Oluşturulma Tarihi: Eylül 23, 2008 00:00
Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin dünya ekonomisinde yaşanan dalgalanmayı asgari etkiyle aşacağını söylerken, "İnanıyorum ki bu süreç Türkiye için fırsata dönüştürülebilecek" dedi.
Erdoğan, Türkiye’nin artık eskisi gibi krizlere ve dalgalanmalara karşı zayıf olmadığını, bu krizin ve bu dalgalanmanın da asgari etkiyle aşılacağını bildirdi.
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan "krizi asgari etkiyle aşarız" mesajı verirken, bunun bir fırsata dönüştürülebileceğini de savundu. Düzenlediği basın toplantısıyla ekonomik gelişmeleri değerlendiren Erdoğan, Türkiye ekonomisinin tarihinde hiç görülmediği kadar sağlam bir yapıya kavuştuğunu belirtti.
"Yüzyılda bir görülebilecek bir kriz olarak tanımlanan bu süreç sadece finansal piyasalarla sınırlı kalmamış, reel ekonomiyi de derinden etkilemiştir" diyen Erdoğan, Türkiye’nin bu dalgalanmanın tamamen dışında kalamayacağını belirtti.
Artık zayıf değiliz
"Bulunulan türbülans ortamında bir süredir büyüme performansı son yıllardaki yüksek temponun biraz altında kalacak" diyen Erdoğan, ancak bu yavaşlamanın sınırlığı kaldığını, ihracattaki etkisinin de sınırlı kalmasını beklediklerini söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu: "Son 6 yılda yaşanılan küresel ve ulusal krizlerin yapılan bu reformlar sayesinde asgari etkiyle atlatıldı. Türkiye artık eskisi gibi krizlere ve dalgalanmalara karşı zayıf değil. Şundan hiç kimsenin şüphesi olmasın; Türkiye, bu krizi, bu dalgalanmayı da asgari etkiyle aşacak. Belirlemiş olduğu hedeflere doğru 6 yıldır göstermiş olduğu kararlılıkla ilerlemeye devam edecek."
Disiplin direnç kaynağıErdoğan, "Ekonomik programlarımızda temel araç olan mali disiplin aynı zamanda dışsal şoklara karşı en önemli direnç kaynaklarımızdan birisidir" derken, sözlerine şöyle devam etti: "Mali disiplin konusundaki kararlı ve titiz uygulamalarımız geçmişte olduğu gibi önümüzdeki dönemde de devam edecek. Borcun vade ve döviz yapısında sağlanan gelişmeler sayesinde, Türkiye’nin
döviz kurları ve faiz oranları kanalından gelebilecek dışsal şoklara karşı çok daha güçlü bir konumda bulunuyor. Bu yaklaşımımız bundan sonra da aynı şekilde devam edecektir. Dikkat edilirse ne 90’lı yılların ne 2000’li yılların krizleri noktasında, böyle bir şeyi ülkemiz hamdolsun yaşamamıştır ve yaşamayacaktır da. Bugün birçok gelişmiş ülkenin gündemine, yeni aldığı mali sektör reformlarını ülkemizin son dönemde gerçekleştirmiş olması Türkiye’ye önemli bir dayanıklılık kazandırdı. GAP, DAP, KOP ve diğer bölgesel kalkınma ve sosyal gelişme programlarımız orta vadede küresel krizin ülkemize yansımalarını sınırlandıracak. Hatta Türkiye’nin bu gelişmeleri bir fırsata dönüştürmesine sağlayacak önemli adımlardır."
TOKİ sigortamız oldu
"Türkiye ekonomisi tarihinde hiç görülmedik şekilde sağlam bir yapıya kavuşmuş durumda" diyen Başbakan, ABD’deki mortgage sistemi ile TOKİ’yi de (Toplu Konut İdaresi) karşılaştırdı. Erdoğan, şöyle konuştu: "Türk ekonomisi bugün devasa küresel krizlerle baş edecek bir yapıya kavuşmuştur. İşte Amerika’da bir mortgage olayı ama biz de bir TOKİ bizim burada adeta sigortamız olmuş ve olumsuz bir etkilenme Türkiye’de görülmemiştir."
