Güncelleme Tarihi:
hurriyet.com.tr'ye konuşan Tarakçıoğlu, istifa sürecini şöyle anlattı:
"Aslında bir süredir Hyundai Başkanı Kwang Heum Um ile aramızda ciddi görüş ayrılıkları vardı. Özellikle markanın yönetimi ve genel yönetim ilkeleri konusunda anlaşamıyorduk. Yine bu anlaşmazlıklarla ilgili olarak şirketin üst katında bulunan toplantı odasına kendisi ve diğer Koreli yöneticilerle görüşmek üzere gittim. Ancak orada fikir ayrılıkları üzerine tartışmayı beklerken, hiç bir fikrimi dinlemek istemeyerek bir anda benden şirketten ayrılmamı istedi. Dolayısıyla ortada kendi isteğimle istifa etmem gibi bir durum yok."
ÇIKARILIŞ BİÇİMİ ÇOK YAKIŞIKSIZ
Hyundai'den istifa açıklaması
Tarakçıoğlu, Koreli yöneticilerle uzun süredir fikir ayrılıkları yaşadıklarını ve sıkıntılı olduğunu belirterek, "Zaten onlar işten çıkarmasaydı belki de bir süre sonra muhtemelen ben istifa edecektim. Ama işten çıkarılış biçimi çok yakışıksız. Ben bu sisteme yıllardır katkı vermiş olan insiyatif sahibi bir yöneticiyim ve doğal olarak karşılıklı iki centilmen gibi oturarak bu sürecin bitirilmesini beklerdim. Ama hukuk mutlaka adalet dersini verecektir." dedi. "ODAMA GİREMEDEN BİLGİSAYARCILAR GİRDİ"
Tarakçıoğlu, ayrılık günü yaşananlar ilgili şöyle devam etti:
"Ben toplantı odasından ceketi alıp çıktım, odama indim. Sonra da bir taksi çağırıp gidecektim. Ama odama benden önce teknik ekip girmiş ve bilgisayarımın tüm bağlantılarını iptal edip bilgisayara el koydular. Bir saat sonra da şirketin verdiği telefonun hattı kesildi. Hata aynı anda şirketin güvenliğine de haber verip benim çıktıktan sonra tekrar içerimi girmem halinde engellenmemi istemişler."
Hyundai Assan'da 2003 yılında çalışmaya başladığını ve geriye dönüp baktığında markayı iyi bir yere getirdiklerini gördüğünü belirten Tarakçıoğlu, "Bu nedenle içim çok rahat. Ben Hyundai Assan'daki görevimden, bir anlamda misyonumu tamamlamış olarak ayrılmış oluyorum" dedi.
"YABANCILARDAN YORULDUM"
Bundan sonraki süreçte de sektörde çalışmaya devam edeceğini ancak kesin bir karar vermediğini söyleyen Tarakçıoğlu, artık Türk profesyonelleri markalarının taşeronu gibi gören uluslararası firmalarda değil de daha ufak ancak gelişmeye açık yerli bir firmada akıllı ve vizyoner bir yerli yatırımcı ile kardeşlik ve ortaklık esasıyla çalışmak istediğini söyledi.
Yabancılara yıllardır Türklerin de iyi iş yapabildiğini anlatmaya çalışmaktan, zaman ve efor kaybettiren iç süreçlerden ve bir çok yetenekli Türk yöneticisine taşeron gibi muamele edilmesinden bıktığını söyleyen Tarakçıoğlu, küresel işlerin ve uluslararası ilişkilerin içinde olmaya devam edeceğini ama yoluna muhtemelen yerli bir yatırımcı ile devam edeceğini belirtti.
MAZDA İLE İLGİLİ DEDİKODULAR DOĞRU DEĞİL
Tarakçıoğlu, Mazda'nın başına geçeceği ile ilgili dedikoduların ise doğru olmadığını, benzer yapıların bundan sonra ilgi alanında olmayacağını kaydetti.