Güncelleme Tarihi:
Kardeşinin “İslam’da kadın-erkek eşitsizliği” konulu bir makaleyi internetten bilgisayarına kaydettiği için idama mahkum edildiğini belirten Pervez'in ağabeyi Said Yakup İbrahimi NTVMSNBC’ye yaptığı açıklamada, “Köktendinciler kardeşimi ve beni hedef aldılar, ikimizi de öldürmek istiyorlar. Ben de her an tutuklanıp, idam cezasına çarptırılabilirim. Bu yüzden saklanıyorum. Dünya bizi kurtarsın” diye seslendi.
MAHKEMEDE AVUKATI BİLE YOKTU
Kardeşim, İslam’a hakaret eden bir makaleyi internetten indirdiği iddiasıyla ölüm cezasına çarptırıldı. Bu sitede yer alan makalede, Kuran’da kadın haklarının korunmadığı, kadın-erkek eşitliği olmadığı yazıyordu. Kardeşim Afgan polisler tarafından tutuklandı ve hapise götürüldü. Ailem mahkemeye gitmek için başvurmuştu, fakat dava kapalı kapılar ardında gerçekleşti. Savunma avukatı bile olmadan, idam cezası kararı verildi.
3 DAKİKADA İDAM
Kardeşimi ziyarete gittiğimde, onu mahkemeye götürdüklerini ve eline bir kağıt tutuşturduklarını söyledi. Kağıdı bana verdi, üzerinde “İdam cezasına çarptırıldı” yazıyordu. Bu yaptıkları yasadışı. Mahkemenin sadece 3 dakika sürdüğünü ve hiçbir avukat olmadan bu kararın alındığını söyledi. Aynı kağıdı babamın eline verdiler. Bu yaptıkları anayasaya, insan haklarına ve evrensel hukuka aykırı.
"KÖKTENDİNCİLER İKİMİZİ DE HEDEF ALDI "
Kardeşim, üniversitede bir çok kişiyle kadın haklarını ve İslam dinini tartışırdı. Bu yüzden dikkat çekti ve peşini bırakmadılar. Kardeşimi şikayet eden kişiler köktendincilerdi. Kardeşimi içeriye atmak için bir neden arıyorlardı. Bir insan internetten kadın haklarıyla ilgili makale indirdiği için nasıl idam cezasına mahkum olur? Ben de gazeteciyim. Hükümete ve radikal İslam’a karşı makaleler yazdım. Bu davayı halkın duyması için ellerinden geleni yaptılar. Bu şekilde radikal İslamcıların tepkisini toplamak istediler. Kardeşimi ve beni susturmak için bizi hedef aldılar. Tek amaçları korkutmak ve susturmak.
"BİZE YARDIM EDİN"
Afganistan’da gazeteciler korkuyor. Bu yüzden bazıları işlerini bırakıyor veya eleştiri içeren konuları yazmıyorlar. Özgürlük gün geçtikçe kısıtlanıyor. Şartlar zorlaşıyor. Bütün gazeteciler kardeşime karşı alınan kararı duyunca, şok geçirdiler. Ülkemizde var olabilecek demokrasi düşüncesini yok ediyorlar. Kardeşimi kurtarmak için uluslararası toplumların müdahele etmesi gerekiyor. Çünkü kardeşimi savunmak, Afganistan’da demokrasiyi ve özgürlüğü savunmak demek. Uluslararası toplumlar hükümete ve Cumhurbaşkanı’na baskı uygularsa kardeşimi kurtarabiliriz. Bu ülkede demokrasinin sağlanması için bunun yapılması gerekiyor. Kabil şehrinde bir çok insan kardeşim için protesto gösterisi yaptı. Bir çok kişi alınan kararın haksız olduğunu düşünüyor.
"BENİ DE ÖLDÜRECEKLER"
Ben de tehlikedeyim. Her gece farklı bir yerde kalıyorum ve gün içinde de saklanıyorum. Bazı dinci gruplar beni takip ediyor. Bu yüzden semt ve şehir bile değiştirmek zorunda kalıyorum. Afganistan’da güvende değilim. Hem kardeşimden dolayı hem de yazdıklarımdan... Kardeşimle aynı durumda bulunan başka gazeteciler var, örneğin bir kadın gazeteci arkadaşımız şu anda hapiste, o da idam cezasına çarptırıldı. Bu yüzden gazeteciler çok endişeli, her gün haklarımız kısıtlanıyor ve ölümün eşiğinde yaşıyoruz. Tek umudum diğer ülkelerin kardeşime sahip çıkması ve onu kurtarmaları.
ÜLKEMİZDE TEK SORUN TALİBAN DEĞİL
Ben ve kardeşim Afganistan’ın değişebileceğine inanıyoruz. Ayrıca uluslarası toplumların bizi anlayabilmesi için gerçeklerin yazılması gerekiyor. Sadece dışarıdan bakıp, ülkemizde demokrasinin kapısını kapatan tek sorunun Taliban olmadığının farkına varmalılar. Farklı radikal İslamcılar demokrasi ve özgürlük istemiyor. Afganistan’da bunlar güçlü.