Akaryakıtta kaçak ihbarcısına ödül

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, 1 Mayıs 2006 tarihli Başbakanlık genelgesi ile Bakanlığının başkanlığında, ilgili Bakanlarla ve Başbakanlık Müsteşarı'ndan oluşan, “Akaryakıt Kaçakçılığı Mücadele Kurulu”nun kurulduğunu bildirdi.Şener, düzenlediği basın toplantısında, akaryakıt kaçakçılığı ile mücadele kapsamında alınan önlemler konusunda bilgi verdi.

Başbakan Yardımcısı Şener, söz konusu genelge ile her kurumun yaptığı çalışmaların izlendiğini, aksayan ve alınması gereken önlemler belirlenerek bunların giderilmesinin düzenlendiğini belirterek, ”Diğer taraftan, ilgili bakanlık ve kurumlarca, Türkiye'ye giren ve çıkan akaryakıtın geldiği ve gittiği yerlerden her ay yazılı teyitlerin alınması ve gerekli kontrollerinin yapılması belli düzene, esasa bağlanmakta” dedi.

KOMİSYONU DA KURULDU

Akaryakıt kaçakçılığı ile mücadele için gerekli araç ve gereçlerin de bir an önce temin edilmesine imkan sağlanacağını ve kaçakçılıkla mücadele eden birimlerin imkan ve kabiliyetlerinin de bu çerçevede artırılacağını ifade eden Şener, genelge ile getirilen düzenlemeleri şöyle aktardı: “Akaryakıt kaçakçılığı ile etkin mücadele edilebilmesi için, İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı, Denizcilik Müsteşarlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nda yeterli sayıda denetim elemanı, hukukçu, uzman ve idareciden oluşan en az müsteşar yardımcısı veya dengi görevde bulunan birinin başkanlığında, 'Akaryakıt Kaçakçılığı ile Mücadele Komisyonu' da kuruldu. Bakanlığın başkanlığında, ilgili bakanlık ve kurumlardaki Akaryakıt Kaçakçılığı ile Mücadele Komisyonlarının başkanlarından 'Akaryakıt Kaçakçılığı Mücadele Koordinasyon Komisyonu' oluşturuldu. Her bir bakanlıktaki komisyonlar biraraya gelerek de çalışacaklar.”

Bakan Şener, Eylem Planı çerçevesinde, “mevcut akaryakıt kaçakçılığına ilişkin tespitlerin söz konusu tüm kurumlara intikal ettirilmesi ve gereği yapılmayanların gereğinin yerine getirilmesi, başsavcılıklara intikal ettirilmeyen dosyaların ilgili savcılıklara zamanaşımı süreleri geçirilmeden intikal ettirilmesinin” de genelgenin hükümleri arasında bulunduğunu belirtti. Ayrıca, bundan sonra yapılacak akaryakıt kaçakçılığı tespitlerinin, “belirtilen bakanlık ve kurumlara intikal ettirilmesi ve bu tespitlerin gereğinin ilgili kurumlarca süratle yerine getirilmesi, akaryakıt giriş ve çıkışlarının teknolojik ve idari yöntemlerle denetlenmesi, kontrol edilmesi, Türkiye'ye petrolün ithal, ihraç veya transit ulaştığı yerlerden aylık yazılı teyitler alınarak, miktar kayıtlarının kontrol edilmesi, farklılık tespit edilirse bunun sebeplerinin araştırılması ve sonuçlarına göre gereğinin yerine getirilmesi”nin de genelge ile düzenlendiğini bildiren Şener, şöyle devam etti:
“Diğer taraftan yapılan çalışmaların sonucunda Bakanlar Kurulu'na üçer aylık dönemler halinde, genel raporların sunulması ve kaçak akaryakıt ile mücadelede önemli olan ulusal markerın gecikmeden uygulamaya konulması bu genelgede düzenlendi.

Dolayısıyla, genelge ile bir yandan idari bir mekanizma kurumsallaştırıldı diğer yandan da bazı teknik ve takip detayları ile ilgili zorunluluklar, yükümlülükler belirlendi.”

