Sosyal Güvenlikte büyük değişim

Güncelleme Tarihi:

Sosyal Güvenlikte büyük değişim
Oluşturulma Tarihi: Nisan 20, 2006 11:48

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, 1 Ocak 2007'de yürürlüğe girecek. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce “1 gün dahi” sigortası bulunanlar için emeklilik yaşı ya da prim ödeme gün sayısı değişmeyecek.

Haberin Devamı

Halen, SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı kanunlarına göre emeklilik yaşı kadın için 58, erkek için 60 olarak uygulanıyor. 

1 Ocak 2007'den itibaren ilk defa sigortalı sayılacaklar için ise emeklilik yaşı 2036'ya kadar değişmeyecek. 2036'dan itibaren emekli olacaklar için ise emeklilik yaşı kademeli olarak artırılacak ve 2048'de kadın ve erkek için 65 yaş olacak.

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na göre, prim gün sayılarıyla ilgili yeni düzenleme, kanunun yürürlüğe gireceği tarihten sonra ilk defa sigortalı olanlar için geçerli olacak. Halen, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur'da emekli olabilmek için 25 yıl, yani 9 bin gün prim ödenmesi gerekiyor. SSK'da ise emekli olabilmek için 7 bin gün, yani 19 yılın biraz üzerinde prim ödeme şartı zorunluluğu bulunuyor. Kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte SSK kapsamındaki kişiler için 7 bin gün olan prim sayısı, her yıl 100'er gün artırılacak. Bir başka ifadeyle, 2027 yılında sigortalı olacak kişilerin emekli olabilmeleri için, 9 bin gün prim ödemeleri şart olacak.

Halen SSK kapsamında sigortalı olanlar ise 7 bin gün prim ödemek suretiyle emekli olabilecekler.

EMEKLİ AYLIKLARI

Aylık bağlama oranı, kişinin sigortalı olarak geçirdiği her yıl başına çalışma süresi boyunca prime esas kazançlarından hesap edilen ortalama aylık kazanç veya gelirinin yüzde kaçını emekli aylığı olarak alacağı anlamına geliyor.
Aylık bağlama oranı, halen SSK ve Bağ-Kur'da yüzde 2.6, Emekli Sandığı iştirakçilerinde ise yüzde 3 düzeyinde bulunuyor. Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra aylık bağlama oranı 2016'ya kadar her yıl için yüzde 2.5'e, 2016'dan sonra ise yüzde 2'ye düşürülecek.

Ayrıca, emekli aylığı için, sigortalının her takvim yılına ait prime esas kazancının hesaplanmasında, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'daki değişim dikkate alınmayarak, sadece TÜFE artışına bakılacak. Sendikalar, böylece, emekli aylıklarının daha da düşeceğini dile getiriyor. Mevcut emeklilerin aylıklarındaki artış, her yıl enflasyondaki yükselişe paralel olarak yapılacak.

GENEL SAĞLIK SİGORTASI

Kanuna göre, yoksul vatandaşların sağlık sigortası primleri devlet tarafından ödenecek. Diğer çalışan veya gelir elde edenlerden ise gelirlerinin yüzde 12.5'i oranında genel sağlık sigortası primi alınacak.

Buna göre, SSK ve Emekli Sandığı'na bağlı çalışanlar hiçbir ek prim ödemeden genel sağlık sigortasına dahil olacak. Halen yüzde 20 oranında prim ödeyen Bağ-Kur'luların primi ise yüzde 12.5'e gerileyecek. Şu anda hiçbir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olmayan ve yoksul olmayan vatandaşlar da yine aynı oranda prim ödeyecek.
Devlet de genel sağlık sigortası primlerine yüzde 3 oranında katkıda bulunacak.

Genel sağlık sigortası için ödenecek prim kişi başına değil, aile başına ödenecek. Bir diğer ifadeyle, çalışan bir kişinin ödediği primler, kişinin bakmakla yükümlü olduğu kişilerin de sağlık hizmeti ödemelerinden yararlanmasını sağlayacak.
SAĞLIKTA KATKI PAYI

Kanunla halen SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı, Devlet Memurları ve Yeşil Kart sahiplerine uygulanan katkı payı ödemesinin devam ettirilecek. Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra, bugün olduğu gibi ayaktan tedavide kullanılan ilaç ve ortez-protezlerde yüzde 10-20 arasında katkı payı alınacak. Katkı payı tutarının asgari ücretin yüzde 75'ini geçmesi halinde, aşan kısım sigortalıdan alınmayacak. Estetik amaçlı sağlık hizmetleri ise genel sağlık sigortası tarafından karşılanmayacak.

