Güncelleme Tarihi:
EKONOMİ Bakanı Zafer Çağlayan, teşvik sistemi kapsamında 6. bölgede işletmenin yatırım miktarı ne olursa olsun 12 yıllık SSK işveren payının tamamını kamunun karşılayacağını söyledi. Çağlayan, Türkiye ekonomisini 300 beygir gücünde 300 kilometre hız yapacak otomobile benzeterek, “Ben bunun için gaza basalım diyorum” açıklamasını yaptı. Çağlayan, “Öyle dinamik hale geldik ki 3.2’lik büyümeyi bile yetersiz görüyoruz” dedi. Çağlayan, Hürriyet’in düzenlediği “Ankara’dan Türkiye Ekonomisine Bakış” toplantısında şu ekonomik mesajları verdi:
3.2 ile moral bozmayın
“Orta Vadeli Program çerçevesinde büyüme hedefinin revize edilmesinden dolayı üzgünsünüz görüyorum. Biz geçen sene yüzde 8.5’luk büyüme yakaladık. Çıtayı çok yükseğe çıkardığımız ortamda öngörülen 3.2 büyüme hedefinden morallerin bozulmaması gerekiyor. Ben isterdim ki Türkiye yüzde 5 büyüsün. Hedeflerimize ulaşmanın yolu bu büyümeden geçiyor. Uyusun da büyüsün dönemi bitmiştir. 2023 için büyüme performansını katlayarak devam ettirmeliyiz. Pozitif kısmından bakarsak öyle dinamik hale geldik ki 3.2’lik büyümeyi bile yetersiz görüyoruz. Türkiye’de ikinci çeyrekte 5.7’lik ihracatın büyümeye katkısı olmasaydı yüzde 2 küçülecektik. Uluslararası rekabet babayiğit ister. Avrupa’ya bakarak ekonomiyi belirlersek şaşı bakış olur.
Ayağı yere basın teşvik
En fazla ayağı yere basın teşvik sistemini hazırladık. Her güzelin bir kusuru olur. Teşvikte unutulmuş, atlanmış hususlar olabilir. 6. Bölgeye emek yoğun sektörler için verdiğimiz destek kapsamında yanınızda çalışan asgari ücretlinin bazı primlerini biz karşılıyoruz. Müjdeyi vereyim kararname Cumhurbaşkanımız tarafından imzalandı. Değişiklikle sosyal güvenlik işveren payını yatırım teşviği değil, normal teşvik olarak değerlendirdik. 6. Bölgede SSK işveren payı yatırım rakamına bakılmadan 10 yıl boyunca bakanlığımca karşılanacak. Yatırım OSB ve 6. bölgedeyse 12 yıl SSK işveren payı kamu tarafından karşılanacak.
Bu faiz engeller
Türkiye’de bankacılık maalesef davranışlarıyla sanayiciyi desteklemek yerine başka alanlara destek veriyor. Çok yüksek faizli kredi sistemleri var. Merkez Bankası faizi indirmelidir. Bu durum büyümeyi önlemez ama engeller. Daha Türkiye’nin kat edecek çok yolu var. Türkiye’nin ekseni, konumu değişti. Türkiye’nin ekseninin kaydığını söylediler. Türkiye eksenini kaydırmasa ne olurdu; bu ihracatı büyümeyi rüyamızda görürdük. Her türlü ikiyüzlülüğe, eleştiriye rağmen, Türkiye dünya eksenini kendi ekseninde kabul etti.
Onların mesajı önemli
Merkez Bankası ve bankaların politikalarının teşvik avantajlarına uygun olması lazım. Onların vereceği mesaj, sinyal önemlidir. Onların vereceği sinyale göre yatırım yapacaksınız. Türkiye 300 beygir gücünde 300 kilometre hız yapacak otomobildir. Buna göre gaz verelim. Yoksa polemik çıkarmak istemem. Bunu söylemezsem karnım ağrır. Bizim eksenimiz yükselen pazarlar.
