TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes: Enflasyon, bozulan Türkiye tablosunun sonuçlarından sadece biri

Güncelleme Tarihi:

TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes: Enflasyon, bozulan Türkiye tablosunun sonuçlarından sadece biri
Oluşturulma Tarihi: Nisan 10, 2015 13:18

Koç Üniversitesi - TÜSİAD Ekonomik Araştırmalar Forumu’nun organize ettiği 'Türkiye’de Enflasyon Dinamikleri : Fırsatlar ve Riskler' başlıklı konferansta konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes, Türkiye’de enflasyonun yükseldiğini, düşürülmesi yönündeki politikaların başarıya ulaşamadığını söyledi. Symes Türkiye'deki sorunların çözülmesi gerektiğine vurgu yaparak, "Özetle alakart menü seçeneğimiz yok" dedi. Bakan Fikri Işık ise TÜSİAD açıklamasını 'ideolojik' olarak yorumladı.

Haberin Devamı

TÜSİAD Başkanı Symes, "Enflasyon bir süredir rekabet politikalarının, yatırım ortamı ve kalkınma başlıklarının oldukça önüne geçti. Nedeni gayet açık, Türkiye’de enflasyon yükseldi maalesef. Düşürülmesi yönündeki politikalar başarıya ulaşamadı. Enflasyon düzeyi geçtiğimiz dört yıl boyunca hedef enflasyonların sürekli üzerinde seyretti. Hepimiz şunu biliyoruz, iş dünyası açısından enflasyon düşük ve tahmin edilebilir olduğu sürece zararsız bir değişkendir. Artan veya tahmin edilmesi mümkün olmayan bir enflasyon dinamiği ise rekabet gücünü sınırlar, daha yüksek bir enflasyon oranına neden olur. Ayrıca tüm diğer değişkenlerin tahminini de anlamsızlaştırır. Sonuç olarak ülkenin ekonomik itibarını bozar. Uzunca bir süredir enflasyon iktisadi politikanın, rekabet politikalarının, büyümenin bir unsuru, bir engeli olmaktan çıkmıştı. Bugünkü enflasyon dinamiği ise yeniden büyümenin, rekabet gücünün potansiyel bir engeli olarak karşımızda duruyor. Üzülerek söylemeliyim ki bu potansiyel riski bizi oldukça tedirgin ediyor" diye konuştu.

Enflasyonun büyümenin önünde bir engel olduğunu belirten Symes, "Yakın zamana kadar başarıyla gerçekleştirdiğimiz enflasyonla mücadele politikalarını, yeniden ele almak zorunda kalmak istemiyoruz. Enflasyonu büyümenin önünde bir engel, ülke itibarını bozan bir değişken; bir defa daha yaşamak istemiyoruz. Artan enflasyonu, aynı dönemlere denk gelen bozulan güven ortamının, itibarı zedelenmiş Türkiye hikayesinin bir sonucu olarak da görmek mümkündür. Dolayısıyla enflasyon ve fiyat istikrarı ile ilgili geliştirilecek politikalara da, bu geniş açıdan yaklaşmak gereği vardır. Biz buna oldukça inanıyoruz" şeklinde konuştu.

"MAALESEF BİR SÜREDİR ZARAR GÖRMEKTEDİR"
2000-2006 döneminde tüm toplum kesimlerinin sorumluluk alarak, maliyetler üstlenerek oluşmasına katkı sağladığı huzur ve istikrar ortamı ile ilgili kaygıları olduğunu belirten Symes, " Enflasyon sorunu dahil ülkenin katılaşmış tüm sorunlarını tek tek çözdüğümüz, yatırım ortamını geliştirdiğimiz, itibarını hep birlikte arttırdığımız, her boyutta AB normlarına yaklaştırdığımız Türkiye hikayesi maalesef bir süredir zarar görmektedir. Hedefinden sapan enflasyon, bozulan Türkiye tablosunun kritik sonuçlarından sadece biridir. Türkiye’nin başarı hikayesini oluşturan, ülkeye itibar kazandıran bir dizi yeni kurum, çağdaş kurallar ve iyileşen yatırım ortamı bugün yerlerini bu hikayeyi zorlayan olumsuz unsurlara bırakmıştır. AB hedefi belirsizleşmiş, hukuk devleti zayıflamıştır. Yargıya güven azalmıştır. Kalkınma politikalarında, yapısal reformlarda önemli zaman kayıpları yaşanmaktadır" dedi.

"ALAKART MENÜ SEÇENEĞİMİZ YOK"
Ülkede olumlu bir atmosfer oluşturmak gerektiğini söyleyen TÜSİAD Başkanı, "Hepimiz çok iyi anlamalıyız ki ekonomik performans, demokratik standartlar, kurumlar, hukuk devleti olguları bir bütünün parçasıdır. Yakın zamanda yayınlanan bir çok akademik çalışma, bize demokrasi ve ekonomik gelişme arasında çok güçlü bir pozitif ilişki olduğunu gösteriyor. Bu çalışmalar demokrasinin ekonomik büyümeyi birkaç kanal aracılığıyla arttırdığını ortaya koyuyor. Bu kanallar; kapsayıcı ekonomik reformlar, nitelikli eğitimin yaygınlaştırılması, gelişmiş sağlık sistemi, yatırım ortamının iyileşmesi ve sosyal huzurun sağlanması olarak sıralanabilir. Özetle alakart menü seçeneğimiz yok. Bu olguların hepsine aynı anda ulaşmalıyız. Üstelik bunu başardığımız dönemler de oldu. AB ivmesini yakaladığımız, reform dinamiğini çok iyi yönettiğimiz iyi politika ve uygulama örneklerini yeniden canlandırıp ülkede olumlu bir atmosferi oluşturmalıyız. Buna tüm toplum kesimlerinin ihtiyacı var" şeklinde konuştu.

