Güncelleme Tarihi:
Cumhuriyetçilerin güçlenerek çıktığı seçimler ekonomi tarafında karar almanın daha da zorlaştığı bir döneme işaret ediyor. Bu durum ekonominin geleceği için de kritik soruları akıllara getiriyor.
ABD'de kesin olmayan sonuçlara göre Senato'daki Demokratların sandalye sayısı 51'e geriledi, Cumhuriyetçilerin sayısı ise 46'ya yükseldi. Cumhuriyetçiler böylece 100 üyeli Senato’da, desteklemedikleri yasaların geçmesini tıkanıklık sürecine sokmaya yetecek sandalye sayısına ulaşmış oldu.
Diğer taraftan Kongre'nin alt kanadı olan Temsilciler Meclisi'nde ise Cumhuriyetçiler çoğunluğu ele geçirdi. Toplam 435 sandalyenin olduğu Meclis'te son dağılım Cumhuriyetçiler lehine 239 olurken, Demokratlar 183 sandalyede kaldı.
Uzmanlar, seçim sonuçların bu şekilde çıkmasında ABD'lilerin özellikle ekonomiye yönelik endişelerinin ve Barack Obama'nın yönetimden duyulan memnuniyetsizliğin etkili olduğu değerlendirmesini yapıyor.
Bu sonuçlar ABD ekonomisinin geleceğine yönelik önemli soruları da akıllara getirdi.
İşte o sorular ve cevapları:
1- EKONOMİDE SEÇİM SONRASI ÇÖKÜŞÜ YAŞANACAK MI?
Büyük ihtimalle hayır. Büyümenin itici motoru durumunda olan tüketici harcamaları güçlü görünüyor ancak istihdam ve konut piyasasında iyileşme görülene kadar bu alanda önemli gelişme beklenmiyor.
Ancak Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu bir Kongre, geçen yıl uygulamaya konulan teşvik paketlerinin gücü sona ermeden harcamaları artırma anlamında yeni bir girişim için acele etmeyecektir. Merkezi yönetim ve eyaletlerin nakit sıkıntısı yaşıyor olması da büyümenin önündeki diğer bir engel. Özel sektör tarafında ise bu yılbaşında güçlü olan yatırımlar son dönemde yavaşlamaya başladı.
2- İŞE ALIMLAR ARTACAK MI?
ABD'de işsiz olan, tam zamanlı çalışmayan ya da iş bulma ümidini yitirenlerin toplam sayısı 25 milyonu geçmiş durumda. Bazı analistler, seçimlerin geride kalmasıyla bir belirsizliğin ortadan kalktığına ve bunun da yeni işe alımlar konusunda şirketleri cesaretlendireceğini savunuyor.
Ancak, yeni bir konut krizi, küresel çapta ticaret savaşı ve Avrupa'nın borç sorunu gibi nedenler şirketlerin bu konuda ihtiyatlı adımlar atmasına neden oluyor. Şirketlerin kârlarının da azalmasıyla, gelecekteki işe alım süreci çok hızlı artacak gibi görünmüyor.
3- WALL STREET SONUCU BEĞENECEK Mİ?
Önceki durumların aksine, sonuç bu sefer Wall Street’in pek hoşuna gitmeyebilir. ABD piyasaları, Cumhuriyetçilerin güçlenmesinin, yönetimi iş dünyasının dilinden daha iyi anlayan bir anlayışa doğru yönlendireceği beklentisiyle dün yükseliş kaydetti.
Wall Street, siyasi tıkanıklığı işlerine daha az karışmanın bir işareti olarak gördüğü için çoğu zaman tercih ediyor. Ancak, ekonominin kırılgan bir süreçten geçtiği bu dönemde karar almanın zorlaşması, piyasaların çok tercih etmediği bir durum olarak görülüyor.
4- FED'İN DURUŞU NASIL OLACAK?
ABD Merkez Bankası (Fed) yalnız kalacak. Fed, yeni bir Büyük Buhran tehlikesini önlemek için Aralık 2008'den beri faiz oranların sıfıra yakın düzeyde tutarken, yaptığı varlık alımlarıyla bilançosunu 2.3 trilyon dolar büyüklüğüne ulaştırdı. Bu miktar bankanın bilânçosunda yaklaşık üç katlık bir artış anlamına geliyor.
Fed'in bugün de yeni bir varlık alım programı açıklayıp, bilânçosunu daha da büyütmesine kesin gözüyle bakılıyor. Mevcut durum ABD yönetimi tarafından uygulamaya konulan teşvik paketlerinin etkisi azaldıkça, ekonominin zayıfladığını gösteriyor. Ekonomik toparlanmanın daha fazla yavaşlaması durumunda, Fed'in müdahale araçlarının da artık sınırlı kalacağı görüşü hakim.
Birçok ekonomist, faiz oranlarının zaten düşük olması ve şirketlerin elinde yeterince nakit bulunması nedeniyle Fed'in daha fazla para basmasının bir çözüm olmayacağını belirtiyor.
* Bu yazı, Reuters'in geçtiği "What now for U.S. economy after midterm elections?" başlıklı haberden derlenmiştir.
EkoNet'i Facebook'ta takip etmek için:
http://www.facebook.com/#!/HurriyetEkonet
EkoNet'i Twitter'da takip etmek için:
http://twitter.com/HurriyetEkonet