Güncelleme Tarihi:
Hamdi Ulukaya videoda "Herkesin bana katılmasını istiyorum.Nerede olursanız olun insanlar bizim yardımımızı bekliyor. Kalbimizi açıp uzun süredir zulüm gören bu insanlara ulaşalım. Harekete geçerek hayatları kurtarabiliriz" açıklamasını yaptı.
Yaklaşık 1.1 milyar dolarlık kişisel servetiyle ABD’nin önde gelen zengilerinden olan, Chobani yoğurtlarının sahibi Hamdi Ulukaya (42), Hürriyet’e, IŞİD kuşatması altındaki Suriye’nin Kürt bölgesi Kobani için 2 milyon dolarlık bir bağışta bulunduğunu açıklamıştı. Kendisi de bir Türkiye Kürdü olan Ulukaya, bu kişisel bağışı yaparken, başkalarını da Kobani’de yaşanan drama destek olmaya davet etti. Uluslararası koalisyon gücünü ise Kobani’de IŞİD’e karşı harekete geçmeye çağırdı.
E-POSTALARI BEKLİYORUZ
90’larda geldiği ABD’de 2007’de kurduğu Chobani markası sayesinde ülkenin en zenginlerinden biri haline gelen Erzincan doğumlu işadamı Ulukaya, Kobani’nin bir katliam riski yaşadığını belirtip, yaptığı bağışı nasıl dağıtacağı ile ilgili şunları söyledi: “Yardımı bölgede çalışan sivil toplum örgütlerine yapacağız. Henüz hangileri olduğu belli değil. Sahada kim aktifse onlarla konuşuyoruz. Ama onun dışında, oradaki sivil toplum örgütlerinin de relief@chobani.com adresinden bize e-posta yoluyla ulaşmalarını istiyoruz. Şu anda bir kriz var ve insanlar çok zor durumda. O yüzden bu sivil toplum örgütleri arasında kim acil yardım yapıyorsa, onlarla ilişkiye geçeceğiz. Ancak daha sonra bu fonun bir kısmı travma yaşayan kadın ve çocuklara psikolojik destek sağlanması, evlerinden olan insanların tekrar köylerine, kendi memleketlerine dönebilemeleri için kullanılacak.”
BİZ ANADOLU İNSANIYIZ
Verdiği e-posta adresine Ekim ayı boyunca gelecek tüm başvuruları değerlendireceklerini belirten Ulukaya, bağışı yaparken Kobani’deki duruma nasıl yaklaştığını ise şöyle tarif etti: “Bu kişisel bağışı yaparken, başkalarını da Kobani’de yaşanan drama destek olmaları için teşvik etmeyi umuyorum. Herkesin bu olaya insani bir gözle bakıp yardım etmesini istiyorum. Biz Anadolu insanıyız. Somali’ye, dünyanın diğer yerlerinde afet yaşayan yerlere nasıl yardım ediyorsak Kobani’ye de öyle yaklaşmalıyız. Türkmenler var, Yezidiler var, Kürtler var. Bütün etnik gruplar el bekliyor. Olayın politik yönü, kimin ne oyun oynadığı beni ilgilendirmiyor. Herkes perişan durumda. Buna kayıtsız kalmamız mümkün değil.”
ŞİMDİ YÜREĞİMİZİ AÇACAĞIZ
Ulukaya, işin politik yönüyle değil insani boyutuyla ilgilenirken, Türkiye’nin şimdiye dek Kobani’den kaçanlara kapılarını açmasını ise şöyle değerlendirdi: “Türkiye, başından beri oradaki insanlara hep kapılarını açtı. 200 bine yakın insan içeri girdi. Kapılarımızı açtık, şimdi yüreklerimizi açacağız. İnşallah bu küçük katkı bir şeye derman olur. Çünkü benim canım yanıyor, içim yanıyor. Devletler, politikacılar, onlar ne yapacaklarını düşünüyorlar ama birey olarak bu da benim üzerime düşen kısım. O yüzden işadamlarına, halka çağrıda bulunuyorum. Hep beraber bir araya gelip sesimizi çıkaralım ki, Kobani’deki insanlar yalnız olduklarını düşünmesinler.
KOALİSYON MÜDAHALE ETMELİ
Ulukaya, ABD’nin liderlik ettiği IŞİD’e karşı kurulan küresel koalisyona da bir mesaj vererek şöyle konuştu: “Şimdiye kadar Kobani’de yaşananlara müdahale edilmemesini de üzüntüyle karşılıyorum. Bütün dünya bunu sadece seyrediyor. Hayretler içindeyim. Neden bekleniyor, hareket yok, bunu anlamak mümkün değil. Koalisyon olarak harekete geçmeleri lazım. Ortadaki anlaşmazlık neyse çözülsün, insanları kurtamak için hemen harekete geçilsin. Artık açık, her şey görünüyor. Ya orada bir katliama seyirci kalacağız ve ömür boyu bunun vicdan azabını yaşayacağız ya da insanları kurtaracağız.”