İşçilik yükü sıkıştırdı, lastik üreticisine Doğu Avrupa göründü
Güncelleme Tarihi:
Nurten ERK TOSUNER
Oluşturulma Tarihi: Şubat 18, 2006 00:00
Lastik üreticileri, işçilik maliyetlerindeki artış yüzünden ’yol ayrımı’nda. Doğu Avrupa ülkeleri, otomotivden sonra lastik üreticileri için de çekim merkezi olmaya soyunuyor. Türkiye’de artan işçilik maliyetleri nedeniyle lastik üreticileri arasında uzun vadede işçiliğin daha ucuz olduğu ülkelerde üretim yapma eğilimi ağırlık kazanıyor.
LASTİK üreticileri, işçilik maliyetlerindeki artış yüzünden ’yol ayrımı’na geldi. Son yıllarda ’ucuz işçilik’ avantajıyla Türkiye’ye rakip çıkan Doğu Avrupa ülkeleri, otomotivden sonra lastik üreticileri için de çekim merkezi olmaya soyunuyor. Türkiye’de giderek artan işçilik maliyetleri nedeniyle lastik üreticileri uzun vadede işçiliğin daha ucuz olduğu ülkelerde üretim yapma eğilimine giriyor.
TÜRKİYE ÇEKİCİLİĞİNİ KAYBEDİYOR: Sabancı Holding Lastik, Takviye Malzemeleri ve Otomotiv Grup Başkanı Turgut Uzer, özellikle son üç yılda, lastik üretim merkezlerinin Uzakdoğu, Hindistan ve Orta Avrupa ülkelerine taşındığına dikkat çekerek, "Özellikle Türkiye’nin ana pazarı olan Avrupa’da karşı koyulması çok zor bir rekabet ortamı oluştu. Türk lastik sektörü yol ayrımında" dedi. Turgut Uzer, düşük işçilik maliyetleri ve uygun koşulları nedeniyle çokuluslu lastik şirketleri için çekici bir üretim üssü olan Türkiye’nin, artan işçilik maliyetleri nedeniyle bu çekiciliğini kaybettiğini söyledi.
AVANTAJIMIZ KALMIYOR: Lastik endüstrisinde oynayanların global oyuncular olduğunu hatırlatan Uzer, "Öyle olunca da maliyete bakmak gerekiyor" diyerek, şöyle devam etti: "Lastik değiştirme pazarının artık yüzde 50’si ithal lastik. Türkiye’deki üreticilerin de bazısı yüzde 50’ye yakınını, bazısı yüzde 40’ını ihraç ediyor. Maliyetin ise üç ana girdisi var. Hammadde işçilik ve enerji. Bu üç maliyet kalemi, toplam maliyetin yüzde 70’ini buluyor. Petrol türevi olan hammadde de bütün oyuncuların alımı hemen aynı seviyede. Geriye işçilik kalıyor. Zaten Türkiye’de üretilen enerji çok rekabetçi değil. Türkiye’de kaliteli işçilik bulmak mümkün. Ama lastik sektöründe bu işçiliğin maliyeti Almanya’daki lastik işçisinin maliyeti ile aynı seviyede. Böyle olunca lastik üreticileri Almanya’dan üretici olarak çekiliyor. Yakında bu yüzden neden Türkiye’den de çekilmesin. Lastik sektörü önemli bir yol ayrımında."
OTOMOTİVİN İKİ KATI: Türkiye’de lastik sektöründe yıllık işçi ücretinin 48 bin 700 YTL’ye ulaştığını hatırlatan Uzer, işçilikteki bu maliyet artışı yüzünden lastik üreticilerinin uluslararası pazarda rekabetçiliğini kaybettiğini belirtti. Uzer, Kocaeli ve Sakarya’da kurulu otomotiv firmalarında çalışanlara ödenen ücretlerin aynı bölgedeki lastik sektörü çalışanlarına ödenenin yarısı olduğuna dikkat çekti.
Otomotivci ithal lastiğe yöneliyor
İTHAL lastiklerin maliyetinin Türkiye’de üretilen lastiklerin maliyetinden çok daha düşük olması yüzünden, iç pazardan gelen taleplerin bir bölümünün de ithalat ile karşılandığı belirtiliyor. Ayrıca, Türkiye’deki otomotiv üreticilerinin de yerel üreticilerden lastik almak yerine, daha avantajlı olduğu için lastik ithal etmeye başlamasının da sektörü zorladığı kaydediliyor. Bu durumun da Pirelli, Goodyear ve Bridgestone gibi çokuluslu şirketleri, gelecekteki yatırımlarını Doğu Avrupa, Rusya, Çin, ve benzeri işçilik maliyetinin çok daha düşük olduğu ülkelere yönlendirmeye zorladığına işaret ediliyor.
Ucuz işçilik Pirelli’yi Romanya’ya doğru çekti
TÜRKİYE’deki lastik fabrikalarında 48 bin 700 YTL olan işçi başına yıllık maliyetin, Romanya’da 8 kat (6 bin YTL) daha düşük olması nedeniyle Pirelli’nin yeni fabrikasını bu ülkede kurduğuna dikkat çekiliyor. Good Year’ın da aynı nedenlerden dolayı yatırımlarını Polonya, Slovenya ve Çin gibi ülkelerdeki maliyeti düşük üretim alanlarına yönlendirdiği belirtiliyor.
