Oluşturulma Tarihi: Eylül 18, 2007 00:00
ABD’li özel sermaye fonu KKR ile yüzde 87 hissesi için görüşmelerinin yürütüldüğü Un Ro-Ro’nun satışına, UND ve ihracatçılardan sonra Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Ulusoy da karşı çıktı.
"Sadece malımızın değerini öğrenmek istedik. Bizi kandırıp şirketi satmaya kalktılar" diyen Ulusoy, "UN Ro-Ro milli bir filodur. Bu şirketi kimseye sattırmam" dedi. Ulusoy, satış kararındaki imzası için ise "Herhangi bir tazminat talebine karşı 30 milyon doları gözden çıkardım" dedi.
AKDENİZ’in en büyük, dünyanın da ilk 4 operatörü arasında gösterilen ve Türkiye’den ro-ro ile yapılan ihracat taşımalarının yarısından fazlasını gerçekleştiren UN Ro-Ro’nun satışına Uluslarsası Nakliyeciler Derneği (UND) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nden (TİM) sonra, şirketin yönetim kurulu başkanından da tepki geldi. Un Ro-Ro’nun yüzde 87’sinin ABD’li Kohlberg Kravis Roberts&CO. L.P (KKR) ile 910 milyon
Euro’luk değer üzerinden satılmasına ilişkin 3 Eylül’deki karar dorultusunda süreç yürürken, dün hasta yatağından kalkıp aniden bir basın toplantısı düzenleyen şirketin kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Ulusoy, "Bu milli filodur, Türk nakliye sektörünün şerefidir. Kimseye sattırmam" açıklaması yaptı.
BİZİ KANDIRMAYA ÇALIŞTILAR: UN Ro-Ro’nun CEO’su Cüneyt Solakoğlu ve birkaç ortağı kastederek "Biz sadece malımızın değerini öğrenmek istedik. Bizi kandırıp şirketi satmaya kalktılar" diyen Ulusoy, konuşmasına şöyle devam etti: "Ortaklarımız, gözümüz gibi baktığımız şirketimizin yabancı bir fon şirketine satılmasından rahatsız. Satış işlemi amacımıza uygun değildir. Fiyat araştırmaları ve analizleri tarafımıza sunulmuştur. Satış süreçleri yeterince şeffaf bir seyir izlememiştir. Ortaklarımız bundan rahatsızlıklarını dile getirmiş olup yalnızca Ro-Ro şirketlerimizin değil, şahsi işlemlerimizin geleceğinden bile endişe duymaya başlamıştır. Başlangıçta satış için onay vermiş olan ortaklarımız, değişen piyasa koşulları ve müşterilerimizin kimliği neticesinde, bu şirketin satılmasına razı olmadıklarını beyan etmişlerdir. Bu nedenle UN Ro-Ro satışına karşı çıkıyoruz."
YERLİ BİR FİRMAYA SATABİLİRİZ: Saffet Ulusoy, şu anda şirket ortaklarının yüzde 45’inin satışa karşı çıktığını, yüzde 10’unun ise paraya ihtiyacı olduğunu söylerken, "Paraya ihtiyacı olanlar var. Bunlar şirket satılsın demiyor, ancak ihtiyaçları olan parayı da karşılamamız gerekiyor. Biz bu şirketi sattırmayacağız. Ne gerekiyorsa yapacağız. Önümüzdeki dönemden itibaren de ortaklarla oturur bir karar verip ya halka açarız, ya da yerli bir firmaya satışına karar veririz" dedi. Bu ayın başında alınan satış kararında imzası bulunan Ulusoy, "Bununla ilgili herhangi bir dava durumunda tazminat ödenmesi gerekirse de 30 milyon doları gözden çıkardık" diye konuştu.
DEĞERİ 1 MİLYAR EURO’NUN ÜZERİNDE: Saffet Ulusoy, UN Ro-Ro için yerli girişimcilerin de talepte bulunduğuna dikkat çekerek, "Türkiye’nin iftihar ettiği bir şirket hem de değerinin altında bir fiyatla yabancıya gideceği yerde bir Türk alıcıya gidebilirdi. Ama bu durumda satışın gerçekleşmemesi gerekiyor" dedi. Ulusoy ayrıca, ortakların ABD’li sermaye fonu KKR ile hisselerin yüzde 87’si için 850 milyon dolarlık bir anlaşma imzaladığını hatırlatarak, "Yaptığımız piyasa araştırmaları gösteriyor ki şirketimizin şu anki değeri bunun çok çok üzerindedir. Bizim başlangıçtaki amacımızda şirketin değerini ölçümlemekti. Bu araştırmalar filonun değerinin 1 milyar Euro’nun üzerine çıkabileceğini gösteriyor" dedi.
