Daha önce örneği görülmemiş bir kriz yaşıyoruz

Güncelleme Tarihi:

Daha önce örneği görülmemiş bir kriz yaşıyoruz
Oluşturulma Tarihi: Aralık 03, 2008 12:41

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Küçük, daha önce örneği görülmemiş bir kriz yaşandığını belirtti.

Haberin Devamı

 İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, 7. Sanayi Kongresi’nin başlığının “Sanayi İçin Uygun Ortam” olarak belirlendiğini belirtirken, “Kongremizin başlığı, sanayi için uygun ortam ancak, 2008’in sonlarına doğru, yedinci kongremizi gerçekleştirirken, ekonomide 'uygun' olarak tanımlamanın çok zor olduğu bir ortam ile karşı karşıyayız” dedi.

Tanıl Küçük Kongre’nin açılış konuşması yaparken, 2002-2007 döneminde, dünya ve Türkiye ekonomisinin istisnai sayılabilecek, olumlu bir süreç yaşadığını, küresel ekonomideki bu olumlu rüzgarlardan Türkiye’nin de yararlandığını ve anılan dönemde yüzde 6.8 gibi oldukça yüksek bir yıllık büyüme ortalaması gerçekleştiğini söyledi.

Küçük, 7. Kongre’nin yapıldığı ortamda 2002 ile başlayan olumlu dönemin sona erdiğini ifade ederek, “Geride bıraktığımız altı yılda gayet ılıman esen küresel rüzgarlar, şimdi tamamen tersine dönmüş durumda.Küresel ekonominin lokomotifi ABD başta olmak üzere, tüm dünya, yüzyılın en ağır ekonomik krizi ile mücadele etmekte. Kasım ayı itibariyle, küresel krizin olumsuz etkilerinin Türkiye ekonomisinde de daha çok hissedildiği bir sürece girmiş bulunuyoruz. Ekonomik göstergeler de olumlu seyretmiyor” görüşünü dile getirdi.

“İHRACATA DAYALI BÜYÜME DE SÜRDÜRÜLEMEZ DURUMDA”

İSO Başkanı, altı yıl aradan sonra, ilk kez, bu yıl Ağustos ve Eylül aylarında sanayi üretiminin iki ay üst üste gerilediği, Kasım ayında ihracatın yüzde 22 gibi yüksek bir oranda azaldığına işaret ederek şöyle dedi:

“Küresel krizle birlikte, başta Almanya olmak üzere, ihracatımızın 50’sine yakınını gerçekleştirdiğimiz AB ülkeleri resesyon ile karşı karşıya. Hatta derin resesyon endişesi gündemde ve içerde talep durma noktasına geldi. Her ne kadar sanayicimiz büyük bir çaba ile pazarlarını çeşitlendirme arayışına girse de sanayimiz için, dış talep ekseninde üretimi sürdürme olasılığı da ciddi anlamda riske girmiş görünmektedir."

“TÜRKİYE PAKET İÇİN YAVAŞ KALIYOR”

Dış dünyada ekonomiyi kurtarma paketlerinin birbiri ardına gündeme geldiğini kaydeden Tanıl Küçük şöyle dedi:

“Türkiye ise önce, krizin boyutunu değerlendirmekte, sonra da tedbir almakta oldukça yavaş bir görüntü ortaya koymuştur. Hükümetimizin, krize karşı bir önlem paketi üzerinde çalıştığını biliyoruz. Süre uzadıkça, sorunlar derinleştikçe, pakete yönelik beklentiler de yükselmektedir. Umut ediyoruz ki açıklanacak paket, bu beklentilere cevap veren, netice alıcı bir paket olacaktır. Yine, ümit ediyoruz ki, paket, tüketicinin de, üreticinin de moralini ve geleceğe duyduğu güveni biraz olsun yükseltecektir”

“PEK ÇOK KRİZ YAŞADIK”

Türkiye’nin şimdiye kadar, pek çok ekonomik kriz yaşadığını ve aldığı hasarlara rağmen bu krizlerden kısa sürede çıkmayı başardığını dile getiren Küçük, şunları kaydetti:

“Ancak, unutmayalım ki, bu gün maruz kaldığımız kriz, farklı bir krizdir. Bu, yüzyılın kriz olarak tanımlanan, daha önce örneği görülmemiş bir krizdir. Dolayısıyla, bu krize karşı mücadele verirken, başta Hükümetimiz ve ekonomi yönetimi olmak üzere, toplumun tüm kesimleri olarak çok daha yaratıcı olmak, daha farklı davranmak zorundayız. Aynı gemide olduğumuzun bilinci ile, tüm kesimler olarak, el ele vermek, beraberce mücadele etmek zorundayız. Yine, ümit ediyoruz ki, paket, tüketicinin de, üreticinin de moralini ve geleceğe duyduğu güveni biraz olsun yükseltecektir. Aksi takdirde, işsizlik başta olmak üzere, krizin etkileri giderek derinleşecektir"