Doğrudan ya da dolaylı 10 bin kişiye iş imkanı sağlıyor
Halen Türkiye’nin en önemli sanayi bölgelerinden Kocaeli ve Sakarya’da Good Year, Pirelli ve Brisa lastik üretiyor. Türkiye’nin toplam yıllık lastik üretimi 19 milyon adedin üzerinde. Sektörün toplam ihracatı ise 13 milyon adet civarında seyrediyor. 5 bin kişinin istihdam edildiği ve satış noktalarıyla birlikte yaklaşık 10 bin kişiye iş imkanı veren lastik sektörü, 2004 yılı sonunda 1.5 milyar dolarlık bir satış hacmine ulaşmış. Sektör, 2004 yılında üretiminin yarısından fazlasını Batı Avrupa ülkelerine ihraç etmiş.
TÜRKİYE ÇEKİCİLİĞİNİ KAYBEDİYOR: Sabancı Holding Lastik, Takviye Malzemeleri ve Otomotiv Grup Başkanı Turgut Uzer, özellikle son üç yılda, lastik üretim merkezlerinin Uzakdoğu, Hindistan ve Orta Avrupa ülkelerine taşındığına dikkat çekerek, "Özellikle Türkiye’nin ana pazarı olan Avrupa’da karşı koyulması çok zor bir rekabet ortamı oluştu. Türk lastik sektörü yol ayrımında" dedi. Turgut Uzer, düşük işçilik maliyetleri ve uygun koşulları nedeniyle çokuluslu lastik şirketleri için çekici bir üretim üssü olan Türkiye’nin, artan işçilik maliyetleri nedeniyle bu çekiciliğini kaybettiğini söyledi.
AVANTAJIMIZ KALMIYOR: Lastik endüstrisinde oynayanların global oyuncular olduğunu hatırlatan Uzer, "Öyle olunca da maliyete bakmak gerekiyor" diyerek, şöyle devam etti: "Lastik değiştirme pazarının artık yüzde 50’si ithal lastik. Türkiye’deki üreticilerin de bazısı yüzde 50’ye yakınını, bazısı yüzde 40’ını ihraç ediyor. Maliyetin ise üç ana girdisi var. Hammadde işçilik ve enerji. Bu üç maliyet kalemi, toplam maliyetin yüzde 70’ini buluyor. Petrol türevi olan hammadde de bütün oyuncuların alımı hemen aynı seviyede. Geriye işçilik kalıyor. Zaten Türkiye’de üretilen enerji çok rekabetçi değil. Türkiye’de kaliteli işçilik bulmak mümkün. Ama lastik sektöründe bu işçiliğin maliyeti Almanya’daki lastik işçisinin maliyeti ile aynı seviyede. Böyle olunca lastik üreticileri Almanya’dan üretici olarak çekiliyor. Yakında bu yüzden neden Türkiye’den de çekilmesin. Lastik sektörü önemli bir yol ayrımında."
OTOMOTİVİN İKİ KATI: Türkiye’de lastik sektöründe yıllık işçi ücretinin 48 bin 700 YTL’ye ulaştığını hatırlatan Uzer, işçilikteki bu maliyet artışı yüzünden lastik üreticilerinin uluslararası pazarda rekabetçiliğini kaybettiğini belirtti. Uzer, Kocaeli ve Sakarya’da kurulu otomotiv firmalarında çalışanlara ödenen ücretlerin aynı bölgedeki lastik sektörü çalışanlarına ödenenin yarısı olduğuna dikkat çekti.
Otomotivci ithal lastiğe yöneliyor
İTHAL lastiklerin maliyetinin Türkiye’de üretilen lastiklerin maliyetinden çok daha düşük olması yüzünden, iç pazardan gelen taleplerin bir bölümünün de ithalat ile karşılandığı belirtiliyor. Ayrıca, Türkiye’deki otomotiv üreticilerinin de yerel üreticilerden lastik almak yerine, daha avantajlı olduğu için lastik ithal etmeye başlamasının da sektörü zorladığı kaydediliyor. Bu durumun da Pirelli, Goodyear ve Bridgestone gibi çokuluslu şirketleri, gelecekteki yatırımlarını Doğu Avrupa, Rusya, Çin, ve benzeri işçilik maliyetinin çok daha düşük olduğu ülkelere yönlendirmeye zorladığına işaret ediliyor.
Ucuz işçilik Pirelli’yi Romanya’ya doğru çekti
TÜRKİYE’deki lastik fabrikalarında 48 bin 700 YTL olan işçi başına yıllık maliyetin, Romanya’da 8 kat (6 bin YTL) daha düşük olması nedeniyle Pirelli’nin yeni fabrikasını bu ülkede kurduğuna dikkat çekiliyor. Good Year’ın da aynı nedenlerden dolayı yatırımlarını Polonya, Slovenya ve Çin gibi ülkelerdeki maliyeti düşük üretim alanlarına yönlendirdiği belirtiliyor.
Doğrudan ya da dolaylı 10 bin kişiye iş imkanı sağlıyor
Halen Türkiye’nin en önemli sanayi bölgelerinden Kocaeli ve Sakarya’da Good Year, Pirelli ve Brisa lastik üretiyor. Türkiye’nin toplam yıllık lastik üretimi 19 milyon adedin üzerinde. Sektörün toplam ihracatı ise 13 milyon adet civarında seyrediyor. 5 bin kişinin istihdam edildiği ve satış noktalarıyla birlikte yaklaşık 10 bin kişiye iş imkanı veren lastik sektörü, 2004 yılı sonunda 1.5 milyar dolarlık bir satış hacmine ulaşmış. Sektör, 2004 yılında üretiminin yarısından fazlasını Batı Avrupa ülkelerine ihraç etmiş.