Güncelleme Tarihi:
Rüzgar Elektrik Üretim Anonim Şirketi tarafından kurularak 49 yıl işletilecek, 11.2 megavat gücünde yılda 48 milyon kWh elektrik üretmesi beklenen 13 rüzgar türbininin yer alacağı Yalıkavak Mahallesi'ndeki Geriş Rüzgar Enerjisi Santrali Projesi ile Akyarlar Mahallesi'nde yapılması planlanan Akyar Rüzgar Enerji Santrali Projesi'ne tepkiler sürüyor. Bodrum Yarımadası Çevre Koruma Platformu tarafından bugün Yalıkavak Mahallesi'ndeki Bodrum Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi'nde 'Bodrum'da RES istemiyoruz' sloganıyla bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıya CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen ile Bodrum Belediyesi Başkan Yardımcısı Mustafa Saruhan, MHP Bodrum eski İlçe Başkanı Asım Başaran, CHP'li Bodrum Meclisi üyesi Hüseyin Öztin, ve yaklaşık 150 köylü ve çevreci katıldı.
RES karşıtı pankartlar açılan toplantıda Geriş Köyü'nde yaşayan evli 4 çocuk, 5 torun sahibi 68 yaşındaki Leyla Kayacan arazilerinde RES istemediklerini söyledi. Kayacan, "Bugüne kadar bize bilgi vermeden arazilerimizi alarak kamulaştırma yaptılar. Arazilerimizi ve köyümüzü nereye taşıyacağız? Ama onlar RES'i başka bir yere kurabilirler. Arazilerimizin yanı başında RES istemiyoruz. Bodrum'a yarardan çok zarar getirecek" dedi.
"TÜRBİN ÖMRÜ YEDİ YIL NEDEN 49 YILLIĞINA KİRALANIYOR"
Bodrum Yarımadası Çevre Koruma Platformu Sözcüsü Mustafa Tanışık, "Bu firmaya kamulaştırılan araziler 49 yıllığına veriliyor. Bir türbin ömrü 7 yıl olduğu düşünülürse geri kalan 42 yılda ne yapılacaktır? Ayrıca bu kamulaştırma sadece savaş yıllarında yapılan Kamulaştırma Yasası ile Torba Yasa ile çıkarılmıştır" dedi.
Mustafa Tanışık, ranta yönelik yapılan bu kamulaştırmayla Bodrum'da bir çevre ve doğa felaketi yaratılacağını belirterek, "Bu nedenle mutlaka halk bilgilendirilmeli bilinçlendirilmeli RES'e değil RES kurmak için kamulaştırılan araziler ve yerine karşıyız" dedi.
Bodrum Çevre Gönüllüleri Derneği Sözcüsü Cüneyt Karaloğlu ise nükleer santrallere karşı yoğun mücadele verildiği dönemde RES'lere karşı savaşmanın doğru olmadığını düşündüğünü ifade etti.
"BU TÜR PROJELERDE BÖLGE BÜTÜN OLARAK DÜŞÜNÜLMELİ"
15 yıldır Bodrum Yarımadası'nda tarihi kültürel araştırmalar yaptığını belirten ve yarımadanın kültürel ve tarihi değerleri hakkında bilgi veren Muğla Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Adnan Diler "Her türlü enerji için her yerde girişimin yapılmasının bu proje gibi doğru olmadığını görüyoruz" dedi. RES'lerin kurulacağı arazinin yakınında antik kent bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Diler, "Şirketin koruma kurulundan görüş aldığını öğrendik. RES'lerin kurulacağı bölgede antik kent ve tarihi eser olmayabilir ama onun yanındaki bölgede var. Bu tür projelerde bölgeyi bir bütün olarak görmemiz gerekir" diye konuştu.
"RES'LERİ KURMAK İÇİN SİNSİCE PLAN YAPMIŞLAR"
Bodrum Yarımadası Çevre Platformu Başkanı Remzi Kazmaz, Akyarlar ve Yalıkavak'a kurulacak RES'ler için belden aşağı ve sinsice yapılan plan ve hareketlerle izinler alındığını ileri sürdü. Kazmaz, şunları söyledi:
"Yetmemiş ÇED gerekli değildir belgesi verilmiş. Ayrıca şirket sürekli olarak '318 dönüm arazi kullanacağız' diyerek, yalan söylemektedir. Halkı yanıltmaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nda bu şirketin proje tanıtım dosyasında bu alan bizim dediğimiz gibi 14 milyon metrekare görülmekte. Bunun da sadece 1.4 milyon metrekaresi tribünlerin kullanımı için kullanılacaktır. Yaşam alanlarına, arkeolojik ve doğal SİT alanlarını tehdit eden bu projenin gerçekleşmemesi için ne gerekiyorsa yapacağız. Bodrum'a gerekmeyen bir enerji çalışmasına 'evet' diyemeyiz. Halk için olmayan ancak halkı her yönden mağdur edecek projeyi halkın iradesini kullanarak yaptırmayacağız. Acil kamulaştırma yasası ile rant amaçlı yapılan kamulaştırma çalışması da doğru değildir."
ŞİRKET DE AÇIKLAMA YAPTI
Toplantı sonrasında hemen 'Bu ısrarın nedenini merak ediyoruz' başlıklı bir açıklama yapan Rüzgar Enerji Üretim A.Ş. Genel Müdürü Bertan Korkmaz, "Akyarlar Tepeleri'nde ve Geriş Kayalıkları'nda kurulacak iki rüzgar enerji üretim tesisine karşı üst üste yapılan açıklamalarla, bir karalama kampanyası yürütülmektedir" dedi. Şirketin açılamasında şöyle denildi:
"İftira ve çarpıtmalarla dolu bu açıklamaların, iyi niyetli olmadığından ve bilgi eksikliğine dayanmadığından artık kuşkumuz kalmamıştır. Kamuoyuyla projemizle ilgili gerçekleri paylaştık, bundan sonra da paylaşmaya hazırız. Çünkü yaptığımız açıklamalarda verdiğimiz rakamlar ve bilgiler, açık biçimde çarpıtılarak kullanılmaktadır. Bu kişilerin cevaplarımızı 'yok sayma ısrarını' merak ediyoruz. Asılsız iddiaları karşısında kamuoyunu doğru bilgilendirmek için yaptığımız açıklamaları görmezden gelmenin, 'iyi niyet' sınırları dışında olduğunun da altını özellikle çizmek istiyoruz. Bu ısrarın arkasında yatan niyetleri şimdilik kamuoyunun takdirine bırakırken, projemizle ilgili gerçekleri bir kez daha hatırlatmak istiyoruz."
Rüzgar Elektrik Üretim A.Ş.'nin türbinlerinin yer alacağı alanlarda, 1. derecede arkeolojik SİT alanı olmadığı ileri sürülen açıklamada, "Yatırım alanı seçilirken, SİT alanları ve çevre konusuna özellikle dikkat edilmiştir. Sürekli dile getirilen 14 milyon metrekarelik bir kamulaştırma alanı iddiası, hiçbir şekilde doğru değildir. Ayrıca RES'ler konusunda zaten böyle bir alana ihtiyaç yoktur. Projemizde söz konusu olan koruma alanlarıyla birlikte, toplam 318 dönümlük bir arazidir. Israrla 14 milyon metrekare gibi akıl dışı bir rakamı dile getirmek, açıkça bir art niyetin göstergesidir. Projeye 13 rüzgar gülünden başka bir rüzgar gülü eklenmesi de söz konusu değildir. ÇED raporuyla ilgili gündeme getirilen iddialar da tamamen asılsızdır" denildi.