Tek tekstil araştırma merkezi kapanıyor
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Ocak 09, 2007 11:50
TÜBİTAK, Türk Tekstil Vakfı ve Ege Üniversitesi işbirliğiyle 5 yıl önce oluşturulan Tekstil Araştırma Merkezinin (TAM) tasfiye edileceği bildirildi.
Merkez Müdür Vekili ve EÜ Tekstil Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Işık Tarakçıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TÜBİTAK'ın Üniversite Sanayi Ortak Araştırma Merkezleri Programına (ÜSAMP) son verdiğini ve bu çerçevede Tekstil Araştırma Merkezi'nin de tasfiyesini istediğini bildirdi.
Merkezin 5 yılda Türkiye'de ilk kez bilgi yoğun tekstil ürünlerinin araştırılmasına başladığını, çok fonksiyonlu, yenilikçi ve akıllı tekstiller alanında tamamladığı bir çok projeyi sanayinin hizmetine sunduğunu belirten Tarakçıoğlu, tasfiye kararının kendilerinde büyük üzüntü yarattığını belirtti.
Tasfiye kararının, merkezin başarı kriterine göre değil ÜSAMP'ın sona erdirilmesi sonrası hukuki statü sorunu yaşayacağı gerekçesiyle alındığını savunan Tarakçıoğlu, TÜBİTAK'tan gelen tasfiye kararıyla Ar-Ge ekibini dağıtmaya başladıklarını ifade etti.
“UTANDIM, YALAN SÖYLEDİM”
Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı raporlarına göre, Türkiye'nin patent üretim konusunda ilk 20'ye giremediğini, Türkiye ile birlikte 1970'li yıllarda tekstil sektörüyle sanayileşmeye başlayan Güney Kore'nin ise nüfus başına en fazla patent alan ülke haline geldiğini ifade eden Tarakçıoğlu, şunları kaydetti: “Avrupa Tekstil Araştırma Merkezleri Ağı (TEXTRANET) toplantısında her üye yıllık faaliyetlerini anlatırken 10 milyon nüfuslu Portekiz'den gelen üyeler,ülkelerinde 4 araştırma merkezi olduğunu, en küçük merkezin bütçesinin 3 milyon Euro olduğunu söylediler. Sıra bana geldi, utandım (300 bin Euro) diyemedim,yalan söyledim, (1 milyon Euro) dedim.
Avrupa'nın en büyük tekstil sanayisine sahip ülkemizin sadece 300 bin Euro bütçeli bir araştırma merkezi vardı. Şimdi 'Onu da kapatacağız' diyorlar.
Yetenekli ve istekli gençleri zar zor bulup eğitmişim, tam yetişirken 'Baksınlar başlarının çaresine' diyorlar. Bilime inanmış, gönül vermiş bu gençlerin haline bakıyorum, kahroluyorum. Ülkemin geleceğine acıyorum, İnanın bana üzüntümden, çaresizliğimden ağlıyorum.”
“GEREKİRSE DİLENİRİZ”
Tarakçıoğlu, merkez için 19 yüksek lisans ve doktora öğrencisinin yetiştirildiğini, bunlardan 9'unun işine son vermek zorunda kaldıklarını belirtirken, “Biz direneceğiz. Kimse destek vermese de gerekirse dileneceğiz, ama vazgeçmeyeceğiz. Biz bu işi öğrendik. Artık Ar-Ge yapabiliyoruz. Türkiye'de ilk kez uygulanan teknolojilere adım attık. Bunu yarıda bırakmayacağız” diye konuştu.
TÜBİTAK'ın ÜSAMP programını tasfiye ederek yerine üniversite sanayi işbirliği için “Bilimsel Teknolojik İşbirliği Ağları ve Platformu Kurma Girişimi Projeleri” isimli bir programı öngördüğünü belirten Tarakçıoğlu, yeni programa nasıl geçileceği gösterilmeden mevcutların tasfiye edilmeye çalışıldığını ifade etti.
Tarakçıoğlu, yaptıkları son öneriyle merkezin elindeki kaynağı ve yarım kalan projeleri bitirene kadar çalışmasına izin verilmesini talep ettiklerini, TÜBİTAK'ın öneriyi olumlu karşılayacağını umduklarını söyledi. Tarakçıoğlu, cevabın olumsuz gelmesi halinde sanayicilerle yeni bir ortak tekstil araştırma merkezi kurma çalışması yapmayı düşündüklerini ifade etti.
DÜNYADA İLK KEZ UYGULANAN PROJELER
Merkez, 5 yıllık çalışma sürecinde plazma, metal-iyon implantasyonu, lazer, ozon, UV, ultrason, radyo frekansı + buhar kombinasyonu gibi, bilgi yoğun teknolojileri tekstil sektörüne uyguladı. Bir Türk firmayla birlikte geliştirdiği teknolojiyle boya ve baskı fiksaj sürelerinin yüzde 60-80 kısalmasını sağlayan merkez yine bir Türk firmayla birlikte geliştirdiği ürün sayesinde yıkama sürecindeki su, enerji ve zaman tüketimlerinin yarı yarıya azalmasını sağladı.
Dünyada ilk kez renkli organik pamuğu kimyasal madde kullanmadan hidrofilleştiren merkez, metal iyon-implantasyonu teknolojisini de yine dünyada ilk kez tekstil yüzeylerine uygulayan kurum oldu. Türkiye dışında Fas ve Tunuslu firmalar için de araştırmalar yapan merkez, 5 yılda 24 Ar-Ge projesini tamamlayarak sanayinin kullanımına sundu. Aralarında astronot giysilerinde kullanılan teknolojilerin günlük yaşamda kullanılabilmesini amaçlayan bir projenin de bulunduğu, devam eden 11 projenin geleceğinin ne olacağı ise belirsizliğini koruyor.
