuyla yapan, bu karışık işlere bulaşmamış iş adamlarımız, esnafımız, tüccarımızın endişe etmesine gerek yok. Biz bir sürek avına çıkmadık. Biz canımızı yakan, 239 tane şehidimizi verdiğimiz, 2 bin 196 gazimizin olduğu bu hain darbeyi bu ülkede yapmaya çalışan FETÖ terör örgütünün mensuplarıyla ilgileniyoruz. Bunun dışındaki vatandaşlarımızın endişe etmesine gerek yok.
Burada kimler var, asker içinde asker elbisesi giymiş teröristler var. Rütbeli teröristler, rütbesiz terörist haline geldiler. Polis içinde hainler var, bürokrasi içinde, yargı içinde. Bütün bunlar tek tek belli. Hepsi tespit ediliyor, gereği yapılıyor. İş aleminde de var. Onları da biliyoruz. Onlarla ilgili bir tereddüdümüz yok. Bunların terör örgütüne finans sağlamak için ne kadar yanlış, ne kadar karışık işler içine girdiklerini biliyoruz. Bu bilgilerin hepsi elimizde var. Dolayısıyla düzgün çalışan, namusuyla işini, gücünü yapan, terör örgütüne bulaşmamış ama hasbelkader onlara mal vermiş, iş yapmış, bunların endişe etmesine gerek yok. Elimizde liste var. Bu terör örgütünün finans ayağını oluşturan, iş alemindeki temsilcileri belli. Bunlara yoğunlaşılacak. Türkiye'de 700 binin üzerinde firma var. Bunların sayısı çok az, öyle binler bile ifade etmiyor, daha az sayıda. O yüzden iş aleminin tedirgin olmasını gerektirecek bir şey yok. Biz neyi, nasıl yapacağımızı çok iyi biliyoruz. Yaşın yanında kuru da yanmayacak."