Güncelleme Tarihi:
BASK uzmanlarınca yapılan araştırmaya göre, AKP hükümetinin kurulduğ 2002 yılı sonunda 144.2 milyar YTL’si iç, 205.7 milyar YTL’si de dış borç olmak üzere toplam 349.9 milyar YTL olan Türkiye'nin borç stoku son 4 yıllık dönemde yüzde 55.5’lik artışla 544.2 milyar YTL’ye ulaştı. Türkiye’nin borçlarının 251.9 milyar YTL’sini iç, 292.3 milyar YTL’sini ise dış borçlar oluşturdu.
Araştırmaya göre, AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında 2 bin 72.41 YTL olan kişi başına iç borç miktarı 3 bin 409.83 YTL’ye, dış borç miktarı da 2 bin 955.69 YTL’den 3 bin 957.19 YTL’ye çıktı. Buna göre, 2002 yılında 5 bin 28.10 YTL düzeyinde bulunan kişi başına toplam borç miktarı da yüzde 46.5’lik artışla 7 bin 367.02 YTL’ye çıktı. Başka bir deşiyle AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında her bebek 5 bin 28.10 YTL borçla dünyaya gelirken, 2006 yılında bu borç miktarı 7 bin 367.02 YTL’ye ulaştı.
“ÜRKÜTÜCÜ TABLO”
BASK Genel Başkanı Resul Akay, yaptığı açıklamada, son 4 yıllık dönemde Türkiye’nin toplam borç stokunun 544.2 milyar YTL’ye ulaşmasını “ürkütücü bir gelişme” olarak değerlendirirken, “Ekonomide toz pembe bir portre çizenlerin, bu tablo karşısında nasıl bir savunma yapacaklarını merak ediyoruz” dedi.
“TÜRK EKONOMİSİ ROTASINI KAYBETMİŞ BİR GEMİ GİBİ”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın her fırsatta, Türkiye ekonomisinin hızla büyüdüğünü ve ekonominin iyiye gittiğini söylediğini anımsatan Akay, “Oysa göstergeler bunun tam tersini söylemektedir. Bu rakamlar göstermiştir ki Türk ekonomisi rotasını kaybetmiş bir gemi gibi kayalıklara doğru hızla ilerlemektedir. Bu tablo, ilköğretim düzeyinde ekonomi bilgisine sahip çocukları dahi dehşete düşürmektedir” diye konuştu.
“HÜKÜMET HALKI OYALIYOR”
Bu tablodan ekonomik kaynakların içini boşaltan “sünelerden” başka hiç kimsenin memnun olmadığını ifade eden Akay, “Hükümet ‘süne mücadelesi’ yapmak yerine içi boş başakları işaret ederek halkı oyalamaktadırlar. Dört yıl boyunca uyguladığı hatalı politikalarla yetişkinlerin ve çocukların geleceğini küresel sermayenin vampirlerine ikram eden Hükümet, şimdi de bebeklerin geleceğini ikram etmekle, tehlike çanlarının kapımıza kadar dayandığını açıkça belgelemektedir” diye konuştu. Bu tablonun başarı değil, ekonomik çöküşün habercisi olduğunu savunan Akay, şunları kaydetti:
“GELECEĞE GÜVENLE BAKMAK MÜMKÜN DEĞİL”
“Hükümetin uyguladığı hatalı politikaların bedelini çalışanlar, işsizler ve yoksullar ödemektedir. Politik söylemlerin aksine 59’uncu Hükümet döneminde çalışanların alım gücü düşmüş, toplum kesimleri her geçen gün yoksullaşmıştır. Hükümet yoksullaştırdığı kesimlere iftar çadırlarında yemek vererek, erzak paketi dağıtarak oy avcılığı yapmaktadır. Uygulanan ekonomik politikalara ve bunun sonucunda ortaya çıkan iç ve dış borç tablosuna bakıldığında, geleceğe güvenle bakmak mümkün değildir.”
“BU AT BU ARABAYI ÇEKEMİYOR”
Akay, enflasyonun talep baskısıyla düşürüldüğü, reel faizlerin yüzde 14 civarında seyrettiği dikkate alındığında Hükümetin izlediği ekonomi politikasının iflas ettiğini savundu. Akay, “Dört yılın sonunda görülmüştür ki bu at, bu arabayı çekememektedir. Bu haliyle Türk Ekonomisi yoğun bakım ünitesine alınmış bir hastayı andırmaktadır. En küçük enfeksiyonda yüreğimizi ağzımıza getirmektedir” dedi.
Akay, hükümetin 4 yıl boyunca yaptığı en isabetli icraatın Türk Lirasından 6 sıfır atmak olduğunu belirtirken, aksi takdirde 544.2 milyar YTL tutarındaki iç ve dış borç stokunun “yarım kentilyon” şeklinde ifade edilmesinin oldukça zor olduğunu kaydetti.