Güncelleme Tarihi:
Ha, bir de konuşabilmek için özgüven engelini de unutmayalım. Konuşmak için oluşturmak zorunda olduğumuz özgüven…
Gerçekten de lise öğrencileri, üniversite sınavına yoğunlaşmak zorunda kaldıklarından İngilizceyi hep ikinci plana atmak zorunda kalıyorlar. Öncelikler değiştiğinde ise lisede öğrendikleri İngilizce bilgisi gerilemeye başlıyor.
Anadolu lisesinde , özel bir lisede, üniversite hazırlıkta yada uzun soluklu dil okullarında bize öğretilen Ä°ngilizce alt yapısı ; dil bilgisi konusunda neredeyse bir Ä°ngiliz ile boy ölçüşecek hale getiriyor bizi ama yazılı anlamda. Ä°ÅŸ konuÅŸmaya geldiÄŸinde hepimizi bir korku sarıyor. Hafiften terlemeler, kelimeleri hatırlamamalar ve tüm bilgilerin beyinde silinmiÅŸ olduÄŸu duygusuna kapılmalar hep karşılaÅŸtığımız pratik yapamama sorununu oluÅŸturuyor.  Tam dut yemiÅŸ bülbül durumu.(!)ÂÄ°ÅŸte Ä°ngilizceyi bir ÅŸekilde öğrenen öğrencilerin sorunu burada kesiÅŸiyor.
Â
Tabii herkesin aklına ilk gelen çözüm genellikle sadece İngilizce konuşulan bir ülkeye giderek bir dil okulunda pratik yapacakları yönünde oluyor. Konuşma becerilerini geliştirmek için dil okulları elbette bir çözüm. Özellikle doğru saptanmış ihtiyaca göre tek çözüm olmadığı yönünde kesin bir inancım ve aşağıda belirteceğim deneyimim var.
Tam da bu noktada ihtiyaca yönelik stratejiler oluşturmanın altını çizmek isterim. Yani gerçekten tek ihtiyacınız güveninizi oluşturarak öğrendiğiniz dili konuşmak mı ? Yoksa akademik kariyer anlamında daha yüksek bir dil seviyesine ulaşmak mı yada salt iş İngilizcesi size yetecek mi?
Belirlediğiniz ihtiyaç sadece konuşamama sorunu ise, harçlıklarınızdan birikim yaparak katılabileceğiniz Türkiye’deki Uluslararası Gönüllü Gençlik Kampları size kesin çözüm olacak hem de servet harcamadan..
Hiç düşündünüz mü, örneÄŸin Kore, Ä°ngiltere, Japonya, Ä°sviçre,Ä°talya,Ä°spanya, Estonya, Ä°talya, Slovakya, ve benzeri ülkelerden gelen 15 -20 gencin,Âbir ila üç Türk gencinin rehberliÄŸinde Türkiye’nin bir köyünde kamp yapma olanağı bulunduÄŸunu; Bu ÅŸekilde,
-        Â2 hafta süren kamp için yol gideri hariç 150 YTL den daha az para harcayacağınızı,
-        ÂYerli halk ile ortalama 15 yabancı genç arasında iletiÅŸim kurma zorunluluÄŸu olan sadece ve sadece 3 Türk gencinin olacağını,
-        ÂKöylü tarafından sünnet düğününe, kına gecesine, köy kahvesine, ev gezmesine davet edilen grubunuza bunları anlatmanız gerektiÄŸini, her soruyu ve cevabı çevirmeniz gerektiÄŸini,
-        ÂYöre koÅŸullarına uyum saÄŸlatmak zorunda kalacağınız her biri farklı kültürden gelen kiÅŸilere örf ve gelenekleri anlatmak durumunda kalacağınızı,
-        ÂFarklı kültürlerin oluÅŸturacağı ortak dili , kurallara saygıyı ve farkındalıklarınızı keÅŸfetmeyi,
-        ÂYaÅŸadığınız ÅŸehir ve çevre koÅŸullarından farklı bir Türkiye bulacağınızı,
-        ÂKamp için hedeflenen kamu yararına yönelik iÅŸi bu grup ile birlikte kotaracağınızı,
-        ÂLiderlik ve organizasyon becerilerinizi böylece artırabileceÄŸinizi,
-        ÂÖzgeçmiÅŸinizde böylesi bir gönüllü çalışmanın yer almasının pozitif etkisini,
-        ÂVe sonunda Ä°ngilizce konuÅŸma düğümünüzü burada çözerek, güveninizi oluÅŸturacağınızı…
Biz oğlumuzun örneği ile bunları düşündük ve yaşadık.
Üç yurtiçi kamp yaptıktan sonra güven patlaması ile ilk yurtdışı deneyimi için Güney Kore’yi seçtiÄŸini söylemem size yukarıdaki detaylar için bir güvence oluÅŸturur herhalde.ÂYurtiçi gönüllü gençlik kamplarına katılım için 30 Nisan son gün bunu unutmayın…
Gençlik kamplarının aynı zamanda Dünyanın 82 farklı ülkesinde düzenlendiğini de hatırlatalım. Ancak bu kamplar için son kayıt günü sorunu yok..
Artık zincirleri kırıp konuşmaya başlama zamanı geldi..
*( Bir sonraki yazımda diğer yabancı dil eğitimi almış gençlere önerilerim olacak.)