Merkezin 5 yılda Türkiye'de ilk kez bilgi yoğun tekstil ürünlerinin araştırılmasına başladığını, çok fonksiyonlu, yenilikçi ve akıllı tekstiller alanında tamamladığı bir çok projeyi sanayinin hizmetine sunduğunu belirten Tarakçıoğlu, tasfiye kararının kendilerinde büyük üzüntü yarattığını belirtti.
Tasfiye kararının, merkezin başarı kriterine göre değil ÜSAMP'ın sona erdirilmesi sonrası hukuki statü sorunu yaşayacağı gerekçesiyle alındığını savunan Tarakçıoğlu, TÜBİTAK'tan gelen tasfiye kararıyla Ar-Ge ekibini dağıtmaya başladıklarını ifade etti.
“UTANDIM, YALAN SÖYLEDİM”
Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı raporlarına göre, Türkiye'nin patent üretim konusunda ilk 20'ye giremediğini, Türkiye ile birlikte 1970'li yıllarda tekstil sektörüyle sanayileşmeye başlayan Güney Kore'nin ise nüfus başına en fazla patent alan ülke haline geldiğini ifade eden Tarakçıoğlu, şunları kaydetti: “Avrupa Tekstil Araştırma Merkezleri Ağı (TEXTRANET) toplantısında her üye yıllık faaliyetlerini anlatırken 10 milyon nüfuslu Portekiz'den gelen üyeler,ülkelerinde 4 araştırma merkezi olduğunu, en küçük merkezin bütçesinin 3 milyon Euro olduğunu söylediler. Sıra bana geldi, utandım (300 bin Euro) diyemedim,yalan söyledim, (1 milyon Euro) dedim.
Avrupa'nın en büyük tekstil sanayisine sahip ülkemizin sadece 300 bin Euro bütçeli bir araştırma merkezi vardı. Şimdi 'Onu da kapatacağız' diyorlar.
Yetenekli ve istekli gençleri zar zor bulup eğitmişim, tam yetişirken 'Baksınlar başlarının çaresine' diyorlar. Bilime inanmış, gönül vermiş bu gençlerin haline bakıyorum, kahroluyorum. Ülkemin geleceğine acıyorum, İnanın bana üzüntümden, çaresizliğimden ağlıyorum.”
“GEREKİRSE DİLENİRİZ”
Tarakçıoğlu, merkez için 19 yüksek lisans ve doktora öğrencisinin yetiştirildiğini, bunlardan 9'unun işine son vermek zorunda kaldıklarını belirtirken, “Biz direneceğiz. Kimse destek vermese de gerekirse dileneceğiz, ama vazgeçmeyeceğiz. Biz bu işi öğrendik. Artık Ar-Ge yapabiliyoruz. Türkiye'de ilk kez uygulanan teknolojilere adım attık. Bunu yarıda bırakmayacağız” diye konuştu.
TÜBİTAK'ın ÜSAMP programını tasfiye ederek yerine üniversite sanayi işbirliği için “Bilimsel Teknolojik İşbirliği Ağları ve Platformu Kurma Girişimi Projeleri” isimli bir programı öngördüğünü belirten Tarakçıoğlu, yeni programa nasıl geçileceği gösterilmeden mevcutların tasfiye edilmeye çalışıldığını ifade etti.
Tarakçıoğlu, yaptıkları son öneriyle merkezin elindeki kaynağı ve yarım kalan projeleri bitirene kadar çalışmasına izin verilmesini talep ettiklerini, TÜBİTAK'ın öneriyi olumlu karşılayacağını umduklarını söyledi. Tarakçıoğlu, cevabın olumsuz gelmesi halinde sanayicilerle yeni bir ortak tekstil araştırma merkezi kurma çalışması yapmayı düşündüklerini ifade etti.
DÜNYADA İLK KEZ UYGULANAN PROJELER
Merkez, 5 yıllık çalışma sürecinde plazma, metal-iyon implantasyonu, lazer, ozon, UV, ultrason, radyo frekansı + buhar kombinasyonu gibi, bilgi yoğun teknolojileri tekstil sektörüne uyguladı. Bir Türk firmayla birlikte geliştirdiği teknolojiyle boya ve baskı fiksaj sürelerinin yüzde 60-80 kısalmasını sağlayan merkez yine bir Türk firmayla birlikte geliştirdiği ürün sayesinde yıkama sürecindeki su, enerji ve zaman tüketimlerinin yarı yarıya azalmasını sağladı.
Dünyada ilk kez renkli organik pamuğu kimyasal madde kullanmadan hidrofilleştiren merkez, metal iyon-implantasyonu teknolojisini de yine dünyada ilk kez tekstil yüzeylerine uygulayan kurum oldu. Türkiye dışında Fas ve Tunuslu firmalar için de araştırmalar yapan merkez, 5 yılda 24 Ar-Ge projesini tamamlayarak sanayinin kullanımına sundu. Aralarında astronot giysilerinde kullanılan teknolojilerin günlük yaşamda kullanılabilmesini amaçlayan bir projenin de bulunduğu, devam eden 11 projenin geleceğinin ne olacağı ise belirsizliğini koruyor.