Güncelleme Tarihi:
Balıkesir Damızlık Koyun-Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Bayram Atbakan, il genelinde koyun ve keçi olmak üzere 850 bine yakın küçükbaş hayvan bulunduğunu söyledi.
İlin küçükbaş hayvan yetiştiriciliği ve kırmızı et üretiminde ilk sıralarda geldiğini ifade eden Atbakan, bu yıl samanın kilosunun 60 kuruşun üzerine çıkması nedeniyle üreticilerin sıkıntılı olduğunu anlattı.
Saman ve yem fiyatlarındaki yükselişin özellikle bu yıl çobanları daha kıymetli hale getirdiğini dile getiren Atbakan, “Yem fiyatları artsa da birçok üretici samanla idare ediyordu. Zaman zaman kendi imkanlarıyla hayvanlarını otlatarak beslenme maliyetini düşürmeye çalışıyordu. Saman fiyatları yükselince üreticiler, işi bilen kalifiye çoban arayışına girdi” dedi.
Küçükbaş hayvanlar için “7 ay Allah'tan 5 ay ambardan yer” diye bir söylem olduğunu belirten Atbakan, “Yani hayvanlar 7 ay meradan, 5 ay hazır yem ve samanla beslenir. Saman ve yem fiyatları artınca, hava şartları imkan verdikçe hayvanlar meraya çıkarılmaya çalışılıyor” diye konuştu.
Atbakan, Marmara Bölgesi'nde sürü yöneticilerine (çoban), kalacak yer, yeme-içme ve giyeceğinin sunulduğunu, aylık ücretlerinin de bin 500 liraya ulaştığını belirterek, Doğu illerinde bazı yerlerde fiyatların 2 bin 500 liraya dayandığını söyledi. İşi bilen çoban bulmakta zorlandıklarını anlatan Atbakan, şöyle devam etti:
“Aylık ücreti bin 500 liraya çıksa da birçok üretici halen çoban bulabilmiş değil. Birlik olarak mayıs ayında 'sürü yöneticiliği' kursu açtık. Aslında biz çoban denmesine de sıcak bakmıyoruz. Sürü yöneticiliği denmeli. Çünkü bu iş kolay değil. Halk Eğitim Merkezi ile ortaklaşa açtığımız kursta 147 kişiye sertifika verdik. Bu kişilerin işleri hazırdı ve istihdam edildiler. Bunu yaygınlaştırmamız gerekiyor. Birçok işsizin işe, bizim de sürü yöneticilerine ihtiyacımız var. Ayda bin 500 liraya 100 hayvan bakacak.”
“Devletten sigorta desteği bekliyoruz”
Atbakan, bu dönemde birçok kişinin sosyal güvence talep ettiğini belirterek, “Biz üreticiler, devletten sigorta desteği bekliyoruz. Sigorta priminin yarısını biz, yarısını devlet karşılasın. Bu durumda, maliyetler düşecek, yetiştiricilik artacak, kırmızı et fiyatlarının aşırı yükselmesi duracaktır” dedi.
Sosyal güvence olması durumunda işsizlerin sektörde istihdam edilebileceğini vurgulayan Atbakan, şunları kaydetti:
“Sosyal güvence olmayınca bunu meslek olarak kabul etmiyorlar, kız bile vermiyorlar. Sürü yöneticileri, 7 ay içinde üreticiyi iflah da iflas da ettirir. Ağır gebelikte, geceleri nasıl güdülür bilmeli. Geceleri kaç kez su verileceğini öğrenmeli. Bunu bilmezsen, hayvanı susuz bırakırsan kuzu alamazsın, hepsi düşük yapar. Tornacı, elektrik ustası, marangoz neyse çobanlık da böyle meslek. Sopayı omzuna almakla olmuyor. Ne yazık ki, bu mesleği iyi bilen 50 yaşın altında kişi kalmadı. Gençlerimiz bu işe sıcak bakmıyorlar. Özellikle kışın çobanın mesaisi 6 saati geçmez. Sabah gelir yemler, biraz otlatır, gelir kapatır.”
Atbakan, işini iyi bilen, kalifiye çobanların daha yüksek ücretler alabildiğini dile getirerek, “Doğu illerinde aylık 2 bin 500 lira alanlar, bu işin ehilleri. Orada birkaç üreticinin toplu olarak 500 koyunluk sürülerine bakıyorlar. İşini bilene 500 küçükbaş hayvan bile az gelir” diye konuştu.