Çek için risk merkezi
Çekte yanlış bir anlayış hakimdi. Çeki veren çeki ödemiyordu ve mağdurum diyordu. Mahkemelerin yüklü dosyalara bakması çok zordu. Sonra mahkemelerin yükünü görünce başka çözüm gerektiğini düşündük. Eksik nedir Merkez Bankası bünyesinde ‘çek risk merkezi’ kurulsun dedik. Ama henüz onu devreye sokamadık. Çek mi verecek, önce şifren kaç gireceksin bilgisayara tüm gizli değerleri göreceksin. Bakıp, kararını vereceksin. Ama bu sistemi MB, sadece bankalar arasında yapıyor. İnşallah yakında devreye girer, risk merkezinde görülecekleri göreceksiniz.
Şehirler rekabete
Çağlayan, Hollywood ve Bollywood tarzı yerli film stüdyosu için şehirleri rekabete çağırdı. Ankara’ya hedef koyuyorum. Film platosu kuracaksınız bunu Özel Ekonomik Bölge konseptinde değerlendirip çok büyük teşvikler alacaksınız. Amerika’nın Hollywood’u Hindistan’ın Bollywood’u varsa bizim niye olmasın? Ankara’ya yapalım. Eskişehirse Eskişehir, İstanbulsa İstanbul her neresiyse... Ben Ankara’nın yoğun bir çabayla bu işin öncüsü olacağını ifade ediyorum.”
İlk bilişim vadisini biz kuracağız
ANKARA Valisi Alaaddin Yüksel, marka gücünü arttırmak isteyen şehirlerin rekabet yarışının içinde olduğunu dile getiredi ve şöyle konuştu: “Akıllı şehirler rekabeti belirlemeye çalışıyor. Rekabet daha somut başlıklara oturuyor. EXPO’ları Ankara’da daha yüksek sesle konuşmalıyız. Bu şehirde olimpiyatlara evsahipliği yapacağız. Surada en son milli maç 20 yıl önce yapıldı. Türkiye’de ilk bilişim vadisini Ankara’da kuracağız.”
ASO: 2009’daki tedbirlere bugün de ihtiyaç var
ANKARA Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir büyüme rakamında yapılan 0.8’lik aşağı yönlü revizyonun frene gereğinden fazla basıldığını gösterdiğini söyledi. Özdebir, ekonomide çarkların dönmesi için iç piyasanın canlı tutulması gerektiğini vurguladı. Özdebir, şöyle konuştu:
“Finans kanalların açık kalmasını sağlamak için bankacılık yasasının gözden geçirilmesinde fayda görüyoruz. Karşılıksız çeklerin tahsilatını hızlandıracak düzenlemelerin yapılması şart. 2009 krizinde hükümet birçok tedbir alarak krizin etkilerini azaltmayı başarmıştı. Benzer tedbirlere bugün de ihtiyaç duyuluyor. Önümüzü görmemize yardımcı olmak için hazırlanan OVP, bu fonksiyonunu yerine getiremiyor daha çok temenni olarak kalıyor. Her yıl OVP’lere neler yapılacağı yazılır ama sonraki OVP’lerde nelerin yapılıp, nelerin yapılamadığı anlaşılamıyor.”
Pozitif ayrımcılık yapılsın
TÜRKİYE Genç İş Adamları Derneği (TÜGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yücelen ise ihracatçının sürekli artan maliyetlerle karşı karşıya olduğunu belirterek, “Türk ihracatçısının, üreticisinin finansmanını kesmek abes bir konudur, bu konuda ihracatçıya pozitif ayrımcılık yapılması gerekiyor” dedi. KOBİ’lerin bankaların kredilerini geri çağırma korkusuyla yaşamaya mecbur bırakıldığını ileri süren Yücelen, “Bireysel tüketici korunuyor ama KOBİ’ler her zaman ‘kredim ne zaman geri çağrılacak’ korkusuyla karşı karşıya kalıyor” diye konuştu.