10.7 MİLYAR YTL'YİK VERGİ KAYBI

Şener, 1990-2000 yılları arasında araç sayısının yüzde 157 arttığını, akaryakıt tüketiminda ise yüzde 33 artış görüldüğünü ve rakamlar arasında yüzde 124 oranında uyumsuzluk bulunduğunu söyledi.

TBMM Akaryakıt Kaçakçılığını Araştırma Komisyonu'nun, iki yılda 7 milyon 814 bin ton akaryakıt kaçakçılığı ve 10,7 milyar YTL vergi kaybı belirlediğini anlatan Şener, “kamu düzeninin korunması, haksız kazanç ve rekabetin önüne geçilmesi, ürün, çevre ve insan sağlığı güvenliği, vergi kaybının önlenmesi, dürüst ve namuslu vatandaşın korunması ve adaletin sağlanması” gibi sebeplerle, kaçakçılıkla mücadelenin önemine işaret etti.

Daha önceden yakalanan yakıtın tasfiyesinde büyük sorunlar yaşandığını, davaların 5-10 yıl sürdüğünü anlatan Şener, yeni düzenlemeyle tasfiyenin hızlandığını, hem ihbar edene hem de yakalayan güvenlik görevlilerine etkin ödüller verileceğini duyurdu.
  �
DAĞITIM ŞİRKETLERİNE CEZA 
      �
Şener ayrıca, dağıtım şirketlerine bayilerini sıkı denetlemeleri konusunda sorumluluk getiren düzenleme kapsamında, bayide kaçak akaryakıt bulunması durumunda dağıtım şirketlerinin de sorumlu olacağını ve 500 bin YTL ceza kesileceğini açıkladı.

Ulusal marker'in (bir çeşit işaretleyici) taklidi ve kullanılmasının yasaklanacağını, uymayanlara 500 bin YTL ceza ödeyeceğini kaydeden Şener, kaçak akaryakıtın tanımı yapılarak ,rafine edilmesi, satılması, taşınması, işlenmesi, stoklanması ve nakledilmesi yasaklanması, yakalanan petrole el konarak, yakalandığı il özel idaresine teslim edilmesinin öngörüldüğünü söyledi.

Yakalanan akaryakıtın laboratuvar analiz raporunun düzenlenmesinden itibaren, 1 ay içerisinde il özel idaresi tarafından satışı yapılacağını anlatan Şener, “yüzde 10'u hemen, yüzde 15'i yargı kararından sonra olmak üzere yüzde 25'i ihbarcıya, aynı şekilde yüzde 25'i de yakalayan kamu görevlilerine, yarısı da il özel idarelerine verilecek” dedi.

Şu anki ödüllerin, yargı kararından sonra gerçekleştiği için ne ihbarcıyı ne de yakalayanı özendirdiğini ifade eden Şener, buradaki sistemde ise piyasadaki nakit bedeli üzerinden yüzde 10 hemen ödül alacaklarını söyledi. Bakan Şener, şöyle devam etti: “Bunun anlamı şu; 100 milyon YTL değerinde petrol yakalandı. Bu bir ay içinde satılacak ihbarcı kişi ve operasyona katılan kişi hemen bir ay içinde 10'ar milyon YTL ödülü alacaklar, mahkeme kararının ardından 15'er milyon YTL yine bunlara dağıtılacak. Tabii yakalanan miktarın yarısı yakalandığı ilin özel idaresine bırakılacak.

Taslakta, Kaçakçılık yapanlara yakalanan miktarın üç katı kadar para cezası verilmesi ve lisanslarının iptal edilmesi ve bir daha lisans verilmesi ve kamoyuna ilan edilmeleri de yeralıyor.

Mahkeme kararının suçlanan lehine olması halinde, “ödüllerin iade edilip edilmeyeceği” sorusuna Şener, sektörde zaten bir belge düzeni bulunduğu için, kaçak malın rahatlıkla belirlenebildiğini ama yine de bunun aksine bir sonuç olacak olursa genel hukuk ilkelerine uyulacağını sözlerine ekledi.