Bankacılar cezayı kabullenmiş
Güncelleme Tarihi:
Hülya GÜLER
Oluşturulma Tarihi: Şubat 26, 2013 00:00
Yüksek faiz, haksız komisyon, gereksiz ücret aldıkları için sık sık eleştirilen bankalar şimdi bir de aralarında anlaşmakla suçlanıyor.
Rekabet Kurumu’nun konuyla ilgili açtığı soruşturmada dün sıra sözlü savunmalardaydı. En ilginç savunma ise Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın’dan geldi:
“Borsada işlem gören şirketlerin piyasa değerinin üçte birinden fazlası bankalardır. Bankacılık sektörünün özel durumu ve hassas oluşu, sektörün nitelikleri ile istikrar kaygıları ihlal tespitinde veya yaptırım uygulamasında hafifletici unsur olarak dikkate alınmalıdır. Rekabet ihlalinde yaptırımlarda diğer sektörlere benzer bir tutum içinde olunmasının sadece bankalara değil ekonomiye vereceği olumsuzluklar çok dikkatle değerlendirilmelidir.”
Diğer banka müdürleri ve hukuçular da Rekabet Kurulu’ndan benzer talepte bulundu: “Ekonomide istikrar bozulur, ceza vermeyin. Verecekseniz de az verin.”
Sözlü savunmaların ardından görüldü ki, bankalar kesinlikle bu soruşturmadan ceza bekliyor. Savunmalarda ceza verilmemesinden çok verilebilecek en az cezanın alınması talepleri hemen dikkat çekiyor. Bu nedenle söz alan tüm konuşmacılarda söz birliği etmişçesine, “Stratejik sektör, istikrar, ülkeye maliyet olur” vurgusu öne çıktı.
Rekabet Kurulu’nun elinde genel müdürler dahil üst düzey yöneticilerin kendi aralarında yaptığı görüşmeler var. Bu görüşmeler soruşturmaya konu olan faktörler için en büyük delil olarak gösteriliyor. Bankacılar her ne kadar bu görüşmeleri sektör açısından “normal” olarak tanımlasa da Rekabet Kurulu’nun kendilerine ceza kesme konusunda kararlı olduğunu da söylüyor. Bankacılar cezaların toplamının 3.5 milyar liraya kadar çıkabileceğinin konuşulduğunu ancak çok daha az olması gerektiğini belirtiyor.
Türkiye’de 12 bankaya kesilecek cezalar bankalara ciddi maliyet getirmenin ötesinde önemli prestij kayıplarına da neden olacak. Konunun uluslararası borçlanmalarda bile sorun yaratacağını öne süren bankacılar halkın gözünde de “Aralarında anlaşıp bizi soymuşlar” konumuna düşmekten çekiniyor.
“Borsada işlem gören şirketlerin piyasa değerinin üçte birinden fazlası bankalardır. Bankacılık sektörünün özel durumu ve hassas oluşu, sektörün nitelikleri ile istikrar kaygıları ihlal tespitinde veya yaptırım uygulamasında hafifletici unsur olarak dikkate alınmalıdır. Rekabet ihlalinde yaptırımlarda diğer sektörlere benzer bir tutum içinde olunmasının sadece bankalara değil ekonomiye vereceği olumsuzluklar çok dikkatle değerlendirilmelidir.”
Diğer banka müdürleri ve hukuçular da Rekabet Kurulu’ndan benzer talepte bulundu: “Ekonomide istikrar bozulur, ceza vermeyin. Verecekseniz de az verin.”
Sözlü savunmaların ardından görüldü ki, bankalar kesinlikle bu soruşturmadan ceza bekliyor. Savunmalarda ceza verilmemesinden çok verilebilecek en az cezanın alınması talepleri hemen dikkat çekiyor. Bu nedenle söz alan tüm konuşmacılarda söz birliği etmişçesine, “Stratejik sektör, istikrar, ülkeye maliyet olur” vurgusu öne çıktı.
Rekabet Kurulu’nun elinde genel müdürler dahil üst düzey yöneticilerin kendi aralarında yaptığı görüşmeler var. Bu görüşmeler soruşturmaya konu olan faktörler için en büyük delil olarak gösteriliyor. Bankacılar her ne kadar bu görüşmeleri sektör açısından “normal” olarak tanımlasa da Rekabet Kurulu’nun kendilerine ceza kesme konusunda kararlı olduğunu da söylüyor. Bankacılar cezaların toplamının 3.5 milyar liraya kadar çıkabileceğinin konuşulduğunu ancak çok daha az olması gerektiğini belirtiyor.
Türkiye’de 12 bankaya kesilecek cezalar bankalara ciddi maliyet getirmenin ötesinde önemli prestij kayıplarına da neden olacak. Konunun uluslararası borçlanmalarda bile sorun yaratacağını öne süren bankacılar halkın gözünde de “Aralarında anlaşıp bizi soymuşlar” konumuna düşmekten çekiniyor.