İklim GÜNER / iklimguner@hurriyet.com.tr
Oluşturulma Tarihi: Aralık 07, 2007 09:47
18 çocuklu bir ailenin,ortanca çocuğu olan;adı,sınıfı,hastalığı çoğu zaman anne ve babası tarafından dahi unutulan silik bir çocuk gibi hissettim kendimi.
Daha doğrusu bu ülkenin çocuklarını böyle hayal ettim biran…
Zengin bir ailenin tek çocuğu ile bizim ortanca çocuğu karşılaştırıp durdu beynim.
Gözüm Kanada’da.
Öylesine imrenerek okudum ve seyrettim ki olanları Kanada’ya kırk güne kadar bir şey olursa sebebi sayacağım kendimi.
Kanada’nın 13 milyon nüfuslu Ontario’sunda ilk ve orta dereceli okullar ve anaokullarının kantinlerinde cips,kola,çikolata gibi çocukların dost bellediği düşmanların satışı yasaklanmış.
Gariban bir bakış atası gelmiyor mu insanın bizim kantinlerimize?
Bırakın cipsi,kolayı bizde bunun dışında
yemek diye satılan aslında vitaminli olması gereken ama vitaminleri soykırıma tabi tutulan,her türlü mikroba mülteci camehabı olan nice yiyecekler var.
Ama bir türlü yakalanmayan
Yakalansa da yasaklanamayan…
Hepimiz okuduk o okullarda, yemek de yedik,cipste gazozda içtik,kolada
Şükür ayaktayız hala…
Ama paldır küldür gidenlerin sayısını artırmanın alemi yok bence…
Bırakalım da çocuklarımız “Şükür ayaktayız” demesin.
Ayakta kalmasını bir mucize gibi değerlendirmesin.
Kanada’dakilerden ne eksiği var bizimkilerin.
Bir jenerasyon taş gibi çıktı diye,nasılsa bir şey olmuyor gibisinden bir çıkarım mı yapılıyor acaba?
fesatlık yapmanın alemi yok evet!
Ama ne yapayım şeytan işte…
O kantinlere gidip sapasağlam çıkanlardan biri olarak eski günlerin intikamını alasım var bugün…
O yıllarda temizlik,vitamin gibi kavramlar adı bilinmeyen bir dilin en ağır lehçeleri gibi geliyor insana.
Ama bir tane büyük okulumuza gelip Türkçesini anlatmadı bize.
Anlatanlar oldu evet ama yine başka dillerde…
Peki bugün neden bir tane devlet adamı,nam-ı diğer “büyük”bi titretmiyor bu meseleyi.
Hadi bizim zamanımızda yapılmadı biz affettik ayaktayız diye…
Şimdi neden titretilmiyor bu mesele?
nasılsa affedilir diye mi?
Hazır Kanada’da gündemdeyken bizde başlatalım böyle bir uygulama.
Okul kantinlerinde sıkıyönetim ilan edelim.
Deterjanlar,sabunlar,eldivenler,doğal yiyecek ve içeceklerle tıka basa doldurulmuş Yeşil Kantin uygulaması başlatalım.
Sevgili Uğur Dündar’ı da bu projeden sorumlu bakan yapalım.
Benim abarttığım noktalarda bir sadeleştirmeye gidilebilir.
Adı malum ürünlerin kantinlere girişi ve çıkışı yasak olsun.
Çıkışı serbest olsa daha iyi olur hatta…
Eldiven,sabun,çamaşır suyu gibi etkenler de unutulmasın tabi…
Ama galoş uygulaması için acele edilmesin.Kantincilerimizi de düşünmek lazım!
Yarı şaka yarı ciddi bitse de yazım
Bize de böyle bir uygulama lazım…