Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL’un ikinci kez ev sahipliği yaptığı Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası Yıllık Toplantıları dün, Küresel Finansal İstikrar Raporu’nın (GFSR) açıklanmasıyla resmen başladı. Ekonomik krizin şu ana kadarki etkilerini ortaya çıkarması açısından tüm dünyada dört gözle beklenen rapora göre, tüm dünyada banka ve banka dışı finansal kurumların zararı 3.4 trilyon dolar oldu. Bu rakam, menkul kıymetler değerlerinin artmasıyla nisan ayında yapılan hesabın 600 milyar dolar altında kaldı.
Farklı noktaya gelindi
IMF Para ve Sermaye Piyasaları Departmanı Direktörü ve Finansal Danışmanı Jose Vinals, gelişmenin olumlu olduğunu belirterek, Lehman Brothers’ın iflasının üzerinden bir yıl geçtiğini ve şu anda alınan ekonomik tedbirler sayesinde çok farklı bir noktaya gelindiğini belirti. Vinal, şunları söyledi: “Ekonomik tedbirler ve piyasalara enjekte edilen likiditeler bankaların bilançolarının istikrarlı olmasını ve kredi piyasalarının da yeniden çalışır hale gelmesini sağladı. Aynı zamanda gelişmiş ekonomilerde sistemik risklerin de azalmasını sağladı. Gelişmiş pazarlardaki istikrar, IMF’nin sağladığı yeni şartlar ve kaynaklarla kırılgan ekonomilere sahip ülkelerin risklerinin de azaltılmasına yardımcı oldu.”
1.5 trilyon dolar daha
Vinals, “Toparlanma yolundayız fakat bu risklerin ortadan kalktığı anlamına gelmiyor” derken, şöyle konuştu: “Fakat yine de aşılması gereken çok önemli konular var. Bu raporu hazırlarken bankaların 2007-2010 zararlarını tahmin yöntemimizi geliştirdik. Bunun sonucu olarak 1.5 trilyon dolarlık daha zarar öngörüyoruz ki bunun 1.3 trilyon doları onaylanmış durumda.”
Kırılganlık devam edecek
Gelişmiş pazarlardaki toparlanmanın gelişen pazarlara da yansıdığını dile getiren Vinals, portfolio akışının genel olarak eskiye döndüğünü, iç kredi koşullarının genel olarak istikrara kavuştuğunu ve kamu ile özel sektör borçlarının yayılmasının daraldığını söyledi. Vinals, hâlâ bazı sıkıntılar olduğunu vurgulayarak, “Gelişen pazarlarda özel sektör döviz cinsinden borçlarının yeniden finansmanıyla önümüzdeki iki yılda karşı karşıya gelecek. İç ve dış dengesizlikleri olan ve sınır ötesi banka akışlarına fazlasıyla bağlı olan ülkelerin kırılganlığı devam edecek” dedi.
Derviş: Avrupa’nın ağırlığı azalacak, güç Asya’ya geçecek
BM Kalkınma Programı (UNDP) eski Başkanı ve eski Devlet Bakanı Kemal Derviş, ekonomik krizle birlikte tüm dünyanın gündemine oturan ‘güç kayması’ konusuna açıklık getirdi. CNN Türk’te Esra Tümen Dinçkök’le program yapmaya başlayan Kemal Derviş, G-8’lerin yerini artık G-20’nin aldığına dikkat çekerek, Avrupa ülkelerinin bu kapsamda fedakarlık yapması gerektiğini vurguladı. “Artık Avrupalılar IMF yönetiminde 8 direktörle temsil edilemez” diyen Derviş, şu değerlendirmeleri yaptı:
IMF’de Asya ülkelerinin oy hakkının artma sürecine girildiğine dikkat çeken Derviş, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bir yönetişim sorunu var. Biraz basite indirirsek bir Avrupa sorunu var yönetişimde. Çünkü Avrupa ülkeleri pay kaybetti dünya ekonomisinde. Bir şekilde Avrupa’nın kendini daha derli toplu biçimde temsil etmesi lazım. Belki 3 tane direktörle, hadi diyelim 5 tane. Ama 8 direktörle değil. Bu direktörler sayısının bir kısmını, gelişmekte olan ülkelere vermeyi kabul etmeleri lazım. Bu yönetişim reformunun zor bir tarafı. Bu zor bir iş ama onsuz da olmaz, dengeler kaydı. Bu teşkilatlar hakikaten dünya ekonomisinin. önemli işlevlerini üstleniyorsa, o zaman dünya ekonomisinin yeni gerçeklerini de yansıtması gerekiyor. İstanbul toplantılarında bu konu tartılacaktır.”
Bankalarda toparlanmayı destekleyecek para var mı
JOSE Vinals, “İyi haber bankaların sermaye pozisyonları ve gelirleri önceki GFSR raporuna kıyasla gelişti ve önemli ölçüde sermaye toplandı” derken, banka bilançolarının önemli ölçüde istikrar kazandığını söyledi.
Ancak burada asıl sorulması gereken sorunun “Bankalar toparlanmayı destekleyecek kadar sermaye ve yeterli kredi sağlayabilecekler mi” olduğunu dile getiren Vinals, bu soruya “Hayır” yanıtını verdi. Vinals şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu amaçlar için hâlâ güçlü bir sermaye ihtiyacı var. Aynı zamanda finansal sistemde gelecekte oluşabilecek şoklara kaşı önlemler de gerekli. Finansal düzenlemelerde çeşitli reformlar yapılarak gelecekte olabilecek krizlerin önüne geçmeliyiz. Bunun yanında bankalar kendi fon porföylerini geliştirme konusunda da önemli adımlar atmalı. Bankalar 2-3 yıl içerisinde 1.5 trilyon dolar civarında bir borcun olduğu olgunluk duvarıyla karşılaşacaklar. Bankalar fon portföylerini feliştirmek için şu anda lehlerine olan piyasa koşullarının sunduğu avantajları kullanmalı ve devlet destekli fonların muhtemel gereksinimini azaltmalı.”
IMF Başkanı 70 toplantıya katılacak
IMF-Dünya Bankası Yıllık Toplantıları süresince gerçekleştirilecek basın toplantısı, seminer ve panellerin yanı sıra çok sayıda özel ve ikili görüşmeler de olacak. 186 ülkenin maliye bakanı ve merkez bankası başkanının hazır bulunduğu toplantılar boyunca IMF Başkanı Strass Khan 70 özel görüşme, toplantı ve panele katılacak. Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick ise Türkiye’de çok sayıda sivil toplum kuruluşu lideriyle kahvaltıda bir araya gelecek. Zoellick, 25 maliye bakanı ile de ikili temaslarda bulunacak. 6-7 Ekim’de gerçekleşecek resmi toplantılarda 186 ülkenin temsilcisi tek tek söz alıp 2-3 dakika konuşacak. Zamanın yetmemesi durumunda katılımcının konuşması yazılı olarak alınıp kayda geçilecek.