Ehlisünnet TV varsa, Ateist TV de mümkün mü?

Ehlisünnet TV muhabiri, Serengeti düzlüklerinde safariye çıkmışçasına hevesle, Nişantaşı sokaklarına daldı. Vahşilerin, yamyamların, damarları yaban kanıyla zehirli canavarların arasında gezinirken, “Hz. Fatih Sultan Mehmet bunları görse İstanbul’u bir daha fethederdi” diye homurdana homurdana Atiye Sokak’ın kızlarını ‘cık cık’ladı. “Bakın şimdi size bu zehirlenen gençleri göstereceğim” diyordu. Osmanlılı neneleri burunlarını göstermekten çekinirken bunlar göbek deliklerini açmıştı ve muhabirimiz müthiş bir keşfin coşkusuyla işte o göbek deliklerini ifşa ediyordu! Sanki yıllarca kimsenin giremediği bir jungle’a ayak basmaya cesaret eden ilk kâşifti. O zavallı, yoldan çıkmış yaratıkların yuvasını bulmuştu. Üstelik, “Aman diyeyim üzerime saldırırlar, oradan bir laik teyze sarığıma atılıverir” diye bir kaygısı da yoktu. Lay lay lom, ecdad, Fatih, ya Rabbi filan diye mekânların dıptısı eşliğinde gezindi. Sonunda sarışın bir abla biraz çemkirdi. Nihayetinde koskoca Nişantaşı kalesi. Kurtarılmış bölge. Başörtülü gitsen, Pınar Kür filan aşırı rahatsız olabilir. “Amaan bu gericiler, başı bağlılar burayı da bastı” diyebilir. “Ne haddine Beymen Brasserie’de oturmaları” diye huzursuzlanan, hemen işletmeci kankasını köşeye çekip mızmızlanan çok olur. Ama hayır, Atiye Sokak, Ehlisünnet ekibine Halloween muamelesi yaptı. “Ay bu ne ayol” dedi geçti. Sonra haber büyüdü, tartışma koptu. Kızan da savunan da eşit son halde.

Ehlisünnet TV, kapalıdevre yayın yapan dini bir kanal. İddialarına göre çocuk programları da yapıyorlar, tartışma da saha haberciliği de. Ben çocuk kısmına rastlayamadım ama sahaya inme konusunda haklarını teslim ettim. Mesela, kanalın Bülent Abi’si (Alanyalı bir DJ kadar janjanlı güneş gözlükleriyle) “CHP zihniyeti bira fabrikası ve heykel yapmaktan başka bir şey yapmadı” diye olay yerine geliyor. Yer: Taksim Meydanı. AKM bir yanda, anıt bir yanda. “Bak işte evde kalmış kocakarılar bunun önünde saygı duruşu” yapıyor. “Bak ‘duran adamlar’ın kıblesi bu bina” filan diye ufak tarihi bilgilerle anonsunu süslüyor. Sonra nefis bir Marmaray yolculuğuyla “Oysaaa, hizmet…” diye methiyeye giriyor. Cüppeli abinin Nişantaşı seyahati de bu çizgide programların bir parçası. Gerisi Cüppeli Ahmet Hoca ile sohbet, ‘OdaTV’ye tokat gibi cevap!’ damarından ilerliyor.

Ehlisünnet’i Nişantaşı ile duyduk da, uzun zamandır Oku TV, İslamiyet TV, Habibullah TV, İslami Vahdet Kanalı yayına devam ediyor. İslami Vahdet’te Malcolm X’ten şiirler de var, Humeyni anmaları da. Habibullah TV çizgi film de yayımlıyor (Allah’ın Eseri vs gibi konularda), ‘gönül sohbetleri’ de. Hercocuk.org da mamasını yemeyen dinibütün miniklere yayın yapıyor. Elif Abla kainatın sırrını anlatıyor, Hüddo peygamberleri öğretiyor.
Dini kanalların, ılımlıdan radikale zengin bir çeşitliliği var. Nişantaşı rahatsız belki ama onlar seslerini huzur içinde kitlelerine duyuruyor.

Öte yandan, ana akım medya ABD’nin ilk ateist televizyonunu hayretle duyuruyor. Tele-Evangelistleri önemsemezken, Amerika’dan sanki bir kıyamet alameti geliyor. CNN Türk’e Pınar Kür’ün saçma sapan konuşmasından 50 bin küsur lira ceza kesiliyor, (RTÜK kanununun hükmünü içeren 8/b maddesi: Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz). Çapul TV’de Kerem Cankoçak’ın hazırladığı bilim programı “Hadi ateistler bunu da açıklayın” dışında ‘öteki tarafa’ yaklaşan, buna cesaret edebilen yok.

Çünkü halkımız nedense yalnızca bu tip meselelerde birdenbire kin ve düşmanlığa gark oluyor.

Oysa Ehlisünnet TV “Bunlaaar bunlaaar” diye ‘serseri İstanbul çocukları’ arasında gezerken ne kadar sevecen. Biz iyisi mi ‘Ağlatan Dans’ filan gibi mıymıntılıklarla prime time’da kanepe uyuklamalarımıza devam edelim.