Güncelleme Tarihi:
I. Bölüm: Krizin teğet geçtiği tek sektör
- Sektörün en büyük sorunu nedir?
Her sektörün ortak olan sorunlarına değinmiyorum. Ama bizim en büyük sorunumuz hammadde. Sonuçta Türkiye dünyada en çok plastik hammadde ithal eden üçüncü ülke. Plastik işlemede dünya payımız yüzde 2, ama ithalatta Çin ve İtalya'nın arkasından üçüncü sırada geliyoruz.
Bu bağımlılık fiyatlar tarafında volatiliteye neden oluyor. Ayrıca zaman zaman mal bulamama durumunda kalabiliyorsunuz, anlık sıkıntılar yaşanabiliyor. Bir de birçok farklı ülkeden hammadde almak zorunda iseniz bunun ürünün tipine ve kalitesine yansımaları olabiliyor.
Türkiye'deki en büyük üretici olan Petkim yalnız kapasite anlamında değil tür bazında da çok kısıtlı ve bu çok büyük bir problem. Özelleştirmeden sonra bunları artırma yoluna gitmeye başladılar ama sonuçta üretim teknolojisi açısından sınır noktasına dayanmıştı. Daha büyük kapasite için petokimya rafinerisi kurmaya ihtiyaç var ama o da 5-6 milyar dolarlık yatırım. O yatırımı da Türkiye'de ne devlet ne de yabancı sermaye yapıyor. İşte bu nedenle o basamak aşılamadı. Ama biz durmadık, her yerden plastik hammadde ithal ettik.
Biz hammadde ithal edeceğimize gaz veya petrol ithal edip bunu içeride işlesek Türkiye'nin buradan ciddi bir kazancı olacak. Çünkü katma değeri çok yüksek. Biz benzin üreteceğimize benzini dışarıdan alalım. Onun katma değeri düşük ama plastik hammaddesinin her türlüsünün yüksek katma değeri var.
- Yeni yatırımlar olacak mı?
Petrokimya yatırımı için düğmeye bastı. En son ÇED toplantısının yapıldığını biliyoruz. Zaten Petkim'i alan firmanın bunu yapmaması mümkün değil. O yatırım gelecek ama gelmesi de yetmiyor. İki katına üç katına çıkarsanız da yetmiyor. Daha da özendirilmesi gerekiyor sektörün.
Bunlar çok büyük yatırımlar ve büyük teşvikler verilmesi gerekiyor. Kimse babasının oğluna dahi böyle bir yatırımı vermiyor. Hiçbir yerde özel sektör ciddi bir destek almadan bu yatırımı yapmaz. 5 milyar dolar gibi bir paradan bahsediyoruz...
- Bir ara siyah poşet tartışmaları vardı. Bazı belediyeler yasaklamıştı. Tehlikeli mi gerçekten?
Şimdi aslında bu işin düzenleyicisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığı. Gıda kodeksi der ki; geri dönüştürülmüş maddenin içine gıda maddesi koyamazsınız. Bu anlamda zaten siyah poşetin içerisine gıda maddesi konulmaması gerekiyor. Ama belediyelerin jetonu biliyorsunuz seçimler yaklaştığı zaman düşüyor.
Bir de bunun siyah yada başka bir renk olması önemli değil. Önemli olan geri dönüştürülmüş olması. Bunların içine gida maddesi koymak riskli.
- Nasıl anlaşılıyor?
Alacalı renkli, kötü kokan, elinize aldığınız zaman pütür pütür olan poşetler geri dönülmüş poşetlerdir.
- Marketlerdekiler?
Marketten aldıklarınız geri dönüştürülmüş değil. Pazarlardakiler öyle.
- O zaman pazar poşetlerine hiçbir şekilde gıda maddesi koymayalım.
Yani risk var. İlla kanser olursunuz diye bir şey söz konusu değil. Ama içerisine ağır metal, zehirli bir kimyasal madde bulaşmışsa tehlikesi var.
- Pazarcılar ne yapacak peki?
Marketler gibi orijinal poşet kullanacak.