Güncelleme Tarihi:
Kutlu, “İstanbul Ulaşım Ana Planı (İUAP) verilerine göre, İstanbul'da yapılan yolculukların yarısı yaya olarak gerçekleşirken, bireysel araç ve taksi kullanımı yüzde 15, deniz, demir yolu dahil toplu taşıma kullanımı yüzde 35'i buluyor. Yine motorlu yolculukların yüzde 29'u otomobil ve taksilerle yapılırken, yüzde 63'ü personel servisi ve otobüslerle, yüzde 7'si raylı sistemler ve deniz yolu ile yapılan yolculuklar. Buna bağlı olarak da toplu taşıma kullanımı, diğer kentlerin aksine, yüzde 70 gibi önemli bir paya sahip. İstanbul, sanılanın aksine, toplu taşımayı kullanan bir kent” diye konuştu.
İstanbul'da trafik akarken bir yandan da çok büyük bir ekonominin döndüğünü ifade eden Kutlu, “Yapılan bir araştırmaya göre trafik sıkışıklığı nedeniyle trafikte harcanan zaman, iş gücündeki kayıplar ve fazla yakıt tüketimi göz önüne alındığında yıllık kayıp 5 milyar 40 milyon lirayı buluyor. Bu ise trafiğin İstanbul ekonomisi üzerindeki etkisinin büyüklüğünü ortaya koyuyor” tespitinde bulundu.
YILDA 5 DEPO BOŞA GİDİYOR |
İstanbul'da toplam yaklaşık 2.5 milyon adet araç bulunuyor. 50 litre yakıt hacmine sahip ortalama bir aracın deposu ise 225 liraya doluyor. 5 milyar liralık toplam kaybın yarısının gereksiz yakıt tüketiminden kaynaklandığı varsayılırsa, bir araç yıllık 5 depoya denk gelen sarfiyat gerçekleştiriyor. Bu da bütçeye ortalama 1.100 liradan fazla ek yük getiriyor. |
Toplu taşıma ile ilgili çalışmalarını devam ettiren İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB), İstanbul için yapılan 2023 yılı projeksiyonuna göre İstanbul'da kişi başı GSYİH'nin 20 bin doları geçeceğinin öngörüldüğünü söyleyen Kutlu, “Kişi başı araç sayısının halen gelişmiş ülke ortalamasının çok altında olması ve bu oranın sürekli olarak artacağı öngörüsüyle İBB, karayolu ulaşım ağını geliştirmek ve mevcut altyapıyı en iyi şekilde kullanabilmek için 2023 yılına kadar uzanacak şekilde detaylı ulaşım planlarını hazırlıyor” dedi.
EDS'ler 173 noktada çalışıyor
Bu hazırlıklar arasında İstanbulluları yakından ilgilendiren başlıklardan birisinin Akıllı Ulaşım Sistemleri ve Trafik Kontrolünün sağlanması olduğunun altını çizen Kutlu, bu konuda bugüne dek pek çok konuda sürücüleri ve yolcuları sürekli olarak bilgilendirmeyi ve dolayısıyla hareketliliği arttırmayı amaçlayan, yoğun günlerde 400 bin kişinin ziyaret ettiği Trafik Kontrol Merkezi (TKM) web sitesinin ve Elektronik Denetleme Sistemi'nin (EDS) önemli uygulamalar olduğunu anlattı.
İlk olarak İBB iştirak şirketi olan İSBAK tarafından İstanbul'da kurulumuna başlanan ve şimdilik 173 noktada başarılı şekilde çalışan EDS'nin, tüm Türkiye'ye yayılmaya hazırlandığını da söyleyen Kutlu, şöyle devam etti:
“Her yıl açıklanan üzücü istatistiklerle tekrar hatırladığımız trafik kazalarının azalması, can ve mal kaybının en düşük seviyelere çekilebilmesinde, elektronik denetleme sistemlerinin ağırlığı artacak gibi gözüküyor. Kentlerde ve büyükşehir sınırları içinde meydana gelen kaza sayısı kent dışına kıyasla 3 katından fazla. Bu nedenle İstanbul Büyükşehir Belediyesi kent içindeki kazaları azaltmak için hız, kırmızı ışık, emniyet şeridi ve yaya geçidi gibi çeşitli EDS çözümlerini yaygınlaştırmayı planlıyor.”
“7 yılda 19,2 milyar lira harcandı”
EDS ile tespit edilen ihlallere de değinen Kutlu, “Sadece bugüne dek tespit edilen ihlaller sonucunda 154 milyonu kırmızı ışıktan olmak üzere toplam 225 milyon liradan fazla ceza kesildi. Tabii cezanın yanında ödülden de bahsetmek gerekir ki, EDS sayesinde ihlallerde yüzde 80 ila 90 oranında azalma gerçekleşti. İşte bu düşüş aynı zamanda trafik bilincinin oluşmasında, can ve mal kaybının önlenmesi anlamına da geliyor. Son yönetmeliklerle belediyelerin kesilen cezalardan sağlayacağı gelir yüzde 30 oranına yükseltilmiş olsa da, İstanbul 2007 yılında ilk uygulamaları başlattığında hedeflediği şey tam da bu oranda ihlallerin azalması, hatta sıfıra inmesiydi. Şimdiyse ceza gelirinden aktarılacak payı İBB büyük ihtimalle yine ulaşıma, yine trafiğin kontrolüne ayıracaktır” diye konuştu.
Ulaşım Koordinasyon Müdürlüğü ile İSBAK'ın, 7 yılda 19,2 milyar lira harcanan ulaşımın parasal olarak ne derecede geri dönüş yaptığıyla ilgili olarak yaptığı değerlendirme çalışmasının kısmen de olsa fikir verici nitelikte olduğunu söyleyen Kutlu, şunları kaydetti:
“2004-2008 yılları arasında İBB tarafından yapılan ve hizmet vermeye başlayan 63 katlı kavşak ve karayolu yatırımının önce-sonra modellemesi yapıldığında yakıt tüketiminde yüzde 30, toplam gecikmede yüzde 73 iyileşme sağladığı ve yatırımların 5 yılda kendini amorti edebildiği görüldü. Yine İSBAK trafik mühendisleri tarafından yürütülen, aynı zamanda Boğaziçi Üniversitesi ve TÜBİTAK tarafından desteklenen bir proje de, sinyalize kavşaklarda yapılan optimizasyon ve yeniden süre hesaplama çalışmalarının, arter başına 1 ila 10 milyon dolar arasında değişen kazançlar sağlandığını, genel olarak yüzde 15 ila yüzde 30 oranında gecikmeleri azaltılabildiğini ortaya koydu.”