Ekonomi aralıksız büyüyor

Güncelleme Tarihi:

Ekonomi aralıksız büyüyor
Oluşturulma Tarihi: Eylül 11, 2006 10:07

Türkiye ekonomisi 4 yıldır aralıksız büyüyerek yeni bir rekora imza attı. 2006 yılının ikinci çeyreğinde büyüme yüzde 8,5 olarak gerçekleşti. TÜİK, bu yılın altı aylık büyüme hızını yüzde 7,5 olarak açıkladı.

Rakamlar beklentilerin biraz üzerinde gelerek sürpriz yaptı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), üretim yöntemiyle hesaplanan gayri safi milli hasıla (GSMH) ve harcama yöntemiyle gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) sonuçlarını açıkladı. Buna göre, bu yılın ikinci çeyreğinde GSMH artışı sabit fiyatlarla yüzde 8,5 , GSYH artışı ise yüzde 7,5 oldu. Büyüme hızı 2005 yılında yüzde 7,6 olurken, 2006 yılının ilk çeyreğinde yüzde 6,3 olarak gerçekleşmişti. 

İkinci çeyrekte cari fiyatlarla milli gelir yüzde 21.3 artarak 132 milyar 652 milyon YTL'ye kadar yükseldi Dolar bazında ise yüzde 14.2oranında artan ikinci çeyreği ilişkin milli gelir 91 milyar 624 milyon dolar olarak gerçekleşti. Sabit fiyatlarla ise GSMH yüzde 8.5 artarak 37 milyon 177 bin YTL'ye çıktı. Aynı dönemde gayrisafi yurt içi hasıla ise cari fiyatlarla yüzde 20.4 artarak 132 milyar 652 milyon YTL oldu. Dolar cinsinden yüzde 13.3 büyüyen GYSİH 91 milyar 470 milyon dolara çıkarken, 1987 yılı sabit fiyatlarıyla ise yüzde 7.5'lik büyümeyle 37 milyon 344 bin YTL oldu.

TÜRKİYE 381.4 MİLYAR DOLARLIK BİR EKONOMİ OLDU

Türkiye ekonomisinde bu yılın ikinci çeyreğinde de kaydedilen yüksek büyüme oranından sonra yıllık bazda GSMH 381.4 milyar dolara kadar çıktı. Bu yıl haziran sonu itibariyle son bir yıllık dönemde Türkiye'nin milli geliri cari fiyatlarla 522 milyar 547 milyon YTL olarak gerçekleşti. Böylece Türkiye ekonomisi ilk kez 500 milyar YTL'nin üzerinde bir büyüklüğe ulaştı.  Türkiye ekonomisi 2000 yılında 199.7 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip bulunuyordu. 2001 krizinde milli gelir 145.9 milyar dolara kadar düşmüştü. Yeniden büyümenin başladığı 2002 yılında 184.5 milyar, 2003 yılında ise 240.5 milyar dolara ulaşan GSMH 2004 yılında ilk kez 300 milyar doları aşmış ve 302 milyar dolar olmuştu. 2005 yılında da 360.9 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşılmıştı.
KİŞİ BAŞINA GELİR 5.2 BİN DOLAR
Bu arada TÜİK'in bu yıl için öngördüğü 72 milyon 974 bin kişilik nüfus dikkate alındığında 2005 yılında 5 bin 8 dolar olan kişibaşına gelir, son bir yıllık dönem için 5 bin 227 dolar olarak hesaplandı.


Bu yılın ikinci üç aylık dönemindeki büyüme oranı geçen yılki yüzde 4.7'nin ve bu yılın ilk yarısındaki yüzde 6.7 oranının oldukça üzerine çıkarak, bu yılın tümündeki büyümenin yüzde 5 olan bu yılın tümüne ilişkin büyüme hedefinin oldukça üzerinde gerçekleşme olasılığını artırdı.

