Güncelleme Tarihi:
Adana sanayisi 2013’e nasıl bir giriş yaptı?
2012 verilerini elimize aldığımızda sadece elektrik tüketiminde yüzde 27 büyüme var. Yani 2008’deki dünyayı saran finansal krizden sonra Adana sanayisi ve Organize Sanayideki büyüme hızı son derece iyi bir şekilde yol almış. En son 2011’deki Sayın Başbakanımızın bir toplu açılışında 35 fabrika aynı anda açıldı.
Adana Organize Sanayi bölgesinde başarıyla yolunda devam eden hangi sektörler var desem, Tekstil diyebilir misiniz?
Evet… Adana Organize Sanayi olarak baktığımız zaman tekstilin %20 tek başına kapasitesi var, bu iyi bir oran. Son 2 yılda sadece bizim yüzde 100 emin olarak tespit ettiğimiz sadece tekstille alakalı makine yatırımı 300 milyon doların üzerinde makine tesisat yatırımı var. Yani tekstil bitmedi, öldü bitti diyenler de hangi rakamlarla konuşuyor bilmiyorum. Var sayımlara göre konuşma değil, istatistiklere göre, elektrik tüketimine göre verilere dayalı söylüyorum bunu.
Başarıyla ilerleyen başka hangi sektörler var?
Makine, Gıda, Plastik Ambalaj sektörü… Ve organize sanayi baktığınızda da tek bir meslekten etkilenip de zarar görecek bir yapımız yok. Her sektör var. Türkiye’nin en büyük kâğıt sanayicileri burada, nişasta üretimi var.
Türkiye’deki 268 Organize Sanayi bölgesi arasında ilk 10 arasında sanırım, doğru mu?
Evet…
Avantajlarını saymanızı istesem?
Havaalanına bir saat yakınlıkta, organize sanayimizin içerisinden geçen otobanımız var, içerisinden geçen demir yollarımız var indirme bindirme yapabiliyoruz, Serbest Bölgemize yakın, İskenderun, Yumurtalık buralara yakın.
2013 sizce nasıl geçecek?
Hem dünyadaki hem Türkiye’mizdeki görünen büyüme hızı, gelişme güzel devam edecek. 2013 de yatırıma başlayacak olan en büyük şirketlerden dünya devi olan Hindistanlı bir viskon elyaf yatırımı yapan bir şirkete bin 67 dönüm yer tahsis ettik, yeni genişleme alanımızda.
2009 yılında yaptığımız röportajda “yüzde 70 doluluk oranındayız ama hayalimiz yüzde 90” demiştiniz… O yıldan bu güne hayalinizin yüzde kaçı gerçekleşti diyeceğim ama tam da ulaşmış gibi?
Valla ulaştık! (Gülüyor) Aynen öyle yüzde 90’na ulaştık. Demek ki o zamanki tahminlerimiz ve yürüyen yol, gelişen yol ile doğru yoldayız. AOSB büyüklüğüne baktığımızda 2 yıl önce 3 bin 650 dönümlük ilave yer yaptık, 2 yılın sonunda 150 dönümlük yer ya kaldı ya kalmadı.
Adana ekonomisi 5 yıl içerisinde hangi noktaya gider?
Böyle gittiği takdirde, her hangi bir kaza olmadığı sürece bence çok iyi yerlere gelir.
Size göre var mı bir kriz durumu?
Hiç böyle bir şey hissetmiyoruz da, duymuyoruz da… Elektrik kullanım oranlarına, istihdama baktığımızda da böyle bir şey yok ortada.
Açıklanan teşvik paketinden memnun değildi Adanalılar… Sizin anlattıklarınıza bakınca memnun kalınmayan paket yatırımları çok da etkilememiş gibi…
Keşke istenilen yerde olsaydı ama olmadı ne yapalım, oturup dizimizi dövüp ağlayalım mı? AOSB’a baktığınız zaman orta ve üstü sanayicilerin olduğu bir yer. Bir bakıma stratejik yatırımların yer alabileceği, gelişebileceği bir sanayi olabilir ki biliyorsunuz stratejik yatırımlar da tüm teşviklerden faydalanabiliyor. Bizim Adanamızda normal klasik teşviklerden ziyade yine altını çiziyorum keşke teşvik olsaydı, oldu da biz mi yok dedik… Daha büyük yatırımlar, stratejik yatırımlar, yurtdışı yatırımları çektiği zaman ki çekiyor da çok daha iyi olacak her şey.
11 yılın sonunda Adana’nın artık bir Bakanı var… Mersin’i de eklersek bölge olarak 2 Bakan olması şans… Siz neler düşünüyorsunuz?
Şans tabii… Sayın Zafer Çağlayan Bakanımızı Ankara Sanayi Odası Başkanlığı’ndan itibaren tanırdım. Candan, yürekten sorunları bilen, istihdam nasıl arttırılır, para nasıl kazanılır, cari açık nedir, döviz nedir bunları çok iyi bilen yıllardır bu işlerle uğraşmış biri olması ve Mersin Milletvekili olması her gelmesinde bizim bölgemizi, sanayicilerimizi ziyaret etmesi hem bölge hem de ekonomi olarak çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Bunun yanında Sayın Ömer Çelik Bakanımızla da öncesinden tanışıklığımız ve yine kendisinin de çok sık ziyaretleri olmuştur. O da çok başarılı bir insandır.
