Oluşturulma Tarihi: Temmuz 03, 2008 00:00
ATO Başkanı ve TOBB Ticaret Odaları Konsey Başkanı Sinan Aygün’ün Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınmasına Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu olan TOBB’dan sert tepki geldi. Olağanüstü toplanan ATO Meclisi’nde konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, gelişmeleri "Darbe dönemlerini anımsatıyor" cümleleri ile özetledi.
ERGENEKON Operasyonu kapsamında önceki gün gözaltına alınan Sinan Aygün’ün Yönetim Kurulu Başkanlığını yürüttüğü Ankara Ticaret Odası (ATO) Meclisi, dün olağanüstü toplanarak son gelişmeleri görüştü. Toplantıya katılan, kendisi de ATO Meclis Üyesi olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Ticaret Odaları Konsey Başkanlığını da yürüten Aygün’ün "hálá kamuoyuna açıklanmamış bir takım gayrimeşru faaliyetler içinde anılmasını, herhangi bir açıklama veya suçlama belirtmeksizin böyle bir muameleye tabi tutulmasını kınadıklarını" söyledi. Hisarcıklıoğlu, gözaltılara "darbe dönemi gibi" benzetmesi yaptı.
Davet etseler giderdi
"Aygün’ün meşruiyet dışı herhangi bir tavır ve davranış içine girmeyeceğini de biliyoruz" diyen Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: "Sayın Aygün davet edilseydi adalete yardımcı olmak için ifade vermeye gitmeyecek miydi? Hukukun üstünlüğünü ve demokrasinin gereği insanların ifadesine başvurmanın kamuoyu vicdanına uygun yöntemleri vardır. Bu süreçte insanlara reva görülen muamelenin evrensel hukuk ilkeleri ile doğrudan bağdaşması gerekmektedir."
Bu hepimize yapıldıMeydana gelen olayı "kişilik onuruna darbe" olarak nitelendiren Hisarcıklıoğlu, ticaretin güven üzerine inşa edildiğini, bir tüccarın en büyük sermayesinin itibarı olduğunu vurguladı. Hisarcıklıoğlu, "Demokratik yollarla bu göreve seçilen ve hem Ankaralı müteşebbislerimiz hem de ülkemizin menfaatleri için mücadele veren saygın bir mensubumuza reva görülen bu uygulamayı hepimize yapılmış kabul ediyoruz" diye konuştu.
Yüreklerimiz yanıyor
Yaşanan olayın "yüreklerini yaktığını", ifade eden Hisarcıklıoğlu, gazeteci İlhan Selçuk’un gözaltına alınması sürecinde de TOBB olarak tepkilerini benzer bir şekilde kamuoyuna duyurduklarını anımsattı. Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu camia, toplumumuzun çimentosu olan demokratik, laik, sosyal hukuk devleti yapımızın savunucusudur. Bu camia, çağdaş bir devletin 3 temel niteliği olan ifade hürriyetinin, din ve vicdan hürriyetinin ve teşebbüs hürriyetinin savunucusudur. İşte, dün, böyle bir camianın çok saygın bir mensubu, ancak darbe dönemlerini anımsatan bir şekilde, hepimizi derinden yaralayan bir uygulamaya tabi tutulmuştur. Açıkça söylüyorum, böylesine bir tutumu asla kabul etmiyoruz."
Cumhuriyetin şerefi adaletidir
RİFAT Hisarcıklıoğlu, cumhuriyetin şerefinin "adaleti" olduğunu ifade ederek, "Eğer bir sistem, hukukun ve adaletin dışına çıkmakla korunabilecekse esasen korunmaya değer değildir" dedi. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğunu, hukukun üstünlüğüne ve Türk yargısına inançlarının tam olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, ancak yargı sürecinin mutlaka şeffaf ve açık olması gerektiğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, süreç şeffaf olmadığında şahısların mağdur olmasının kaçınılmaz olacağını ifade ederek, "Sinan Aygün’ün tabi tutulduğu muamele, geleceğe matuf kaygı ve endişelerimizi artırmaktadır" diye konuştu.
Hukukun olmadığı yerde özgürlükler de yoktur
RİFAT Hisarcıklıoğlu, "akşam yatağa yatarken sabah nasıl bir Türkiye ile karşılaşacakları" endişesi içinde olmak istemediklerini, hukukun keyfi yönetimlere karşı bireylerin son sığınağı olduğunu kaydetti. Hukukun olmadığı yerde, özgürlüğün de bulunmadığını, hukukun, bütün kurumların ve devletin bekasının garantisi olan adaletin en önemli aracı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, adaletin ise toplumla devletin hayatının en temel değerini oluşturduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, adalete güvenin zedelendiği bir yerde toplumsal ve siyasal bağların çözülmesinin kolaylaşacağına dikkati çekti.
ATO: Meclis toplantımızı Aygün ile yapmak istiyoruz
ANKARA Ticaret Odasının (ATO), olağanüstü toplanan oda meclisi toplantısında kabul edilen bildiride, "Sinan Aygün gibi zeka ve becerisini herkesin bildiği bir insanın, mantık ve demokrasi dışı bir tavır içinde olabileceğine kesinlikle ihtimal vermiyoruz, masumiyetine inanıyoruz" denildi. Bildiride şöyle denildi: "Gözaltı sürecinin ve sorgulamanın bir an evvel tamamlanmasını diliyoruz. Çünkü sorgulamanın uzaması şu ana kadar oluşan mağduriyetlerin genişleyip, derinleşmesine yol açar. Gelişmeleri yakından izliyor, bu ay yapılacak olağan meclis toplantımızı yönetim kurulu başkanımız Sinan Aygün’ün katılımıyla gerçekleştireceğimizi umuyor ve bekliyoruz."
Soruşturma bir an önce sonuçlansın istiyoruz
YAŞANILAN bu ortamda toplumsal kutuplaşmayı daha da derinleştirmenin iktisadi hayatı olumsuz etkileyeceğinin unutulmaması gerektiğini vurgulayan Rifat Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: "Türkiye’nin demokrasiden vazgeçmesi gibi bir lüksü bulunmuyor. Herkes demokrasiye ve evrensel hukuk normlarına sahip çıkmalıdır. Öte yandan kanunları eleştirmek başka, uymak başkadır. Hepimiz kanunlara uymak durumundayız. Bu gerçeği asla unutmadan, yol açtığı toplumsal huzursuzlukları göz önüne alarak, fazlasıyla uzayan bu soruşturmanın artık bir an önce sonuçlandırılmasını bekliyor ve Türk adaletine olan inancımızı bir kez daha vurgulamak istiyoruz."