Güncelleme Tarihi:
Motörhead bugün 36, Lemmy’yse 66 yaşında. 13’ümden beri hayran olduğum müziğin yaratıcısı Lemmy, Almanya’daki Vainstream Festivali’ndeki kulisinde karşımda oturuyor. Bana hemen bir viski kola hazırlatıyor ve akabinde sigara uzatıyor. Sorularımı yanıtlarken de bir eli sürekli kumar makinesinde...
- Bu kollu şeytan sizin mi?
- Evet, 15 yaşında. 10 yıldır da tur otobüsümde yanımda geziyor... Üstünde hala fenik (Alman eski para birimi) sembolleri var ama artık Euro’yla çalışıyor. Antika gibi, bir gün satıp para kazanabilirim.
- Hayatınızı anlatan ‘Lemmy The Movie’ filmine bayıldım. Yaşam tarzınızı görmek güzeldi...
- Bir yıldız nasıl yaşar onu gördün değil mi? (Kahkaha patlatıyor.)
- Film Türkiye’de uluslararası film festivalinde gösterildi. Klasik festival izleyicilerinin arasına Motörhead tişörtlü fanlar dalmıştı...
- Motörhead hayranları olarak ortalığı istila etmeniz sevindirici.
- Ama sadece iki-üç sahnede göründüğünden yakınan Phil Campbell (Motörhead’in gitaristi) filmi beğenmemiş.
- Campbell şahane heriftir de, çocuk gibi zırlıyor. O film Motörhead’le değil, benimle ilgiliydi. Çoğunlukla benim görünmemden doğal ne var ki?
- Grubunun büyüklüğüne ve kendi ismine rağmen hâlâ 60 metrekare evde yaşıyorsunuz...
- Daha büyük evde, daha iyi şarkılar mı yazacağım? Ayrıca neredeyse bütün Sunset Strip benim. Evim küçük olsa ne olacak? Taşınsam bile o evi asla bırakmam. Müze gibi bir yer.
- Film sayesinde bunu da gördük...
- Ben de, evimdekinden daha az mala sahip müze gördüm.
- Metallica, Megadeth ve Steve Vai kadar pek çok grup/sanatçı ‘O olmasaydı biz de olmazdık’ diyerek sizi efsane kabul ediyor...
- Efsane lafı bana bir şey ifade etmiyor. Efsane ölü demektir ve ben daha ölmedim.
ÇİN KONSOLOSUNUN KIZIYLA AŞK
- Türkiye hakkında ne biliyorsunuz peki?
- Pek bir şey bildiğim söylenemez. Osmanlı İmparatorluğu’nu ve 1. Dünya Savaşı dönemini biliyorum. Bayağı büyük bir tarihiniz var.
- 23 yıldır savaş malzemeleri topluyorsunuz. Koleksiyonda Türkiye’yle ilgili bir şey var mı?
- Demir bir kızıl yıldızla üstünde Türkçe yazı yazan bir rozet var. Ne yazdığını tabii ki bilmiyorum.
- Siyahi kadınlardan çok hoşlandığınızı biliyorum ama burada kuliste pek göremedim.
- Evet burası Almanya. Siyah kadın görmek çok zor. Türkiye’de de göremeyeceğimi biliyorum ama olsun, bana beyaz da fark etmez.
- 13 yaşımdayken Motörhead İstanbul’a gelecek denmişti. Babamla gelecektik konsere, bilet almaya gittiğimdeyse konser iptal edildi denmişti. O mevzuyu hatırlıyor musunuz?
- Evet çok iyi hatırlıyorum. Organizatör g*tün tekiymiş bize i*nelik yaptı! İptal edildiğini bile bilmiyorduk, işin içine s*çtı. Tüm eşyalarımızı İstanbul’a getirdik. Biz de gelecektik fakat adama asla ulaşamadık, eşyaları olduğu gibi Yunanistan ya da Hırvatistan’a yolladık.
- Türk bir gazeteciye (Kerim Tuncay, Non Serviam Dergisi) verdiğiniz bir röportajda, Los Angeles’ta Türk bir sevgiliniz olduğunu söylemiştiniz. 1000 kadınla yattığınızı da söylüyorsunuz, birinin Türk olması normal gibi geldi.
- Hayır, böyle bir şey söylediğimi hatırlamıyorum. Türk sevgilim olmadı ama Londra’daki Çin başkonsolosunun iki kızından biriyle oldum.