SANAYİ, TİCARET VE İTHALAT BÜYÜMEYİ SÜRÜKLEDİ

Yılın ikinci üç aylık döneminde sektörel olarak en hızlı büyüme yüzde 13.7'yle inşaat ve yüzde 13.1'le ithalat vergilerinde yaşandı. Ancak büyümeye en yüksek katkı yüzde 109.5'lik bir büyüme hızı sergileyen sanayi sektöründen geldi. GSMH'deki büyümenin 3.5 puanlık kısmını sanayi sektörü yarattı. Yüzde 7.3'lük bir büyüme kaydeden ticaret sektörünün katkısı 1.8 puan, ithalat vergisindeki artışın katkısı ise 1 puan olarak gerçekleşti. En hızlı büyüyen sektör olan inşaatın büyüme oranına katkısı ise 0.6 puan olarak gerçekleşti.

Bu dönemde tarım sektörünün üretimi yüzde 1.1 oranında azalırken, ulaştırma ve haberleşme sektörü yüzde 4.3 büyüdü. Tarımdan sonra küçülen bir diğer sektör ise piyasalardaki dalgalanmadan olumsuz etkilenen bankacılık sektörü oldu. Sektörde yüzde 1.3'lük bir küçülme yaşandı.

İLK ALTI AYLIK BÜYÜME

Türkiye ekonomisi bu yılın ilk altı aylık döneminde ise yüzde 7.5 oranında bir büyüme kaydetti. Geçen yılın ilk yarısında ise yüzde 6 oranında bir büyüme sağlanmıştı. Ocak-haziran döneminde GSMH cari fiyatlarla yüzde 17.7 artarak 240 milyar 158 milyon YTL oldu. Dolar cinsinden ise yüzde 13.6 artan GSMH 172 milyar 114 milyon dolar olarak gerçekleşti. 1987 yılı sabit fiyatlarıyla milli gelir ise 68 milyon 806 bin YTL olarak hesaplandı.

Yılın ilk yarısında gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYİH) ise yüzde 17.2'lik bir büyüme kaydederek 240 milyar 74 milyon YTL'ye ulaştı. Dolar cinsinden GSYİH ise yüzde 13'lük bir büyümeyle 172 milyar 54 milyon dolar oldu. Sabit fiyatlarla GSYİH ise yüzde 7'lik artışla 69 milyon 268 YTML olarak gerçekleşti. GSMH zımni fiyat deflatörü ise (ortalama yıllık enflasyon) yüzde 9.4 olarak hesaplandı.

SEKTÖREL BÜYÜME

Yılın ilk yarısında tarım sektörünün üretimi yüzde 1.3 büyüdü. Sanayi sektöründe ise yüzde 7.7'lik bir üretim artışı yaşandı. Sanayi sektörü bu artışla büyüme oranına 2.5 puanlık bir katkı sağladı. İnşaat sektörünün yüzde 19.3 büyüdüğü bu dönemde ticaret sektöründe yüzde 7.2, ulaştırma ve haberleşmede yüzde 3.8, konut sahipliğinde yüzde 2.1, serbest mesleklerde yüzde 4.6, devlet hizmetlerinde yüzde 1.9, kar amacı olmayan kuruluşlarda yüzde 1.1, ithalat vergisinde ise yüzde 14.2 büyüme yaşandı.

Sanayi sektöründen sonra büyümeye ikinci en yüksek katkı 1.7 puanla ticaret ve 1.2 puanla ithalat vergilerindeki artışlardan geldi. Bu dönemde de en hızlı büyüyen sektör olan inşaatın ilk altı aylık büyümeye katkısı ise 0.9 puan olarak gerçekleşti. Tarım sektörünün sadece 0.1 puan katkı sağladığı ilk altı aylık büyümeye ulaştırma ve haberleşme sektörünün katkısı da 0.5 puan oldu. Bu yılın ilk altı aylık döneminde küçülen tek sektör ise yüzde 0.9'la bankacılık sektörü oldu.