AOSB olarak yüzde 90 doluluk oranı dediniz… Yüzde 100 olunca ne olacak? Nereye taşınacak?
Yeni yatırımcı geldiğinde yer yok diyemeyiz. 2 bin hektarlık genişleme yeri var. O yerlerimizin tamamen organize Sanayi Bölgesine birleştirmemiz lazım, onlarla alakalı çalışmalarımız var şimdi. Siz kesin sonra yine sorarsınız, yazın 5 yıl sonra bu 2000 hektarlık yeri de Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’ne eklemiş oluruz.
Şimdiden ondan da bir tahmin alayım!
Bu oranı şimdi veremem ama şu anda 25 yılda oluşan rakam 2000 hektar yani 20 milyon metre kare, ben tekrar 25 yılda oluşan 20 milyon metre karenin, tekrar 20 milyon metre kare daha katılmasını düşünüyorum. Biz sadece hayal olsun, laf olsun diye konuşmuyoruz.
Sanayici olup da buranın Yönetim Kurulu Başkanlığı yapmak… Hangi pencereden değerlendiriyorsunuz olayı?
Koltuğun karşı tarafına geçiyorum ve Abdioğulları’nın firma sahibi gibi düşünüyorum, “Ben bir sanayici olarak Organize Sanayisinden, yönetiminden gerek üst gerek alt yapı olarak ne gibi beklentilerim var? Paradan, zamandan tasarruf için, işimi geliştirmem için hangi hizmetlerin olması lazım?” diye düşünüyorum. Sonra dönüp ikinci şapkamı giyiyorum ve başkan olarak “Yap o zaman!” diyorum…
Neler yaptınız?
Sadece bir noter işlemi için 30 Km yol yapılıyordu, artık yapılmayacak sanayi içinde olacak… Şuanda noter atamasını bekliyoruz. Teknik Meslek Lisesi yapılıyor yeni öğretim yılında da açılacak. Amaç işsizliği önlemek, kalifiye eleman yetiştirmek… Organize sanayi içerisinde bir anket yaptık, hangi bölüme kaç kişi, ne ihtiyacı var diye. Bu doğrultuda ilerliyoruz.
Hayatınıza bakınca çok yoğun… 2 şapkam var diyorsunuz ama bence 3! Aile… Onlar hangi noktada?
Ben hep şunu söylerim; “Yetiştirdiğimiz insanlar çocuklarımız, çalıştırdığımız insanlar vatanına milletine ne faydası olmuş? Bunları gördükten sonra asıl bizim foyamız ortaya çıkacak derim.” 5 çocuğum var. Hepsi de şuanda okuyor… 20 yaşında evlenip erkenden çocuk yaparsanız çocuklarınız boy boy olur.
Sizin zaten çok çalışmanız lazım!
(Gülüyor) Yaaa dimi ben çalışmayayım da kim çalışsın! Sağolsun eşim çok destekçi, çocuklarımızla hep çok iyi ilgilenmiştir.
Bundan sonra Çukurova Üniversitesi ile ne gibi çalışmalarınız olacak?
Sayın Rektörümüz Mustafa Kibar ile de görüştük, mühendislik fakültesinde okuyan çocukların stajlarıyla alakalı programlar hazırlanıyor. Ara eleman dediğimiz gençlerin burada yetişmesini sağlayacağız. Eski Valimiz Sayın İlhan Atış önderliğinde burada Meslek Yüksek Okulu’nu kurmuştuk. Şimdi ben dahil o öğrencilerimize seminerler veriyoruz, bölüm birincilerine ödüller veriyoruz. Bu öğrenciler bizim Adanamızın, ülkemizin gençleri. Dezavantajları avantaja çevirmenin peşindeyiz biz. Sadece staj filan da değil, mezun olduktan sonra da onlara istihdam yaratmak… Ben şahsım adına 2 öğrenci aldım böyle kendi şirketime…
Sanayide makineleşmeye nasıl bakıyorsunuz?
10 kişinin yapacağı işi bir makine yapıyor. Bu tabii ki çok üzücü… Ama ne yazık ki kaçınılmaz…
Sanayici profillerinde ne gibi değişimler var… Sohbetimizde Avrupalı ve Türk Sanayici profillerini konuşmuştuk. 2009’dan bu yana gelinen nokta ne?
Hiçbir zaman içinde Avrupa sanayici gibi olamayız. Türk sanayici girişimcidir, aklı gözünde olan insandır, Allah büyüktür der ve işe girer… Ama son yıllarda artık fizibilite nedir, ne yapacağım, bu mallarla ihraç edebilir miyim gibi araştırmaları var…
Avrupa’daki imkanlar Türkiye’deki sanayicide olsa ne yapar, bir patlama olur sanırım?
Kesinlikle! O imkanlar burada olsun Türkiye harikalar yaratır, bakın sanayicilere hiçbir destek olmadan canı gönülden yatırım yapan insanlar. Bizler de zamanında öyle yaptık, evini, bağını hanımın altınını satıp da iş kuranlardanız.