UN Ro-Ro’nun satış sürecinde neler yaşandı33 FİRMA İLGİ GÖSTERDİ: Şirketin satışı geçen yılın sonlarında gündeme geldi. Citigroup’un yönettiği satışta, haziran sonunda teklifler toplandı. İlgilenenen 33 firmadan 9’u teklif verdi. Teklif verenler arasında KKR’nin yanı sıra uluslararası şirketlerden Stena Line ve yerli gruplardan Limak, Oyak, Akfen Holding yer aldı.
* İMZALAR 14 GÜN ÖNCE ATILDI: Ağustos sonunda UN Ro-Ro’nun CEO’su beklenen açıklamayı yaptı ve KKR ile satış sürecinin başlatılacağını açıkladı. Ancak aynı gün Yunan Marfin Investment Group, "işlemde biz de varız’ açıklaması yaptı. Bu Türkiye’de "KKR’nin gizli Yunan ortağı varmış" yorumlarına neden olunca, KKR
kredi almak için görüştüğü bu grup ile görüşmelerini kesti. 3 Eylül’de de KKR ile münhasırlık anlaşması imzalandı ve görüşmelerin eylül ayı sonuna kadar sonuçlandırılması kararı alındı.
* UND VE TİM SATIŞA KARŞI: Bu kararın ardından UN Ro-Ro’da yüzde 3 ortaklığı bulunan UND satışa karşı çıktığını açıkladı. UND Başkanı Tamer Dinçşahin, karşı çıkmalarının milliyetçilik değil, UN Ro-Ro’yu stratejik bir yatırım olarak görmelerinden kaynaklandığını söyledi. TİM Başkanı Oğuz Satıcı, UN Ro-Ro’nun satışına değil, satış şekline karşı çıktıklarını açıklayarak, "Türkiye’nin kara taşımacılığının yarısından fazlasını yapan bu şirketin kontrolü, istemeyeceğiniz insanların ya da rakiplerinizin eline geçebilir" dedi.
Saffet Bey’in payı yüzde 7.2, biz yine de satarızUN Ro-Ro’nun CEO’su Cüneyt Solakoğlu, Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Ulusoy’un hisselerini satmama yönünde aldığı kararın KKR ile yürüyen satış sürecini etkilemeyeceğini açıkladı. Ortada 3 Eylül’de ortaklar tarafından alınmış ortak bir karar bulunduğunu, Saffet Ulusoy’un ise sadece kendi adına konuştuğunu söyleyen Solakoğlu, bu aşamadan sonra neler olabileceğini şöyle anlattı: "Saffet Bey’in sözlerini yorumlayamam, bizim haberimiz olmadı zaten. Sonuçta nihai sözleşmeyi imzalayıp imzalamamak her ortağın kendi bileceği iş. Ortada 3 Eylül’de alınmış bir karar var, onun altında kendisinin de imzası var. Aldığı Saffet Bey’in hisselerini satmaktan vazgeçmesi bu süreci etkilemez. Biz 3 Eylül’de yüzde 87’yi temsil eden ortakların aldığı karar yönünde hareket ediyoruz. Diğer ortaklar ’evet’ dediği için satış prosesini etkileyecek Şirketimizde Ulusoy’ların toplam payı yüzde 28.8. Bunun sadece yüzde 7.2’si Saffet Bey’e ve oğluna (Haluk Ulusoy) ait. Geri kalan yüzde 21.6’lık hissenin sahipleri olan Ulusoylar ise bu satışı destekliyor, taraflarda herhangi bir yön değişikliği söz konusu değil. Yani satış oranımız yüzde 87 olmaz da yüzde 80 olur. Önümüzdeki hafta kendisine satış protokolünü göndeririz. Artık imzalar ya da imzalamaz o kendi bileceği iş. Ancak imzalamaz ise alınmış o kararın elbette hukuki bir boyutu var, tazminat ödemek durumunda kalır."