Güncelleme Tarihi:
AMERİKA’da Türkiye’yi en yakından tanıyan diplomatlardan biri olan Trump yönetiminin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, ABD Dışişleri Bakanlığı’ndaki makamında Hürriyet’e açıklamalarda bulundu. Jeffrey, ABD ve Türkiye’nin Suriye’de askeri çatışmaların sona ermesi, anayasa komitesi kurulması ve Esad rejiminin değişikliği için birlikte çalıştıklarını ve Türkiye’nin girişimlerini desteklediklerini söyledi.
İDLİB UYARISI
Esad rejiminin İdlib’deki sivillere yönelik saldırılarıyla ilgili, kimyasal silah kullanılması durumunda ABD’nin buna karşılık vereceğini belirten Büyükelçi Jeffrey, “İdlib’deki saldırının Türkiye ile Rusya arasındaki Soçi anlaşmalarının ihlali olduğunu baştan beri söylüyoruz. Bu saldırının kötü olduğunu, çünkü her şeyden önce kimyasal silah kullanılabileceğini düşünüyoruz. Benzer durumlarda kullanılanları gördük. Kimyasal silahlar kullanıldığında kuvvetle karşılık vereceğiz. İlk endişemiz bu. İkincisi sığınmacılar. Orada 3.5 milyon insan, sivil var. Yüz binlerce kişi zaten evlerini bırakıp kaçmak zorunda kaldı. İdlib’dekilerin Türkiye’ye gelebileceğinden korkuyoruz. Suriye’nin batısına, hatta Avrupa’ya. Başka bir mülteci krizi yaratacak. Üçüncüsü ise bunun insani yönleri. Ancak, temelde bu çatışmanın donmuş olduğunu görmek istiyoruz. Hiçbir sınırın değiştiğini görmek istemiyoruz. Daha fazla askeri harekât gerçekleştirmemiz gereken bir noktada olduğumuzu düşünmüyoruz. Bunun askeri tarafını azaltıp anayasa komitesinin hayata geçmesi için Türkiye ile yakın çalıştığımız politik bir süreç yürütüyoruz. Bu ileriye doğru, bu savaşın biteceği tek yol bu.”
‘GÜVENLİ BÖLGE’Yİ GÖRÜŞÜYORUZ’
Türkiye ile geçmişte muhalif güçleri birlikte desteklemelerine rağmen Türkiye’nin yıllardır önerdiği ‘uçuşa yasaklı’ ve ‘güvenli’ bölgeyi ABD ve Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde farklı nedenlerle uyguladıklarını söyleyen Jeffrey şöyle devam etti:
“İkisini ayırmak gerekiyor. Türkiye yıllardır Suriye sınırında uçuşa yasak alandan bahsediyordu. Esasen şu an sahip olduğunuz şey, Türkiye ve ABD’nin kontrolünde ülkenin kuzeyini kaplayan uçuşa yasaklı bölge. Bu farklı nedenlerinden dolayı yapıldı. Biz bunu DEAŞ ya da IŞİD’e karşı savaşımıza devam etmek, Türkiye ise DEAŞ ve açık nedenlerden dolayı PKK’nın bir uzantısı olarak gördüğü YPG’ye karşı istedi. Türkiye ile geçmişte muhalefet unsurlarını destekledik. Bunun birçok nedeni var, ama sonuçta IŞİD’i yenenler koalisyon ile birlikte Türk ve Amerikan güçleri oldu. Kuzey Suriye’nin iyi bir parçasıyız. Şimdi güvenli bölge dediğimiz, Türkiye’nin sınırında, ama doğusunda olmayan bölge anlamında güvenli bölge kurulmasını tartışıyoruz. Çünkü, Türkiye, YPG’den endişeleniyor. Sınırdan bir miktar geri çekilmesini ve orada farklı bir güvenli bölge oluşturulmasını istiyor.”
‘YPG’NİN PKK İLE BAĞLARI VAR’
ABD’li Büyükelçi James Jeffrey, terör örgütü PKK ve uzantısı YPG arasında bazı bağlar olduğunu bildiklerini söyledi ve bu konuda şunları söyledi: “YPG, PKK ile daima hem personel bağları hem de bir dereceye kadar ideolojik bağları olan bir organizasyondu. PKK ile de belli bağları olan organizasyonlar Türkiye’de var. Ancak, siz bu bağları tartışırken, biz de kendi içimizde ‘bu bağlar parti düzeyinde mi, bireysel düzeyde mi, organize mi’ gibi benzer şeylerle aynı tartışmayı yapıyoruz.”
Türk hükümetinin Suriye konusunu ABD ile sorunlu olan diğer ilişkilerinden ayırmaya özen gösterdiğini belirten Jeffrey, ‘Bu sadece Türkiye için değil, bölgedeki diğer ülkelerin güvenliğiyle direkt ilgili. Suriye konusunda Türkiye ile farklılıklarımız sadece YPG, PYD ile ilişkilerimizden kaynaklanıyor. Bu konuyu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne getirdik, yakında üçüncü toplantıyı yapacağız. Burada ateşkes kararı çıkması için Türkiye’yi destekliyoruz” diye konuştu.
TRUMP SORUSUNA TÜRKÇE YANIT
ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey, ‘Başkan Trump, temmuz ayında Türkiye’ye gidecek mi’ sorusuna Türkçe ‘İnşallah, görebileceğiz’ şeklinde karşılık verdi.