Güncelleme Tarihi:
Çağlayan, ödemeler dengesi verilerini değerlendirdiği yazılı açıklamasında, mart ayında cari açığın 5,4 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirterek, geçen yıla göre yaklaşık 900 milyon dolarlık azalış olduğunu, ilk 3 aydaki cari açığın 2012'nin aynı döneminin altında olduğunu ifade etti.
İç piyasadaki canlanmaya bağlı olarak gelecek aylarda cari açıkta kısmi artışlar görüleceğinin altını çizen Çağlayan, "Bunu normal karşılamak gerekir. 2013'te açık 2012'nin bir miktar üzerinde olacak" ifadesini kullandı. Çağlayan, mart ayında doğrudan yabancı yatırım girişinin 597 milyon dolar olarak gerçekleştiğini, Türkiye'yi ziyaret eden turist sayısı ile turizm gelirlerinin çok iyi olduğunu kaydetti.
Mal ve özellikle hizmet ihracatının iyi gittiğini, cari açığın gerek aylık bazda, gerek ilk çeyrekte geçen yıla göre düştüğüne dikkati çeken Çağlayan, cari açıkta 60,7 milyar dolar olan yıl sonu OVP tahminin üzerine çıkılmayacağını bildirdi.
Hizmet ihracatının mart ayında 3 milyar doları, yılın ilk 3 ayında ise 8 milyar doları geçtiğini ifade eden Çağlayan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Geçen yılın ilk 3 ayına göre yüzde 25 artış var. Hizmet ihracatımızda ciddi bir ivmelenme var. İlk 3 aydaki performans, 2012'de 44 milyar dolar ile rekor kıran hizmet ihracatımızın bu yıl 48 milyar dolara ulaşabileceğini gösteriyor. 2013'ün ilk 3 ayında hem mal hem hizmet ihracatında başarılı performansımız devam ediyor. Bu performans hem cari açığımıza hem de büyümeye olumlu etki yapıyor. Orta ve uzun vadede cari açık sorununu çözeceğiz. Daha fazla üretimle daha fazla tasarrufla bunu çözeceğiz."
"PPK'dan bu hafta bir faiz indirimi daha bekliyorum"
İlk çeyrek sanayi üretim verilerinin zayıf geldiğini belirten Çağlayan, büyümede ilk çeyrek beklentilerinin altında kalacağını, buna karşılık reel kurun 120'nin üzerine çıktığını, bu nedenlerle PPK'dan bu hafta bir faiz indirimi daha beklediğinin altını çizdi. Uluslararası konjonktürün buna çok uygun gittiğini kaydeden Çağlayan, açıklamasında şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sadece geçtiğimiz günlerde Güney Kore, Avustralya ve Avrupa Merkez Bankaları faiz indirdi. Dış faizler bu kadar düşükken, ekonomimizi yeniden hızlandırmamız gerekiyor. Ardından bankalar da bu indirime ayak uydurmalı. İşletmelere maliyetlerini artıran ek faiz, komisyon getirerek üretim zorlaştırılırsa, yatırım ve üretimde artış görmemiz zorlaşır. Ekonomimizde üretim boyutunda KOBİ'lerimizin daha fazla pay alması, üretim kapasitemizin artmasını, istihdamdaki artışın hız kaybetmeden yükselmesini, genç ve dinamik bir toplum yapısıyla iç tüketimin ivmelenmesini destekler.
Bizim, 2023 hedeflerine ulaşmamız için daha fazla büyümeyi desteklememiz lazım. Türkiye bu yüksek büyüme hızlarına ulaşmayı başaracak alt yapıya, kapasiteye sahip. KOBİ'lerimizin ekonomimiz için çok önemli yapı taşları olduğunu biliyoruz, onların birer fidan olduğu bilinciyle büyümelerini destekleyici politikalara devam edeceğiz."