TÜKETİM VE YATIRIMLA BÜYÜME

TÜİK'in tüketim yöntemiyle yaptığı GSYİH hesaplamalarına göre ise yılın ikinci üç aylık döneminde özel sektörün nihai tüketim harcamaları yüzde 10.1'le hızlı büyüme trendini sürdürdü. Bu dönemde devletin nihai tüketim harcamalarındaki büyüme ise yüzde 18 olarak gerçekleşirken, yatırım harcamalarında ise yüzde 10.9'mluk bir artış kaydedildi. Mal ve hizmet ihracatındaki artışın yüzde 4.3'te kaldığı bu dönemde ithalat artışı ise yüzde 10 olarak gerçekleşti.

Bu dönemde GSYİH'deki yüzde 7.5'lik büyümeye özel tüketim harcamalarındaki artışın 6.4 puanlık katkısı oldu. Yatırım harcamalarındaki artış ise büyümeye 3.5 puanlık bir katkı sağlarken, devletin nihai tüketim harcamalarını hızlı büyütmesi de 1.2 puanlık bir büyümeye yol açtı.

Bu yılın ikinci çeyreğinde stoklardaki büyüme de devam etti. GSYİH'nin yüzde 10.8'i kadar bir stok büyümesi yaşandı. Bu yılın ilk altı aylık döneminde ise özel nihai tüketim harcamaları yüzde 9.4 arttı. Devletin nihai tüketim harcamalarındaki artış ise maaş dışındaki cari harcamalardaki büyümenin etkisiyle yüzde 13.5'e kadar tırmandı. Yatırım harcamaları ise yüzde 19 arttı. Bu kapsamdaki kamu yatırımlarındaki büyüme sadece yüzde 1'de kalırken, özel sektörün yatırımları yüzde 21.5 arttı. Yılın ilk altı aylık döneminde de GSYİH'nin yüzde 8.2'si kadar bir stok artışı yaşandı. Mal ve hizmet ihracatının yüzde 3.98 büyüdüğü bu dönemde ithalattaki büyüme ise yüzde 9.2 olarak gerçekleşti.

Ocak-haziran dönemindeki yüzde 7'lik GSYİH büyüme oranına özel tüketim harcamalarındaki artış 6.2 puanlık, Devletin harcamalarındaki artış 0.9 puanlık, yatırım harcamalarındaki artış ise 5.8 puanlık katkı yaptı.

18 ÇEYREK ARKA ARKAYA BÜYÜME

2001 krizinde yüzde 9.5 oranında küçülen Türkiye ekonomisi, 2002 yılındaki yüzde 7.9'luk büyüme hızıyla yeniden büyümeye başlamıştı. 2003 yılında yüzde 5.9, olan büyüme oranı 2004 yılında da yüzde 9.9'a ulaşmıştı. 2002-2005 yılları arasındaki toplam büyüme yüzde 35.1'e yükseldi. Bu yılın birinci üç aylık döneminde ise üretim ve ihracatta azalmayla kendisini gösteren olumsuz gelişmelere karşın yüzde 6.4'lük bir büyüme kaydedilmişti.

Türkiye ekonomisi 2001 krizinden sonra hemen 2002 yılının ilk çeyreğiyle birlikte başlayan söz konusu büyüme döneminde 18 çeyrek dönem aralıksız olarak büyüyerek yeni bir rekora da imza attı.

1994 SONRASINDAKİ REKOR AŞILDI

TÜİK'in GSMH gelişmelerini çeyrekler itibariyle hesaplayıp açıklamaya başladığı 1987 yılından sonraki dönemde Türkiye en uzun büyüme sürecini 1994 krizini izleyen dönemde yaşamıştı. 1994 yılında yüzde 6.1 oranında küçülen GSMH, 1995 yılının birinci çeyreğinde de yüzde 0.2 küçülmüş ve aynı yılın ikinci çeyreğindeki yüzde 12.6'yla birlikte 15 çeyrek dönem sürecek yeni bir büyüme sürecine girmişti. Söz konusu süreç Rusya, Uzak Doğu krizleri gibi krizlerin etkisiyle 1998 yılının son çeyreğiyle birlikte sona ermiş ve Türkiye 1999 yılında yüzde 6.1 oranında küçülmüştü.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!