EN FAVORİ GÜNAHIM ŞEHVET
- Yazdığınız ‘White Line Fever’ kitabında, Ace Of Spades’ten daha iyi şarkılarınız olduğunu ama herkesin sadece Spades’ten bahsetmesine uyuz olduğunuzu yazmıştınız. En sevdiğiniz şarkınız hangisi peki?
- Ace Of Speed konusunda ciddiyim. Ama sahnede en çok ona ve Overkill’e coşuyor hayranlar. Sevgi konusundaysa ayrım yapamam. Hepsini ben yazdım sonuçta. Ben sahne enerjisine bakarım.
- Son albümünüz ‘The World Is Yours’a gelen eleştirilerden memnun musunuz?
- Kimse onları okuyarak albüm almıyor. Ancak konsere çıktığında seni beğenirse gider albümünü alır. Müzik yazarlarına yapmıyorum ki albümü.
- En favori günahınız nedir?
- Tembellik ve şehvet. Ama özellikle de şehvet. Rock’n’roll zaten şehvet üzerine kurulu.
- Bunu bir iş olarak gördüğünüz oluyor mu hiç?
- Hayır hiç olmuyor, çünkü hayatımın ta kendisi. Bu kimlikten uzaklaşıp dinlenemem, ben Lemmy’yim.
- ‘White Line Fever’ı da, Ozzy Osbourne’ün yazdığı ‘I Am Ozzy’yi de okudum. Ozzy yazdıklarından pek emin değil ama siz emin gibi duruyorsunuz. O kadar uyuşturucu ve alkolle nasıl oluyor bu?
- Ben diğerlerinin yalancı olduğunun kanıtıyım. Nasıl koşu yapmanın da tehlikeli olduğunun kanıtıysam... Londra’da parklarda koşan zavallıların yüzünde hep zorlama bir gülüş vardır. Kırmızı ışıkta dururken de koşar gibi yaparlar ya, çok gülünç bir görüntü. Ayrıca terli iç çamaşırlar iğrençtir. (Sorumla alakasız cevap alsam da, bozmak ne haddime.)
- 16 Temmuz’da sahneye çıkacağınız Rock’n Coke Festivali’ndeki hayranlarınıza ne söylemek istersiniz? İstanbul’da neredeyse 40 bin kişiye çalacaksınız.
- Bu kadar bekletmek istemezdim ama benim suçum değil. Açıkçası ben heyecanlıyım konser için. Pek çok yere üç-dört kez gitmişken İstanbul’a hiç gelmemiş olmamız çok garip hakikaten.
- 66 yaşındasınız. Zaman zaman emekliliği düşündüğünüz oluyor mu?
- Emekli olursam ne yaparım ki?
Ute (menajer): Benimle evlenirsin.
Lemmy: Sen zaten evlisin, önce boşanman lazım.
Ben: (Fısıldayarak) Evli ya da değil senin için fark ediyor mu ki?
Lemmy: Evli, bekar ya da Çinli açıkçası hiç umrumda olmaz.
KEYİFLİ BİR 15 DAKİKA ÖNERİSİ
Lemmy: Bu arada bu yeleği yeni yaptırdım, nasıl olmuş? (Yeleğin arkasında “Bir değişiklik yap ve kendini becer” yazıyor)
Ben: Benim için zor bir deneyim olurdu bu.
Lemmy: Ama denersen eğlenceli bir 15 dakika geçirebilirsin huh!
SESİMİ SİGARAYA BORÇLUYUM
- Kaç yıldır viski-kola içiyorsunuz?
- 30 yıl oldu sanırım. Öncesinde votka-portakal içerdim.
- Ozzy Osbourne “Lemmy’yle aynı dönemlerde aynı düzeyde uyuşturucu kullandık, bir bana bakın bir de ona” diyor. O bu kadar titrerken siz nasıl ayakta kaldınız?
- Ozzy’nin titremesinin sebebi Parkinson filan sanırım. Ama doğru, aynı dönemlerde fena dağıtmıştık. Benim de ellerim titriyor ama diyabet yüzünden.
- Peki bu kadar sigaraya rağmen nasıl hâlâ şarkı söyleyebiliyorsunuz?
- Sesimi sigaraya borçluyum. Al sen de yak bir tane. (Paketi uzatıyor.)
- Şu an içiyorum zaten...
- İki elin var ama. Bence içebilirsin ya, neyse.