TÜSİAD'dan hükümete 'popülizm' eleştirisi

Bakan Çağlayan'dan TÜSİAD'a yanıt

Yalçındağ, TÜSİAD’ın “Türkiye Sanayisine Sektörel Bakış” raporunun tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada hükümetin uyguladığı ekonomi politikalarından son zamanlarda yaptığı değişiklikleri, “popülist uygulamalar” olarak nitelendirerek şöyle konuştu:

“Reform sürecinde geriye gidiş, ekonomik politikalarda ise popülist uygulamalar dönemine geri dönüş işaretleri görmekteyiz. Aslında kaynakların suni popülist önlemlere başvurulması, Türkiye’de her zaman karşı karşıya kaldığımız ve her seferinde de kaybettiğimiz olaylar olmuştur. Bu uygulamalar normal ekonomik şartlarda genel refah düzeyinin artışına katkıda bulunabilecek önlemler olarak düşünülebilir. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Yalçındağ, “Reform sürecinde geriye gidiş, ekonomik politikalarda ise yıllardır popülist uygulamalar dönemine geri dönüş işaretleri görmekteyiz.”

Yalçındağ, popülist uygulama olarak nitelendirdiği değişiklikleri ise şöyle sıraladı:

“-Belediyeler bütçeden aktarılacak pay, 4 milyar YTL artırılıyor.

-Özelleştirme gelirleri borç azaltmak yerine kamu yatırımlarında kullanılacak.

-İşsizlik Sigortası Fonu amacı dışında kamu yatırımları için kullanılıyor.

-SSK ve Bağ-Kur prim borçlarına af geliyor.

-Kamu İhale Kanunu değiştiriliyor.

-Faiz dışı fazla oranı düşürülüyor.”

Yalçındağ, “Türkiye’nin iktisadi tarihinde gösterdiği gibi bu tarz popülist uygulamalar hep kaşıkla verilenin daha sonra kepçeyle alınmasıyla sonuçlanmıştır” değerlendirmesini yaptı.

TUZLA TERSANELERİNDEKİ ÖLÜMLERİN TEMEL NEDENİ KAYIT DIŞILIK

Yalçındağ konuşmasında Tuzla tersanelerinde bir biri ardına gelen ölümlere değinirken de, kayıtdışının tersanelerdeki ölümlerin temel nedeni olduğunu söyledi. Yalçındağ, “Bugünün Türkiye’sinde hala bu tür olaylarla karşılaşıyor olmamızın kabul edilebilir ve hafife alınabilir bir durum değildir. Bu kayıpların durmasını istiyoruz” dedi. Turzal tersanelerinde iş güvenliği standartlarının yükseltilmesi için sektör temsil örgütünün dikkatine sundukları öneriler sunduklarını belirten Yalçındağ, bu önerileri ise şöyle sıraladı:

“İş güvenliği koşullarının uluslar arası standartlara ulaştırılması konusundaki kararlılığın ve yaşanan ölümlerden kaynaklanan üzüntü ve sorumluluğun hissedildiği kamuoyu önünde dile getirilmeli,

Bir komis yon oluşturularak iş güvenliği konusunu ayrıntılı olarak ele alacak bir rapor hazırlanmalı,

Aynı konuda kullanılmak üzere, dernek bir fon oluşturmalı,

Üye şirketlerden ve alt yüklenici firmalardan, iş güvenliğine riayet edeceklerine ilişkin imzalı bir beyanat alınmalı ve kurallara uyulup uyulmadığını denetleyebilme konusunda gerekli girişimler yapılmalı.”

SANAYİNİN GELECEK TASARIMI İÇİN ÖNERİLER

Yalçındağ, Türkiye’de sanayinin gelişmesinin yalnızca ihracat gelirlerinin artması açısından önemli olmadığını, aynı zamanda, istihdam yaratma, ücret seviyelerini yükseltme, bölgesel gelişme farklılıklarını azaltma ve gelir dağılımının düzelmesine katkıda bulunma potansiyeli açısından önemli olduğuna da dikkat çekti.

Potansiyeli ortaya çıkarabilmek için sanayi politikasının önceliklerinin belirlenmesi gerektiğinin altını çizen Yalçındağ, sanayinin hızlandırılması için önceliklerin belirlenmesi zorunluluğunun, eski tip merkezi planlamaya dayalı sanayi politikaları ile karıştırmamak gerektiğini kaydetti.

Türkiye’de sanayinin geçmiş performansı ve gelecek tasarımının, izlenecek stratejinin bazı temel ilkelerini verdiğini belirten Arzuhan Yalçındağ, bu ilkeleri de şöyle özetledi:

“Öncelikle tek bir sektöre ya da sadece seçilmiş birkaç sektöre odaklanmak yaklaşımı Türkiye örneğinde anlamsızdır. Ülkenin büyüklüğü, ülkede üretilebilen her ürünün ve iktisadi olarak karlılık gösteren, varlığını sürdürebilen her sanayinin geliştirilmesi ve ihracata dönük ölçeğinin büyütülmesi istihdam ve refah açısından önem taşımaktadır.

Sanayi yapısının çeşitlenmesinin gerekliliği, her sektörün önündeki engellerin kaldırılmasını zorunlu kılmaktadır. Bir sektörün önündeki engelin kaldırılması, çoğu kez, diğer sektörlerin de önünün açılması anlamına gelir.

Ülke öncelikleri ile sektörlerin öncelikleri uyumlulaştırılmalıdır. Sektörlerimizin gelişiminin önünde bu kadar kısıt olan ülkemizde, cevap aranması gereken soru hangi sektörlerin destekleneceği değil, her bir sektörün gelişimini kısıtlayan faktörün ne olduğudur

Strateji için önceliklerin belirlenmesi önemlidir. Stratejiye daha çok sayıda sektör üzerinde en geniş etkiye yol açacak olan önlemlerden başlanmalıdır.

Makroekonomik istikrarın devamı, reform sürecinin yapısal reformlardan mikro reformlara doğru genişletilmesi ve derinleştirilmesi, tüm sektörler üzerinde en büyük etki yaratacak önlemlerdir.”

TÜSİAD Başkanı Yalçındağ, sanayinin yaşadığı sorunların başında enerji maliyetleri ve enerji temini geldiğini vurgularken, “Ulaştırma ve lojistik altyapısının güçlendirilmesi, işgücü maliyetlerinin yüksekliği, kalifiye eleman teminindeki sorunlar, ithal hammadde fiyatlarının yüksekliği ve kayıtdışı, çok sayıda sektörün rekabetçiliğini azaltan diğer faktörler. Bu hususlar arasında kayıtdışı ekonominin mahsurları rekabetçilik endişelerini aşarak, toplumda daha derin kayıplara yol açmaya başladı” diye konuştu.