Güncelleme Tarihi:
Tüm bunlardan en çok etkilenen kesimlerden biri de iş dünyası. Ancak işadamlarına bir müjde var bu konuda; AB’den işadamlarına vize kolaylığı kapıda…
TUSKON Başkanı Rızanur Meral’den geliyor “vize kolaylığı müjdesinin” işareti.
Meral, vize kolaylığı konusundaki açıklamanın Danimarka dönem başkanlığında yapılabileceğini de belirterek, AB’ye konuda bir uyarıda da bulunduklarını açıkladı:
“Böyle bir şeyi söyleyip hayata geçiremeyecekseniz hiç söylemeyin dedik. Arkasında duramadıkları söylemler Türkiye’deki Avrupa inancını sarsıyor. Dolayısıyla böyle bir şey yapacaksanız hemen yapın anonsunu dedik. Süreçle ilgili takvimlerinin olup olmadığını bilmiyoruz. Ama Danimarka dönem başkanlığı içerisinde bekliyoruz”.
“ÜYELİK TARİHİ NETLEŞİRSE, İLİŞKİLER GELİŞİR”
TUSKON’un Brüksel’deki mesajları da oldukça net...
Vize muafiyeti dışında TUSKON’un gündeminde bir de “üyelik tarihinin netleştirilmesi” var.
Meral’in bu konudaki mesajı şöyle:
“Üyelik tarihi netleşirse Türkiye’nin üyeliğe olan iştahı artacaktır. Bu konudaki yaklaşımlar, çok sıcak ve canlı olacaktır. İş dünyası ve kamuoyu desteği de artacaktır. Bir tarih olmaması işlerin biraz aksamasına neden oluyor.”
“TÜRKİYE 20 YIL ÖNCEKİ TÜRKİYE DEĞİL”
Türkiye’nin son dönemde çok değiştiğine de dikkat çeken Meral, temaslarda bu unsuru vurguladıkları mesajını da veriyor:
“Türkiye 20 yıl önceki Türkiye değil. Şu anda Avrupa’dan Türkiye’ye geri göç başladı. 1 milyon yabancı çalışıyor Türkiye’de. Artık göç veren değil, göz alan bir ülkeyiz. Uçakların sayısı, turistler arttı. Pek çok ülke Türkiye ile vizeyi kaldırdı, “Kaldırdık ama hata yaptık” diyen de olmadı.”
“KIBRIS NEDENİYLE İLİŞKİLER DONMAMALI”
Rızanur Meral’in bir başka önemli mesajı ise Kıbrıs konusunda:
“Kıbrıs konusu birçok konuyu kilitledi. Bu konunun, Türkiye ile AB ilişkilerini askıya alacak kadar önemli olmadığını düşünüyoruz. Kıbrıs Türkiye için önemli ama AB ile ilişkileri askıya alacak kadar önemli değil. Türkiye’nin AB’ye katkıları daha fazla görülürse sanırım AB’nin Kıbrıs konusundaki baskıları artacaktır. Kıbrıs’ta ilerleme olmuyor diye bütün ilişkileri dondurmayı doğru bulmuyoruz.”
“AVRUPA’NIN TÜRK DİNAMİK İŞGÜCÜNE İHTİYACI VAR”
Avrupa’da yaşlanan nüfus nedeniyle rekabet gücünün kaybolduğuna da dikkat çeken Meral, “Rekabet gücünün olması için üretecek insanı olmalı. Genç, dinamik, yetişmiş insan olmalı. Türiye’nin böyle bir imkanı var. Bu Avrupa’ya yük değil, ekonomisine katkı olacaktır. Yaşlı insanlara bakacak kazancı üretecek insanlar olacaktır Türkler.”
“İKİNCİ EL MAKİNE PAZARLAMAK, ET-SÜT SATMAK İSTİYORLAR”
AB, her ne kadar vize kolaylığı, üyelik tarihi vermek gibi konularda ayak sürüse de ticaret konusunda Türkiye’ye bastırıyor. Elindeki stok fazlası malların da Türkiye ile Gümrük Birliği kapsamına girmesini, Türk pazarında serbestçe satılmasını sürekli gündemde tutuyor AB yetkililer. TUSKON Başkanı ise bu durumu, “AB,İkinci el iş makinası ve otomobil, tarımsal ürünlerin ithalatı gibi konularda çok bastırıyor. Et ve süt konusunda AB’de stok fazlası var. Türkiye’ye pazarlanmasını istiyorlar. Kotaların inmesini istiyorlar. Bunlar, Türkiye’nin pek de sıcak bakmadığı, adım atmadığı konuların başında geliyor.”
TUSKON’un AB ofisinin 5. yıldönümü nedeniyle verilen akşam yemeğine Türkiye’den Başbakan Yardımcısı Ali Babacan katıldı. Ancak AB tarafından katılım üst düzeydeydi. AB Komisyon Başkan Yardımcısı Olli Rehn, Genişlemeden Sorumlu Komiser Stephan Füle, Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye raportörü, pek çok parlamenter yer aldı yemekte. Rızanur Meral, bu yüksek katılımı “Bunlar TUSKON’un5 yıllık yoğun çabaları sonucu oluşan ilişkilerin yansımaları. Türkiye’nin AB nezdindeki önemi ve ehemmineyetini de göz ardı edemeyiz. AB’de her gün onlarca toplantı, etkinlik oluyor.
Dolayısıyla AB’nin, Avrupa Parlamentosu’nun ilgisini çekmek çok zor. İlgiyi çekmek için çok özel ilişkiler olması gerekiyor. TUSKON’un Brüksel bürosu bunu çok ciddi çalışarak sağladı. Eğer bu özel ilişkileri kurmasaydık, sadece davetiye göndererek, bu katılımın ancak 5’te birini elde edebilirdik”
“AVRUPA’YI HAKİR GÖRMEMEK LAZIM”
TUSKON Başkanı’nın bir başka mesajı da ekonomik krizle mücadele eden Avrupa’ya bakış konusunda:
“Avrupa’yı çok hakir görmemek lazım. Yüksek teknolojiye sahip bir bölgedir. Dünyada iki ülke uçak yapıyor. Sağlık ekipmanları ABD ve Avrupa’da yapılıyor. Mikroçipten ilaç sanayine kadar, ABD ve Avrupa var önde olan bölgeler arasında. Avrupa’yı öldü bitti şeklinde alaya almamak durumundayız. Gelişmiş ülkelerinin kişi başına milli geliri bizim iki katımızdır. Yarısını kaybetseler bile bizim kişi başına gelirimizden yine bir kat fazladır.”