İbrahim Taşel: Herkes için olumlu bir karar

Öğrencilerin hem kurs, hem de e-okul sistemine kayıtlı olacağını ve kurs başarısının da bakanlık tarafından takip edileceğini belirten İbrahim Taşel’in açıklamaları özetle şöyle:

ÖĞRENCİNİN KURS BAŞARISI TAKİP EDİLECEK

Türkçe, matematik, fizik, kimya, biyoloji gibi 8 bilim alanı var. Bunlar için 3 bilim grubu oluşturuldu. Bunlardan üçünü seçerek alacak öğrenci. Bir öğrenci diyelim ki, matematik, fen alanında çalışma yapıyorsa, fizik-kimya-türkçe alabilecek. Üç ayrı tarzda ders alabilecek. Bunların her biri bir bilim alanı. Bu bilim alanında akademik kurslar verebilecek. Dershaneye birebir uyan bir kurum yok burada. Bu kurslara kayıt olan öğrenciler aynı zamada e-okul sistemine de kayıt olacak. Öğrenci hangi kursta bakanlık görebilecek. Böylece kurslardaki başarıları takip edebilme imkanı da çıkacak. Daha entegre bir sistem oluşacak.

ÜÇ DERS SINIRLAMASI YOK

Öğrenci hafta içi ve hafta sonunda bu derslere devam edebilir. Sadece üç dersi alacak diye bir sınırlama yok. Ancak bir kurs her öğrenciye bu üç grubu verebilecek. Böyle bir sınırlama var. Ancak bir öğrenci üç dersi 3 ya da 8 saat alabilecek.

MEZUNLARA PAZAR GÜNLERİ DERS VERİLEBİLECEK

Pazar günleri mezunlar için ders olabilecek. Ama özellikle öğrencilere yönelik takviye kursu pazar günleri olmayacak. Bir okulda haftanın beş günü ders var, cumartesi de kurs var. Pazar günü öğrenciye tatil olarak verilmiş durumda. Bir öğrenci bir kursa gitmiyorsa, diğer kurslardan cumartesi-pazar yararlanabilecek. Okulların açacağı kurslar için böyle bir sınırlandırma söz konusu. Ancak öğrenciler için sınırlandırma yok aslında. Genelde özel okullar cumartesi ders yapıyor, pazar tatil.

12 YAŞ SINIRI KALKTI

Daha önce özellikle etüt eğitim merkezlerinde 12 yaş sınırı vardı, öğrenciler sadece 6. sınıfa kadar bu kurslara devam edebiliyordu. Bu çelişkili durum oluşturuyordu. Bu düzenleme bence çok olumlu bir düzenleme. Dershaneler isterlerse özel eğitim etüt merkezlerine dönüşerek ders yapabilecek. Tam bir dershane ya da kurs gibi değil, kendine göre yönetmeliği var. Daha çok öğrencilerin derslerine yardımcı olma ve destek olma gibi bir çalışma var. Dünyanın başka yerlerinde dershaneler böyle çalışıyor. Mesela Almanya’da. Öğrencilerin eksik konularını desteklemek, uzmanlar eşliğinde ders çalışmasını sağlayabilmek. Ancak etüt eğitim merkezleri liselilere eğitim yapamayacak. Sadece ilkokul ve ortaokul öğrencileri için açılabilecek.

MEZUNLARIN ALTERNATİFİ ÇOĞALDI

Özel öğretim kursları yoktu. İyi oldu bu kursların açılması. Bir öğrenci gidip matematikten takviye almak istiyorum, buna fizik ve kimyayı da ilave etmek istiyorum dediğinde bir yer olacak. Bu olumlu gelişme. Ayrıca bana göre en olumlu gelişme, mezun öğrencilerin ihtiyaçların karşılamış olması. Alternatifleri çoğaldı. İsterlerse dershanedene dönüşen temel liselere gidip kurs alabilecekler. İsterlerse kurslardan da bu imkanı elde etmiş olacaklar. Hatta bu sene dikkat ederseniz, vakıf ve diğer üniversitelerde doluluk oranı arttı. Bunun nedeni, çocukların “ben artık kazanamazsam hazırlanamazsam gidebileceğim bir yer yok” düşüncesi. Bu ortam sağlanmış oldu.

KAYIT DIŞI KURUMLAR ORTADAN KALKTI

AYM’nin bozma kararında esasında şu vardı, bir insanın eğitimi okul dışı kaynaklardan almış olması engellenmemeli diye. Bakanlığımız da olumlu bir adım attı bunun için bence.
Ayrıca başka bir olumlu yan da, biz dershaneler olarak gerçekten Türkiye’de önemli bir ihtiyacı karşılıyorduk, ancak bunların düzensiz çalışanları da vardı, rastgele açılmış, kenarda köşede, kayıt dışı çalışabilen kurumlar da ortadan kalkmış oldu. Bu şekilde bir düzen gelmiş oldu özel öğretim kurumlarına da. Okulla dershane arasında irtibat sağlanacak. Nerede, nasıl açıldıkları belli olacak. AYM kararı öncesine göre daha olumlu bir gelişmedir. Daha sonra yönergelerle bu işlerin nasıl yürüyeceği düzenlenecek. Öğrencilerin kafa karışıklığı içinde olmayacakları bir durum meydana gelecek diye düşünüyorum.


DERHANE ÖĞRETMENLERİ MAĞDUR OLDU

Dershane öğretmenleri konusunda bir mağduriyet oluştu. MEB’e geçmek isteyenler başvuruda bulunmuştu. Bu öğretmenler için bir mağduriyet söz konusu, şimdi bir boşluğa düştüler. Bunu Bakanlık görüşmelerinde dile getirdik. Bu durumda olan öğretmen arkadaşlarımız için Bakanlık bir adım atmazsa, tekrar eski kurumlarına başvurarak haklarını aramalılar. Biz de bu konuda elimizden geleni yaparız.