Güncelleme Tarihi:
Bugün başlayan ve Kimse Yok Mu stratejik ortaklığıyla Türkiye'de ilk kez düzenlenen Uluslararası Afet Yönetimi Fuarı'na katılan Doç. Dr. Kajitani Yoshio, fuardan önce açıklamalarda bulundu.
10-20 SANİYE ÖNCEDEN HABER VERİYOR
Japonya'nın yoğun olarak tren yolunun olduğu bir ülke olduğuna dikkat çeken Yoshio, "Japonya'da deprem erken uyarı sistemi olarak P Hakenchi Sistemi kullanılıyor. Bu sistem ve akıllı telefonlarda Deprem Erken Bildirim programları var. Bunlar sayesinde depremden önce trenler, büyük inşaatlar durduruluyor ve insanlara kaçma ya da güvenli bir yere saklanma şansı doğuyor. Ama bir depremin nerede ve ne zaman olacağını çok önceden bilmeye imkan yok" dedi.
Bu erken uyarı sistemlerinin depremden ne kadar önce haber verdiği konusunun depremin yerine göre değiştiğini anlatan Yoshio, "yakın bir yerdeki deprem daha kısa sürede uzaktaki depremlerde ise daha önceden haber verilebiliyor ama bu süre 10 ila 20 saniye arasında değişiyor" diye konuştu.
İKİ ÖNEMLİ DEPREM TEKNİĞİ
Yoshio, Türkiye ile Japonya arasındaki en önemli farkları ise şöyle anlattı:
"Japonya Türkiye’nin yaklaşık üçte biri kadar büyüklükte. Bu yüzden ülkenin her yerine demir yolu hattı ve otoyol yapılabilinmiş fakat Türkiye’nin büyüklüğü yüzünden doğal olarak ulaşım genelde karayolu ile yapılıyor. Japonya’daki yollar Türkiye’den daha dar, bu bakımdan şehir içindeki yangınlara müdahalede güvenli değil ama demir yolları açısından Japonya oldukça şanslı diye düşünüyorum. Japonya’da elektrik ve telefon telleri yer üstündeki direklerden geçiyor. Türkiye’de ise son zamanlarda yer altına alınmaya başlandı. Yer altı daha güvenli, depremde daha kolay tamir edilebilir ve daha güzel görüntülü. Japonya da yer altına almak istiyor ama bu işlem çok ciddi miktarda para ve yapım sürecinde ciddi iş aksamalarına sebep vereceğinden dolayı şu anlık zor. Fakat biz de Türkiye gibi bu değişimi yapmak istiyoruz."
Japonya'da depreme yönelik iki teknik kullanıldığını anlatan Yoshio, "birincisi, yapıların temellerine plastiğimsi bir madde koyuyoruz ve bu depremin sarsıntısını emiyor. Diğeri de binanın içinde kullandığımız amortisör benzeri yapılar. Bunlar da depremin sarsıntısını emerek binanın yıkılmasını engelliyor. Bu iki teknik şu anda kullanılan en önemli teknikler" dedi.
ESKİSİ GİBİ YAPILDIYSA YIKILMALARI KAÇINILMAZ
Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu ve 1999 yılındaki depremde bunun etkilerinin görüldüğünü kaydeden Yoshio, "şunu açık olarak söyleyebilirim ki 1999 depremindeki evlerin yapılış teknikleri ile şu anki evler yapılmışsa depremde yıkılmaları kaçınılmaz" uyarısında bulundu.
Yoshio, "Marmara Denizi'nde meydana gelmesi beklenen muhtemel bir deprem senaryonuz var mı?" sorusuna da şu yanıtı verdi:
"İstanbul deprem riski açısından dünyada birinci sırada ve bu deprem olduğu zaman etki alanı çok geniş olacak. Şu anda hepimiz çok endişeliyiz. Türkiye’de güçlü bir hükümet olması büyük bir avantaj bu yüzden deprem ile ilgili çalışmalar bir an önce büyük bir hızla başlatılmalı.
Hükümetin deprem için çok ciddi bütçeler ayırdığını duyuyoruz. Bu güzel bir olay ama bununla birlikte dünyada çeşitli fonlar ve bu konularda çalışma yapan araştırmacılar var. Hem bu fonları ülkeye çekip hem de bu araştırmacılar ile birlikte ortak bir çalışma yapılırsa daha etkili bir sonuç çıkacağını düşünüyorum. Aksi takdirde bu işi tek başına halletmeye kalkarsa sonuçlar istenilen seviyede olmayacaktır. Ben bu konuda Türkiye’ye gönüllü olarak yardım edecek birçok akademisyenin olduğunu biliyorum."