Güncelleme Tarihi:
Gazete, Enformasyon Özgürlüğü Yasası çerçevesinde ulaştığı polis dosyalarının 1991 yılında esrarengiz bir biçimde denizde boğulan Robert Maxwell’in savaş suçları nedeniyle soruşturma altında olduğunun ve polis tarafından sorguya alınacağının ortaya çıktığını belirtti.
İkinci dünya Savaşı sırasında İngiliz ordusunda yüzbaşı olan Maxwell’in 1945 yılında silahsız bir Alman belediye başkanını öldürdüğü için ömür boyu hapis cezasına çarptırabileceğini bildiğini kaydeden gazete, polisin Maxwell’in birliğinde görevli kişileri de sorgulamaya başladığını yazdı.
Maxwell’in de çeşitli vesilerle olayı anlattığını, ancak İngiliz Parlamentosu Savaş Suçları Yasası onaylanıncaya kadar polisin Maxwell konusunda harekete geçemediğini belirten gazete, şunları yazdı: "Maxwell, mutlaka ki soruşturma konusunda bilgi almıştı ve suçlu bulunması halinde savaş suçları nedeniyle yargılanan ilk İngiliz olacağını biliyordu. 1991 tarihli Savaş Suçları Yasası, Maxwell’in cesedinin, Lady Ghislane adlı yattan kaybolmasından sonra 5 Kasım’da Atlantik’de bulunmasından altı ay önce onaylanmıştı."
The İndependent, şimdiye kadar Maxwell’in nasıl öldüğünün tam bilinmediğini ancak ailesi dahil birçok kişinin intihar ettiğine inandığını kaydetti. Öldükten sonra Maxwell’in, zordaki medya imparatörlüğünü kurtarmak için Mirror grubunun emeklilik fonlarını yağmaladığının ortaya çıktığını anımsatan gazete, şunları yazdı: "Maxwell, savaş sicilinden büyük gurur duyardı. Normandiya plajlarından Berlin’e kadar tüm Avrupa’da savaştı ve 1945 yılında Askeri Haç’ı aldı. Almanlardan nefret ediyordu çünkü Çekoslovakya’daki ailesi, Naziler tarafından öldürülmüştü. Daha sonra en çok nefret ettiği iki şeyin Almanlar ve vergiler olduğunu söylediği belirtilmişti."