Bulgur kuyruğu, vatandaşın haleti ruhiyesiBAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, en son Gaziantep’te 10 kilo bulgur dağıtımında yaşanan yardım izdihamları için, "10 kilo bulgur, pirinç için kuyruğa girmek vatandaşımızın oradaki haleti ruhiyesinin, atmosferinin gereğidir" dedi. "Eğer bunu hükümet, belediyeler yapıyorsa takdir edilmesi lazım" diyerek yardımları savunan Erdoğan, "Kömür dağıtımında da benzer görüntüler yaşandı. Olabilir, beklese evine gidecek" dedi. Erdoğan, bu konuda muhtarları, belediye başkanı ve kaykamalara gerekli telkinleri yaptıklarını da belirtti.
IMF ile çalışıyoruz, kasım ayına kadar karar çıkarBAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, sorular üzerine şu mesajları verdi:
IMF ile çalışmalar son safhada. Nihai kararı önümüzdeki ay veya kasım gibi kesin veririz.
Arz yönlü fiyat baskılarının ortadan kalkmasıyla enflasyonda tekrar güçlü bir düşme eğilimi yakalanacaktır.
Borçlanma vadelerindeki iyileşme sayesinde döviz kurundan gelecek dışsal şoklara karşı koyabilecek durumdayız.
Sürecin en önemli anahtarı güven ve istikrar. Son yılda maalesef güvene ve istikrara yönelik gölgelemeler bu güveni düşürdü. Ama bu istikrar ve güveni yakalayacağız.
Özel sektörün dış borcu lüks tüketime değil yatırıma gitti. Yine de özellikle döviz geliri olmayan firmalarımızın döviz riski konusunda daha dikkatli olması gerekir.
Merkez Bankası’na müdahalemiz söz konusu olamaz. Benim kanaatim faizin düşürülebileceği yönünde. Bunu da ekonomideki açıksözlülüğümden dolayı söylüyorum."
Nükleer enerji ihalesinde herhangi bir gecikme yok, çarşamba günü yapılacak. Daha fazla erteleme lüksümüz yok.
Halkbank özelleştirmesiyle ilgili önceliklerimiz var, piyasaları koklayacağız.İstiyoruz ki en ideal rakamlara ulaşabilecek şekilde bunu yapalım.
Milli Piyango’da en başarılı şekilde nasıl sonuçlandıracaksak adım atacağız. Süreç devam ediyor. Tarihi her an açıklanabilir. Önümüzdeki ay olabilir.Deniz Feneri’nin ülkemle alakası yokBAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, dün, ekonomi gündemli basın toplantısında Deniz Feneri ile ilgili tartışmalar anımsatılarak, "Ekonomideki moral bozukluğunda hiç payınızın olmadığını söyleyebilir misiniz" sorusuna, "Yalan yanlışla bize yaklaşanlara doğrusunu söylemek benim ve arkadaşlarımın görevidir. Bu yalan anlayışı bize yakıştıranlar hangi tonda yaklaşıyorlarsa aynı tonda cevabını alırlar" yanıtını verdi. Erdoğan, "Böyle harici, ülkemle ilgisi olmayan olayları getirip de önümüze lütfen koymayın" dedi. RTÜK Başkanı Zahid Akman ile ilgili soruyu da yanıtsız bırakan Erdoğan, "bu konudaki en güzel tartışmayı yerel seçimlerde halkın yaparak gereken cevabı vereceğini" söyledi. "Böyle arızi, ülkemle ilgisi olmayan olayları getirip de önümüze lütfen koymayın, bunların ülkemle alakası yok" dediyen Erdoğan, "Ülkemdeki spesifik olayları da sanki böyle ülkeyi elden götürüyormuş havasında ortaya koymanımız da çok çirkin bir olay" dedi.