Oluşturulma Tarihi: Haziran 19, 2008 00:00
The Times gazetesi geniş yer verdiği Oyak Grubu’nun Avrupa Birliği’nde (AB) korku yarattığını öne sürdü.
Elindeki nakit ile Avrupa ve Amerika’da alım yapmak istediğini açıklayan Oyak’ın ordu bağlantısının Avrupalı bazı parlamenterlerce eleştirildiğini belirten gazete, sıradan pasif bir portföy yatırımcısı gibi davranmayan Oyak’ın şüpheleri artırdığını yazdı.
İNGİLTERE’nin önde gelen gazetelerinden The Times, son günlerda elindeki nakiti ve elde ettiği kár ile dikkat çeken Oyak Grubu’nun Avrupa Birliği’nde (AB) korku yarattığını öne sürdü. Oyak’ın geçen yıl 2.3 milyar dolar kár elde ettiğini ve nakit rezervinin 3.5 milyar doları bulduğunu hatırlatan The Times şu bilgileri aktardı: "Coşkun Ulusoy, cebindeki para ile Avrupa ve Amerika’da alışverişe çıkmak istiyor. Üstelik portföyünde bulunsun diye değil, altyapı firmalarında büyük hisse istiyor. Bu Brüksel’de bazılarının dehşete düşmesine neden oluyor çünkü Oyak sıradan bir emeklilik fonu değil. Ordu mensuplarının ve onun sivil çalışanlarının ödedikleri aidatlarla 1961’de kurulan ve 230 bin üyesi olan Oyak, 8 milyar dolarlık bir fon yönetiyor. Oyak Türkiye’de finansal bir güç olarak görülüyor ancak Avrupalı bazı parlamenterler onu Ordu’nun kabul edilemez bir uzantısı olduğundan şikayet ediyor. Ulusoy ise Oyak’ın tamamen ticari bir organizasyon olduğunda ve üyelerine yapılacak geri dönüşle ilgilendiğinde ısrarlı. Bağımsız denetçilere tüm aktivitelerini açmasına rağmen, asker bağlantısı Oyak’ın zayıf karnı ve yurtdışında büyüme planlarında şüpheleri bertaraf etmesi gerekiyor."
ArcelorMittal istiyor
Gazetede şu ifadelere yer verildi: "Siyasi ve kültürel haritada Brüksel, Türkiye’nin nerede durduğuna az da olsa karar verse de büyüyen ekonomik gücün yatırımcıları arasında küçük şüpheler var. ArcelorMittal ise bu hafta kararlılığını göstererek, ülkenin en büyük çelik üreticisi Erdemir’deki hisselerini iki katına çıkarıp, yüzde 25’ine dayandı. Son 2 yılda 3 milyar dolarlık yatırım yapan Erdemir, üretimini 7 milyon tondan 9 milyon tona çıkardı. Türkiye, Erdemir’i 2005 yılında özelleştirirken evlilikleri öncesi Mittal ve Arcelor yoğun bir rekabete girmişti. Şimdi ArcelorMittal, Erdemir’i almayı çok istiyor."
Oyak iyi iş yapıyor
The Times’ın haberinde şu değerlendirmeler yer aldı: "Emeklilik fonu Oyak Grubu, Erdemir’in yüzde 53’üne agresif bir şekilde 3 milyar dolar ödeyerek bu rakipleri geride bırmıştı. Erdemir’in yüzde 13 hissesini borsada aldıktan sonra Türkiye’nin en büyük çelik üreticisinin değeri 9 milyar dolara çıktı. Oyak çok iyi bir iş başarmıştı ve bu ilk kez olmuyordu. 2001 krizinin ortasında bir bankayı 36 bin dolara satın almıştı ve Oyak’ın CEO’su Coşkun Ulusoy ’Jeep’imin fiyatına’ diye espriler yapmıştı. Fon 750 milyon dolar yatırım yapıp Oyak Bank’ı geçen yıl ING’ye 2.7 milyar dolara sattı."
Erdemir yine satışa çıkarsa ilgileniriz
DAHA önce ihaleyle alamadığı Erdemir’deki hisselerini yüzde 24.898’e çıkartan ArcelorMittal’in Yönetim Kurulu Üyesi Christophe Cornier "Türkiye’nin geleceğini çok iyi görüyoruz. Erdemir’in şu anda daha fazla hissesi satışa çıkarılmadı. Ama eğer bir gün satışa çıkarsa ilgileneriz. Borsada yüzde 25’ten fazla hisse almak istersek çağrı yapmamız gerekiyor. Bunun için henüz bir karar vermedik" dedi.
Rakebet Kurulu: Erdemir’de ArcelorMittal’i izliyoruz
REKABET Kurulu Başkanı Nurettin Kaldırımcı, ArcelorMittal’in borsadan alımlarla Erdemir’deki hissesini yüzde 13.68’den yüzde 24.989’a yükseltmesine bu aşamada doğrudan müdahil olma çabalarının bulunmadığını, ancak bu gelişmeyi not ettiklerini ve izleyeceklerini söyledi. ArcelorMittal’ın Erdemir’deki hissesini yükseltmesi, piyasada ArcelorMittal’in Erdemir’de kontrol hisselerini almak için görüşme yapabileceği yolunda beklenti oluştururken Oyak yetkilileri Erdemir’de hisse satmayacakları konusundaki pozisyonlarının değişmediğini açıkladılar. Reuters’ın sorularını yanıtlayan Kaldırımcı, bu tür bir hisse alımında genel olarak kontrol değişikliği, devralma ya da satın alma sonucunda yönetimde bir değişiklik söz konusu olmuyorsa Rekabet Kurulu’nun konuyla doğrudan ilgilenmediğini belirterek, "Hisse oranlarındaki değişiklikler gelecek açısından önemli sonuçlar doğurabilir; evet doğrudan hukuki müdahil olma çabamız yok ama ilgili piyasadaki bu değişikliği not ettik" dedi.