Güncelleme Tarihi:
Doğan Yayın Holding'in, Kamuyu Aydınlatma Platformunda yayımlanan açıklamasında, Doğan TV Holding A.Ş, D Yapım Reklamcılık ve Dağıtım A.Ş, Doğan Prodüksiyon Hizmetleri A.Ş ile Alp Görsel İletişim Hizmetleri A.Ş'nin 2005, 2006 ve 2007 hesap dönemlerine ait 10 Ağustos 2009 ve 25 Ağustos 2009 tarihli 15 adet Vergi İnceleme Raporunun, Maliye Bakanlığı Gelirler Kontrolörleri tarafından adı geçen şirketlere tebliğinin dün akşam saat 18.00 itibariyle öğrenildiği belirtildi.
Açıklamada, “Söz konusu vergi inceleme raporları 1 milyar 877 milyon 454 bin 857 TL tutarında vergi aslı, 1 milyar 877 milyon 454 bin 85 TL tutarında vergi ziyaı cezası, 60 bin TL tutarında usulsüzlük cezası ve 282 bin 173 TL özel usulsüzlük cezası içermektedir” denildi.
"KİŞİSEL DEĞERLENDİRMELRE AĞIRLIK VERİLDİ"
Doğan Yayın Holding A.Ş, vergi cezasına ilişkin olarak, vergi inceleme raporlarında, “Kurumlar Vergisi Kanunu'nda yer almayan şartların öne sürüldüğü ve genel kabul görmüş yaklaşımların ötesine geçilerek kişisel değerlendirmelere ağırlık verildiğinin gözlemlendiğini” belirtti.
Doğan Yayın Holding'in, Koordinatör Murat Doğu ve Yönetim Kurulu Üyesi Soner Gedik imzalarıyla Kamuyu Aydınlatma Platformunda (KAP) yayımlanan açıklamasında, vergi inceleme raporlarındaki bilgilere özetle yer verildi.
Açıklamada, bağlı ortaklıklar arasındaki hisse değişim işlemlerinde yönetim kontrolünün değişmemiş olduğu gerekçe gösterilmek suretiyle hisse değişim işlemlerinin Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 19 ve 20. maddelerine uygun olmadığı, söz konusu işlemlerin sıradan hisse satış işlemi olduğu, bu çerçevede hisse devir işlemlerinin aktife kayıtlı değer yerine 'Vergi İnceleme Raporu' ile belirlenen 'emsal değer'den yapılması gerektiği iddia edildiğini belirtilerek, saptanan 'emsal bedelle' 'defter değeri' arasındaki fark üzerinden Kurumlar Vergisi matrah farkı hesaplanarak cezalı Kurumlar Vergisi ile sıradan hisse satışı olduğu iddia edilen söz konusu işlemlerle ilgili olarak ayrıca, 'Vergi İnceleme Raporu' ile belirlenen 'emsal değer' esas alınmak ve bu değer üzerinden hesaplanmak suretiyle cezalı Katma Değer Vergisi (KDV) talep edildiği ifade edildi.
Vergi inceleme raporlarında yer alan söz konusu iddialara karşı Doğan Yayın Holding'in görüşüne yer verilen açıklamada, devamla şöyle denildi:
"Vergi inceleme raporunda eleştiri konusu yapılan hisse değişimi işlemlerinde iddia edildiğinin aksine, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 19 ve 20. maddelerinde yer alan şartlar eksiksiz olarak yerine getirilmiştir. Vergi inceleme raporlarında, Kurumlar Vergisi Kanunu'nda yer almayan şartların öne sürüldüğü ve genel kabul görmüş yaklaşımların ötesine geçilerek kişisel değerlendirmelere ağırlık verildiği gözlemlenmektedir. Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 19 ve 20. maddelerinde yönetim değişikliği olmayan hisse değişimi işlemlerinin istisnadan yararlanamayacağı yönünde bir düzenleme bulunmamaktadır.
Senede bağlanmış hisselerin satışında KDV hesaplanması;
a. Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 17/4-g maddesinde, hisse senedi teslimlerinin KDV'den istisna olduğu net olarak hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla tamamen karşılıklı hisse değişimi yapılarak gerçekleştirilen hisse senedi (ilmühaber) teslimi işleminde de KDV uygulanmaması gerektiği açık bir yasa hükmüdür. Maliye Bakanlığı'nın 232 sayılı GVK Genel Tebliği'nin 5. bölümünde, 'Geçici İlmühaberler' ile ilgili olarak; 'bilindiği üzere geçici ilmühaberler anonim şirketler tarafından hisse senetlerinin yerini tutmak amacıyla çıkartılan menkul kıymetlerdir' denilmektedir. Söz konusu tebliğde ilmühaberler, sahiplerine genel kurul toplantılarına katılmak, oy kullanmak, kar payı almak ve benzeri pay sahipliği haklarını kazandıran hisse senedi hükmünde menkul kıymetler olarak tanımlanmaktadır. Oysa Vergi inceleme raporunda ilmühaberlerin kıyas yoluyla hisse senedi hükmünde sayılmayacağı iddia edilerek, hisse değişimi işlemi sıradan bir satış işlemi olarak değerlendirilmek suretiyle KDV'ye tabi tutulmuştur.
b. Genel kabul görmüş ve yerleşik uygulamalar dikkate alındığında, ilmühabere bağlanmış hisselerin değişiminde KDV hesaplanması gerektiği yönünde bir yorumla bilgimiz dahilinde ilk kez karşı karşıya kalınmaktadır.
Daha önce de kamuya açıkladığımız üzere köklü bir şirketleşme kültürüne ve gelişmiş bir sermaye piyasasına sahip ülkemizde, senede/ilmühabere bağlanmış hisselerin satışında KDV hesaplanması yönünde yapılacak yorumların, özellikle dış finansman ve kaynak ihtiyacının arttığı bir dönemde ülkemiz için olumsuz sonuçlarının olması kaçınılmazdır. Yurt dışında yerleşik yabancı yatırımcıların özellikle son 5 yılda ülkemize önemli yatırımlar yaptığı ve bu kapsamda iştirak hissesi satın almak suretiyle birçok şirketimize iştirak ettiği bilinmektedir. Vergi inceleme raporundaki iddia kabul gördüğü takdirde son 5 yılda iştirak hissesini satmış birçok gerçek ve tüzel kişi için vergi matrah farkı ve vergi ziyaı cezası hesaplanması gündeme gelecektir.
Sonuç olarak tekraren önemle vurgulamak gerekirse; vergi inceleme raporlarında eleştiri konusu yapılan uygulamaların, yasal düzenlemelere ve Maliye Bakanlığı'nın tebliğ, sirküler ve muktezalarına uygun olduğu düşünülmektedir. Vergi inceleme raporlarında yer alan tüm iddialara karşı uzlaşma dahil, her türlü yasal hak adı geçen bağlı ortaklıklarımız tarafından kullanılacaktır. Konuya ilişkin gelişmeler oldukça kamuya açıklanacaktır.”