Güncelleme Tarihi:
Dünyada yaşanan ekonomik krizin yansımaları Türkiye’yi de vuruyor. Bu dönemi en iyi tanımlayan kelime “belirsizlik.” Büyüme oranları gerileyen, yatırım iştahı azalan Türkiye, dünya piyasalarının cazip ülkelerinden biri olma özelliğini de yitirme tehlikesinde. Türkiye’ye ister fon olsun, ister doğrudan yabancı yatırımcıların gelişi azalıyor. Bunun üstüne bir de çıkanlar var. Türkiye’de uzun yıllar bankacılık yapan Citibank’ın zarara rağmen Türkiye’yi terketmesi bu gelişmelerden biri. Son günlerde tartışılan bir başka banka daha var, 86 ülkede 325 bin çalışanı olan HSBC. Dünyanın en büyük bankalarından biri olan HSBC, dünyada yeni yapılanma içinde olan bir banka. Yeni CEO Stuart Gulliver, kısa süre önce yaptığı açıklamada Türkiye’yi dört sorunlu ülke arasında saymış ve gerekirse çıkılabileceğini açıklamıştı. HSBC’nin Türkiye’de kalma koşulu 2014 yılında 40 milyon TL olan zararın kapatılarak karlı bir bilançoya geçmek.
5700 ÇALIŞANI VAR
HSBC 1991’de Midland Bank adıyla kurulduğu Türkiye’de 1999 yılında Demirbank’ı satın alarak Türkiye’nin en büyük bankalarından biri oldu. Bugün 298 şube ve 5700 çalışanla yine büyük bankalardan biri.
2014 sonlarında tüm hesaplarını gözden geçirerek yeni yapılanmasını tamamlayan HSBC, Türkiye’de ne durumda. Gitme kararı öne mi çekildi?
Bankanın Kurumsal ve Ticari Bankacılık Bölümü Genel Müdürü Virma Sökmenle bu gelişmeleri ve piyasayı konuştuk.
Sökmen, yıl sonunda Hürriyet gazetesinde de haber olarak duyurduğumuz hesap temizliğinin uluslararası sadeleşme kararının bir parçası olduğunu söylüyor. Temizliğin kredi riski olan değil küçük bakiyesi ve hareketsiz hesapları olan müşteriler için yapıldığını söylüyor. Kapatılan hesapların sayısı 45 bin. Bu hesapların 30 bininin hiç hareketsiz, 15-20 binin de çok küçük hesaplar olduğunu belirten Sökmen, bundan sonra büyüme stratejisinin odaklanılan müşteri ile gerçekleşeceğini anlatıyor.
BÜYÜME HEDEFİ YÜZDE 20
Sökmen, “Kurumsal ve ticaride bu sene yüzde 20 büyüme planlıyoruz. Şirketler bizim anlattığımızı istiyorlar. Ürün odaklıdan ilişki odaklıya geçtik. Türkiye’de şirketlerin 10-12 gibi çok sayıda banka ile çalışıyor. Avrupa’da ise herkesin bir iki ana bankası olur. Bu şirketleri teminat gibi konularda zorluyor” diyor.
Banka 2015 yıl sonuna kadar bireyselde de Advance müşteri sayısında da yüzde 36’lık bir büyüme hedefi belirlemiş. Advance bankada en az 500 TL’si olan müşteriler için planlanmış. 2 ay içinde 45 bin yeni müşteri kazanımıyla toplam 355 bin Advance müşterisi olmuş. Kurumsalda 4 bin, ticaride de 30 bin müşteri var.
HSBC’nin Türkiye’de kalma koşulu olan büyüme ve karlılık bu yıl gerçekleşir mi? Sorusuna ise Sökmen, yeni politikaları ile bunu başaracaklarını anlatıyor. Üç ayda kullandırılan kredi miktarının 1.5 milyar TL olduğunu da ekliyor.
Sökmen’in anlattığına göre kurumsal alanda odaklanılan alan ihracat. Tekstilde katma değer üreten şirketler, metal ve demir sanayii gözde sektörler. İnşaat ve gayrimenkul ise çok farklı bir proje olmadıkça ilgilenilmeyecek sektörler.
HSBC’nin dünyada yayılmış bir banka olduğu için bilgi birikimi ve ilişkilerini Türkiye’deki müşterilerine sunduklarını dile getiren Sökmen, şunları söylüyor: “Global Connection toplantıları yapıyoruz, katılım çok fazla. Bu toplantılarla Alman, İtalyan makine üreticileri Türkiye’ye geldi. Biz burada makinacılara götürdük. İnanılmaz beğendiler. Türkiye’den sipariş verdiler.Bunun gibi çok ilişki kuruyoruz.”
FAİZ ORANLARI DÜŞMEZ
SÖKMEN, son günlerin bir başka tartışması faiz oranları konusunda ise şunları söylüyor: “Faizin düşebilmesi için bankalar marjlarını çok daralttı zaten. Bu banka karlarında da ortada. Bundan sonraki aşamada düşebilmesi bankaların kaynaklarının ucuzlaması lazım. Tasarrufun vadesi uzayacak. Koşullar uygun değil. Sektörün fonlamasının en önemli kısmı hala mevduat. Yurtdışı kaynaklarda devam ediyor ama kısa vadelerde uzun vadelerde maliyetler yüksek. Bankaların karj marjları yüzde 1 ve altında.” Göründüğü kadarıyla en fazla iki yıl için kaderi belirlenecek Türkiye operasyonu için HSBC’nin Türkiyeli yöneticileri durmaksızın müşteri ziyaretleri yapan Sökmen gibi yoğun çaba içinde.
40 milyon TL zarar çok sayılmaz. Belki global HSBC yönetimi kararından vazgeçer, ya da satış kararı alır da 5700 çalışan için zor günler başlamaz!
ŞİRKETİN DERDİ HEDGE
SÖKMEN ekonomideki belirsizlik ve yükselen kurlarla ortaya çıkan belirsizlik döneminde piyasadaki gelişmeleri ise “Kredi talebinde bir azalma yaşanıyor. Şirketlerden en fazla talep ise kredi tarzlarının değişmesi” diyerek şöyle anlatıyor:
* TL krediye talep var. Bu son iki yıldır devam eden bir trend. Kredilerin daha uzun vadeye yayılması için arayışlar var. Bu uzamayı görüyoruz da. Faiz oranlarında artış beklentisi var.
* İhracat pazarı Avrupa. Bu nedenle parite de önemli. Parite ihracatın aleyhine oldu. Hammadde dolarla alınıyor, ihracat Euro ile. İhracatçı müşteri dolar TL’den çok parite soruyor. Hedge ürünlerini konuşuyoruz.
* Bu ürüler eskiden lüks görünüyordu. Şimdi çok gelen var. Artık bu iş yapmanın gereksinimi. * Bugünlerde sıkça konuştuğumuz bir başka konu da risk de alacak sigortası konusu. Türkiye vadelerin çok uzun olduğu piyasa. Kredi vadeleri 90 gün, Satış vadeleri 180 gün. Bir de kur riski var. Şirketler zor durumlara düşüyor.