YIKICI ETKİLER VE FIRSAT DÖNEMİ

İSO Başkanı Küçük, tüm yıkıcılıklarına rağmen, kriz dönemlerinin,

bir taraftan da, sistemin zafiyetlerini görmeye ve iyileştirici düzenlemelere gitmeye olanak tanıyan fırsat dönemleri olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:

“2001 krizi bu anlamda önemli bir örnektir. Krizi takiben, Türk sanayi, Türk özel sektörü, süratle, kendini onarım sürecine girmişti. Ancak bu onarım sürecinin tamamlanabilmesi için şart olan reformlar zamanında hayata geçirilememiş ve rekabet gücü ile ilgili olarak önemli sorunlar birikmiştir. Sıkıntılara rağmen, birikmiş bu sorunları çözecek irade ortaya konamamıştır. Ümit ediyoruz ki, kriz, öncelikle, bu sorunların çözülmesi, şimdiye kadar yapılamayanların yapılması anlamında bir fırsata çevrilebilecektir.”

“İŞLETMELER DE ÖNLEM ALMALI”

Krizin en az hasarla atlatılmasında, sorumluluğun Hükümet ve ekonomi yönetiminde olduğunu hatırlatan Tanıl Küçük şu görüşünü dile getirdi:

“Ancak, bu söylemimiz, Türk sanayi olarak, Türk özel sektörü olarak, her şeyi hükümetten beklediğimiz şeklinde anlaşılmamalıdır. Krizle mücadelede, en uygun politikaların hayata geçirilmesinde, özel sektöründe hükümet ve ekonomi yönetimine katkıda bulunması önemlidir. Diğer taraftan, mikro ölçekte, işletmelerin kendileri için doğru stratejiler belirlemesi, kriz sürecinde ayakta kalmak bakımından hayati önem taşımaktadır”

“REEL SEKTÖR EN ÖNEMLİ GÜCÜMÜZ”


Türkiye’nin bu kriz karşısındaki en önemli avantajlarından birinin dayanıklı reel sektör olduğunu belirten Küçük, şunları ifade etti:

“Yıllardır, krizler içinde rekabet mücadelesi vermek zorunda kalan Türk reel sektörü krizlere karşı adeta aşılanmıştır. Reel sektörümüz bu küresel krizden de alnının akıyla çıkacaktır.

Sanayimiz şimdiden bunun arayışı içine girmiştir. 2008 yılının on ayı sonunda, ağırlıklı pazarımız olan AB’ye yaptığımız ihracatın toplam ihracatımız içindeki payı düşerken, Yakın ve Ortadoğu, Doğu Asya ve Afrika ülkelerine yaptığımız ihracatın toplam ihracatımız içindeki payı artış göstermiştir. Bu gelişme, sanayimizin çok hızlı bir refleks ile şimdiden krize karşı bir mücadele başlattığının ve nispeten başarılı olduğunun göstergesidir. Sanayimizin bu gayreti mutlaka hükümetimizce de desteklenmelidir”

“KENDİ SORUMLULUĞUMUZUN DA FARKINDAYIZ”

İSO Başkanı krizin aşılmasında kendi sorumluluklarına da değinerek, konuşmasına şöyle devam etti:

“Her zaman ifade ettiğimiz üzere, devletin yapması gerekenleri, devletten talep etmeye devam edeceğiz ama kendi sorumluluklarımızın da hep farkında olacağız. Sanayi kongrelerimiz en başından itibaren, kendi sorumluluklarımıza odaklandığımız bir etkinlik olmuştur. Bu platformda, meselelere, daima öncelikle, işletmeler cephesinden bakılmış, işletmelerin yapması gerekenler üzerine yoğunlaşılmış, devletten talepler ikinci üçüncü sıralarda yer almıştır. İçinde bulunduğumuz koşullarda, sanayi için uygun ortamın yaratılması her zamankinden daha önemli bir hal almıştır.

Bu kongrenin düzenlenmesi, Türk sanayinin sanayi için uygun ortamın yaratılmasında, koşullar ne olursa kendi üzerine düşenleri yerine getirme arayışı ve gayretinin bir göstergesidir. Bizler, üretimi, istihdamı ve ihracatı ne olursa olsun sürdürme mücadelemize devam edeceğiz. Ümidimiz, hükümetimizin, zamanında aldığı doğru tedbirlerle mücadelemize destek olmasıdır,”.

BAKANA ÇAĞRI

Küçük konuşmasının son bölümünde Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağlayan’a seslenerek “İçimizden biri olarak, sanayimizin sıkıntılarını, yapılması gerekenleri çok iyi bildiğinizi ve sorunların çözümü için verdiğiniz mücadeleyi bizler çok iyi biliyoruz. Ümit ediyoruz ki, katkılarınızla, artık, sorunlarımızın çözümü yönünde somut adımlar bir an önce atılır” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!