Güncelleme Tarihi:
Ali Kibar: Yapanlar nasıl yaptı
Mustafa Koç: Teknolojik olarak imkan dışı
20 Ocak 2011. Bu kez Başbakan Erdoğan TÜSİAD toplantısında, Türkiye’nin artık yerli otomobilini üretmesi gerektiğini ifade ederek, bunun Türkiye ve Türk’e yakışacağını söyledi. Erdoğan şöyle devam etti: "Geçen akşam Sayın Koç’a dedim, ‘Artık soyadınız gibi bir marka ile şurada biz yerli otomobilimizi üretelim ve dünyaya diyelim ki, bak bu da artık bizim otomobilimiz.Bunu sunalım, başaralım. Hepsi burada montajı yapılan otomobiller olmasın. Şu anda otomotiv sektörü içinde olan babalar burada... Bu işi halledin. Bir araya gelerek mi yaparsınız, yok ben bunu kendim de yaparım mı dersiniz. Nasıl arzu ederseniz. Artık yapalım. Türkiye’ye ve Türk’e bu yakışır. Bunu yapmamız lazım."
Koç aynı fikirde değil
Yaklaşık bir ay arayla devletin en üst kademesindeki iki kişi ağız birliği yapmışcasına aynı şeyi söyledi; "Otoda Türk markası yaratalım." Peki böyle bir şeye Türkiye'nin ihtiyacı var mı? Tüm dünyada uluslararası markalarda konsolidasyonlar yaşanırken, Volvo, Saab gibi markalar satılıp, Oldsmobile, Mercury gibi bir çok marka piyasadan silinirken, bir Türk markası dünyada ne yapabilir. Başbakan, marka yaratmayı özellikle Koç'tan istiyor ama Koç'un otomotiv yöneticileri aynı fikirde değil. Genelde tüm otomotiv sektörü, bir Türk markasının gerekli olmadığını, onun yerine yatırım teşviklerinin artırılıp daha fazla projeyi Türkiye'ye çekilmesi gerektiğini düşünüyor.
En az 100 bin adet üretilmeli
Sebebi açık; Türk markası yaratmak için iç pazarda en az 100 binin üstünde üretilmesi gerekiyor. Aksi takdirde fizibıl değil. Eğer bu markanın uluslararası olmasını istiyorsanız ki Başbakan'ın açıklamalarından onu anlıyoruz, en az 7-8 ülkede satmanız şart. Bunun için de sadece reklam ve tanıtıma en az 1 milyar dolar harcamanız gerekir. Bu rakamı ben değil Tofaş CEO'su Ali Pandır veriyor. Devletin tanıtım bütçesinden bu para verilebilecek mi? Sanmıyorum.
Sonuçta zaten bir marka yaratmak fizibıl olsaydı bugüne kadar çoktan yaratılırdı. Anladığım kadarıyla Başbakan Erdoğan, dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in başaramadığı Türk malı otomobil hayalini gerçekleştirmek istiyor ama açıkçası bu kapalı ekonominin hakim olduğu 1960'lı yıllarda daha kolaydı. Düşünün 1960'lı yılların başında daha ortada Koreli, Hintli, Çinli ve hatta Japon markalar bile yoktu.
Çin bile başaramadı
1.3 milyar nüfuslu Çin bile 20 milyonluk bir iç pazara sahip olmasına rağmen marka yaratmakta büyük zorluklar çekiyor. Bu markaların Türkiye'deki durumu da ortada. Biz de marka yaratacağız dersek benzer sorunları yaşarız. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu'nun sektörün dışında olmasına rağmen söylediği "Otoda bir Türk markası yaratmak elzem değil" yorumuna katılıyorum. Berberoğlu bu konuda şu çarpıcı örnekle aslınad durumu özetliyor; "Bu 'Türkiye'nin niye uçak gemisi yok?' sorusuna benziyor. Yok çünkü Türkiye'nin düşmanları uçak gemisiyle gidip vurulacak mesafede değil. O kadar basit. "
GM, Ford yaşatamadı
Evet, Türkiye markalar yaratmalı ama bir çok üst düzey yönetici gibi benim de fikrim bu otomobilde olmamalı. Çünkü ihtiyaç yok. Türkiye, geç olsa da bazı sektörlerde markalar yaratmaya başladı. Ama otomotivde hem marka kolay iş değil hem de gerekli değil. Bugün Volvo, Saab yaşayamadı. Hem de bu markaları GM, Ford gibi devler yaşatamadı. Çinliler gitti aldı. Yine tekrarlıyorum marka yaratmak için verilen çabadansa hükümetin yatırım teşviği vermesi gerektiğine inanıyorum. Yatırımcıların önü açılmalı.