Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE, önceki gün ülke çapında yaşanan elektrik kesintileriyle sarsıldı. 8 saati aşan elektrik kesintisi neredeyse tüm Türkiye’de hayatı felç etti. Büyük bir de ekonomik fatura çıkardı. Hayatı felç eden elektrik kesintisi kadar, gün boyunca sorunun kaynağının bulunamaması ve benzer bir olayın bir daha yaşanmayacağına dair güvence verilmemesi de kaygı uyandırdı. Herhangi bir nedenden dolayı Türkiye’nin elektrik sisteminin tamamının domino etkisiyle devre dışı kalması, stratejik açıdan da zafiyet olarak yorumlandı. Türkiye, bir daha benzer bir tabloyla karşılaşmamak için nasıl bir yol izlemeli?
AKSİYON PLANI YOK
Konunun uzmanları, enerji üretimi ve iletimiyle alakalı sorunların yanısıra, kriz önlem ve kontrol mekanizmalarının da güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Ernst & Young Operasyonel Teknolojiler Merkezi Türkiye Lideri Anıl Savaş Kılıç, Avrupa Birliği’nde kritik altyapı tanımlanması yapıldığını ve buna yönelik direktifler çıkarıldığını, Türkiye’de kritik enerji altyapılarına yönelik henüz net bir aksiyon planı olmadığını kaydediyor. Kritik altyapı güvenliğine ilişkin Enerji Bakanlığı bünyesinde bir birim oluşturulması gerektiğini dile getiren Kılıç, “Bir siber saldırı oldu demiyorum. Fakat bir siber saldırı olduğunda olacaklar tam da budur” yorumunu yapıyor.
31 Mart, Türkiye için tam anlamıyla “karanlık” bir gün olarak tarihe geçti. Sabah 10 sularında elektrik sistemi çöktü, çok sayıda kentte elektrik kesintisi yaşandı. Berkin Elvan davasına bakan Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın odasında rehin alınmasının elektrik kesintileri ile aynı güne denk gelmesi ise akıllara “bir bağlantı mı var?” sorusunu getirdi. Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın yaptığı açıklamada üzerinde durduğu olasılıklardan biri de siber saldırı oldu. Siber saldırılar, özellikle son yıllarda milyonları karanlığa gömen senaryoların üretildiği bir tehdit olarak algılanıyor ve enerji güvenliği de başlı başına dünyanın en önemli gündem maddelerinden biri haline geliyor. Anıl Savaş Kılıç, özellikle Türkiye Elektrik İletim AŞ’ye (TEİAŞ) yapılabilecek bir siber saldırının, elektrik kesintisinin olası sebepleri arasında sayılmasının mantıklı olduğunu savunarak, “Avrupa Birliği’nin kritik altyapıların korunmasına yönelik programı, kritik altyapıların tanımlanması ve bunların güvenliğini sağlamak için planlar yapılmasını öngörüyor. Enerji Bakanlığı’nın oluşturacağı birim, bir makro plan çerçevesinde kritik enerji altyapı unsurlarını nasıl koruyacağını tanımlamalı ve gerekli önlemleri almalı” diyor.
SİBER olsa bu kadar olur
Anıl Savaş Kılıç, elektrik kesintilerine yönelik “Siber saldırı olduğunda olacaklar tam da budur” yorumunu yaparak, şöyle devam ediyor: “Şebekelerde scada sistemleri var, uç birimleri uzaktan takip etmeye ve kontrol etmeye yarıyor. Genelde enerji şirketlerinin uzaktan müdahale birimleri güvenlik sebebiyle kullanıma açık değil. Enerji şirketleri de şimdilik ‘Santralimizi uzaktan açıp kapayalım’ gibi seçenekleri kullanmıyorlar. Uzaktan takip verilerine yönelik bir saldırı olursa, mesela masa başından her şeyin doğru gittiğini sanırsınız ama aslında bir patlama olmuştur. Dağıtım şirketleri sürekli şebeke yenilemeleri yapıyorlar. Akıllı şebeke için çalışmalar devam ediyor. Akıllı şebeke geldiği zaman sorunlar belki azalacak ama sistem siber saldırıya çok daha açık olacak. Dünya çapında her yıl kritik altyapılara yapılan saldırıların miktarı çok artmaya başladı. Eğer ileride bir saldırı olursa, tam da dünkü (önceki gün) olaylar olacak.
Bunu için yol haritasını ortaya koymamız gerekiyor.”
Şu adımlar atılmalı
Ulusal kritik altyapı (enerji altyapısı) güvenliği planları geliştirilmeli
Plan kapsamında özel sektör ve kamu tarafındaki rol ve sorumluluklar belirlenmeli
Kritik enerji altyapısı güvenlik seviyesi değerlendirilmeli
Enerji firmalarının kritik altyapı olarak belirlenen altyapıları için yapması gereken güvenlik çalışmaları kanun/mevzuatla belirlenmeli
AFAD: Öncelik verilecek
BAŞBAKANLIK Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD), 2014 Eylül ayında yayınladığı “Kritik Altyapıların Korunması Yol Haritası Belgesi”ne de işaret eden Kılıç, bu belgenin ardından Enerji Bakanlığı’nın da detaylı bir aksiyon planı açıklaması gerektiğini vurguluyor. AFAD Belgesi’nde “Türkiye gibi jeostratejik önemi olan bir ülkenin kritik altyapılarından birinin işlevsiz kalması halinde sadece ülke içerisinde değil, Türkiye’ye bağımlı ülkelerde de kaosa neden olabilecek durumlar meydana gelebilir” denilerek, enerji, ulaştırma, su ve haberleşme gibi kritik altyapıların güçlendirilmesine öncelik verileceği vurgulanıyor.