TÜRKİYE KÖTÜ YÖNDE AYRIŞIYOR
Türkiye’nin içinde bulunduğu ortamın ekonomik görünüme de yansıdığını vurgulayan Cansen Başaran Symes, " Büyüme yavaşlarken yatırımlar azalıyor. Düşük büyüme 2008 krizi sonrası yalnızca Türkiye’de değil, küresel düzeyde bir problem haline gelmiş olabilir ancak tüm dünyanın deflasyonla mücadele ettiği bir ortamda Türkiye düşük büyümeye ve yatırımlardaki düşüşe ek olarak bir de yüksek enflasyonla mücadele ediyor. Uluslar arası karşılaştırmalarda da benzer ülkelerden kötü yönde ayrışıyor. Enflasyon hedeflemesi rejiminin uygulamaya başlandığı 2006 yılından itibaren baktığımızda iki istisna yıl dışında -bunlar da küresel kriz yıllarına denk geliyor- gerçekleşen enflasyonun hedefin sürekli üzerinde gerçekleştiğini görüyoruz. Demek ki burada bir sorun var. Sorun belirlenen hedeflerde mi yoksa bu hedeflere ulaşmaya yönelik uygulanan politikalarda mı? Bu tartışmayı, gerçekten somut bir noktaya vardırmalıyız" diye konuştu.

YÜKSEK ENFLASYON UYARISI
Manşet enflasyonun hedeflenmesi ve dinamiklerinin anlaşılmasının gerektiğini belirten Cansen Başaran Symes "Sürekli olarak hedeften şaşan enflasyon, ileriye dönük beklentilerde bir dizi bozulmalara yol açmış durumda. Enflasyon üzerinde belirsizlik, yüksek enflasyon dönemlerinde olduğu gibi geriye bakarak fiyatlama yapma alışkanlığına dönülmesi riskini beraberinde getiriyor. Ücret ve fiyatların geçmiş enflasyona bakarak belirlenmeye başlaması, enflasyona atalet kazandırarak yüksek seviyelerde kalıcı olmasına yol açabilir. Geçmişteki örnekler hala hafızalarımızda, bu da bizi oldukça tedirgin ediyor" dedi.

Haberin Devamı

TÜSİAD AÇIKLAMASI İDEOLOJİK
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ise konu, a haber yayınında kendisine yöneltilen "TÜSİAD Başkanı’nın konuşmasında enflasyona değindi. Ne dersiniz?" şeklindeki soruyu "Bu görüşe katılmamız mümkün değil. Bu sayın başkana, bir kaç konuyu hatırlatmada fayda olduğunu düşünüyorum. Bir, Türkiye'de bu enflasyonun bu seviyede bulunmasını oluşturan üç tane temel sebep var. Bunlardan bir tanesi gıda fiyatlarındaki artış... Türkiye hem donu yaşadı hem de şiddetli bir kuraklık yaşadı. Türkiye gibi ülkelerde bunun enflasyona etki etmemesi mümkün değil. Bunu bozulan tablo diye sunmak ne kadar hakka adalete uygundur bunu seyircilerin vicdanına bırakıyorum. Enflasyondaki yükselişin nedeni dövizdeki artıştır. Bu Türkiye'nin iç dengelerinden kaynaklanmıyor ki. Şimdi son bir yılı söylüyorum. Euro'nun dolar karşısındaki kaybı yüzde 27. Dolar, Euro'yu değer kaybettiren de Türkiye mi? Biz miyiz? insafla bağdaşacak şey değil bunlar.

Haberin Devamı

Şu anda bir bakın Libya. Suriye, Lübnan, Mısır, Irak en önemli ihracat pazarımız. İran'a uygulanan ambargo. Gürcistan'la diğer Gürcistan'daki iç gelişmeler. Azerbaycan Ermenistan arasındaki gerilim. Rusya, Rusya-Ukrayna ilişkileri..." şeklinde yanıtladı. Işık açıklamasının devamında "Ben bu açıklamayı ideoloji gözlüğüyle yapılmış bir açıklama olarak görüyorum. Türkiye'nin etrafında her şey yıkılırken, Türkiye bu kadar sağlam duruyorken TÜSİAD'ın bunu takdir etmesi gerekir. Etrafınızda yangın varsa sizin evinize duman gelmemesi mümkün mü? Etrafınızda bir kargaşa yaşanırken Türkiye'nin de her şeyin mükemmel olacağını beklemek ne kadar insafla izah edilebilir? Burada biz ekonomimizin 2023 hedeflerini yakalayabilmemiz için yapmamız gereken çalışmaları yaptık. 25 paketi başbakanımız açıkladı. Biz dersimize çalışıyoruz" dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!