Halen SSK ve Emekli Sandığı kapsamında bulunanların sağlık primini ödeme sorumluluğu işverenlere ait bulunması nedeniyle, prim borcunun ödenmemesi sağlık yardımının verilmesine engel teşkil etmiyor. Ancak mevcut Bağ-Kur'luların hem sigortalı hem de işveren pozisyonunda bulunmaları dolayısıyla, prim borçlarının ödenmesi önem taşıyor.

SAĞLIK HİZMETİNİN KOŞULSUZ KARŞILANACAĞI DURUMLAR

Prim borcunu ödememiş olsalar dahi, 18 yaşını doldurmayanlara, analık halinde bulunanlara, tıbben başkasının yardımına muhtaç olanlara, iş kazası ve meslek hastalığı hallerinde, bildirimi zorunlu olan bulaşıcı hastalıklarda, kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetlerinde, afet ve savaş halleri, grev ve lokavt durumları ve acil hallerde hiçbir koşul aranmaksızın sağlık hizmetleri genel sağlık sigortasınca karşılanacak.

EMEKLİ AYLIKLARI

Kanunun yürürlüğe girmesinin ardından emekli aylıklarının ne düzeyde olacağı, yasaya ilişkin olarak en çok merak edilen konuların başında geliyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na göre, aylık bağlama oranının dünyadaki ortalaması yüzde 1.5 düzeyinde bulunuyor. ”Türkiye'deki aylık bağlama oranının yüksekliği nedeniyle”, emekli aylıklarının net ücrete çok yakın, bazen de net ücretin üzerinde olduğu ifade edilerek, bu nedenle, “emekli olan birisinin, çalışırken elde ettiği gelirden daha yüksek emekli aylığı alabildiği” kaydediliyor.

Bakanlığa göre, kanunla Türkiye'de uygulanan aylık bağlama oranlarının, ancak 2041'de diğer ülkelerde halen uygulanan ortalama oranlara getirilmesi hedefleniyor.

Yine bakanlığa göre, “aylık bağlama oranı düşünce, aylıkların da düşeceği sonucuna varılmaması gerekiyor”. Bakanlık, bu konuda şu açıklamayı yapıyor:  “Bağlanan aylığın miktarını sadece aylık bağlama oranı belirlememekte, kişinin çalışma süresi ve çalışma boyunca aldığı aylık ücretler de doğrudan etkilemektedir. 2040'lı yılların Türkiye'sinde hem iş bulma imkanının hem çalışma koşulları ve sürelerinin hem de ücretlerin bugünkünden çok daha iyi olacağını düşünmek, iyimserlik olmayacaktır.”

GENEL SAĞLIK SİGORTASINA YÖNELİK ELEŞTİRİLER

Özellikle bazı sendikalar ve meslek örgütlerinin, “Aylık geliri 127 YTL olan herkesten 64 YTL sağlık sigortası primi alınacağına” ilişkin eleştirileri konusunda ise bakanlıkça şu açıklama yapılıyor:  “Bu hesap, 1992'de başlayan 3816 Sayılı Yeşil Kart Kanunu uygulamasına dayandırılmaktadır. Bu kanuna göre, aynı hanede yaşayan eş, ana, baba ve çocuklar ile üçüncü dereceye kadar hısımların toplam gelirleri esas alınarak hesaplanan kişi başına gelir tutarının 128 YTL'den az olması halinde, bu kişilere Yeşil Kart verilmesi söz konusudur. Uygulama 14 yıldan beri devam etmektedir. Bugün, yaklaşık 13 milyon Yeşil Kart sahibi vatandaşımız, bu şartları yerine getirerek, sağlık yardımlarından parasız yararlandırılmaktadır.”

Kamuoyunda, kanunla birlikte genel sağlık sigortası primi kesileceğinden, memur maaşlarının düşeceği yönünde endişeler bulunuyor. Ancak, net ele geçen ücretin düşmemesi için oluşacak matrah farkı iki yıl süreyle çalışanın kurumunca karşılanacak. Bu süreden sonra ise ilgili kanunlarda gerekli düzenlemenin yapılması bekleniyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!